Boğaziçi Üniversitesi, Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS’in “Dünya Üniversiteler Sıralaması 2025” araştırmasında 96 sıra birden yükselerek 418’inci sıraya yerleşti. Boğaziçi Üniversitesi böylelikle 10 yıl sonra tekrar ilk 500 üniversite arasına girerken, “Avrupa’nın En Fazla İlerleme Gösteren” yükseköğretim kurumu oldu.
İSTANBUL (İGFA) - Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS, 106 ülkeden 5 bin 663 yükseköğretim kurumunu “araştırma etkisi”, “akademik saygınlık”, “istihdam gücü”, “işveren nezdinde saygınlık”, “eğitim deneyimi”, “uluslararasılık” ile “sürdürülebilirlik” gibi kriterlere göre sıraladı. Buna göre Boğaziçi Üniversitesi dünyada 418’inci sıraya yerleşti ve son üç yılda yaklaşık 350 sıra yükselmiş oldu.
Boğaziçi Üniversitesi’nin, QS’in son yıllardaki hazırladığı dünya üniversite sıralamalarında kazandığı sıraya dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, bu yıl yayımlanan sonuçları şöyle değerlendirdi: “Son üç yıldaki tabloya baktığımızda, 701-750 sıra bandından yaklaşık 350 sıra yükselerek 2025 listesinde 418’inci sıraya yükseldiğimizi görüyoruz. Bu sene de Avrupa’da en fazla yükseliş gösteren yükseköğretim kurumu konumundayız. QS’in bizimle paylaştığı güncel veriler geçen yıllara göre performansımızın hemen her alanda ileri taşındığını gösteriyor. Göreve geldiğimden sonra yükselen bu akademik başarı bizleri motive etse de yeterli bulmuyoruz. Araştırma etkisi, Ar-Ge, eğitim, istihdam, sürdürülebilirlik, uluslararası görünüm ve üniversite-sanayi iş birliği alanlarda üniversitemizi daha da ileri taşımaya devam edeceğiz.”
QS kriterlerinde bu yıl en yüksek performans “istihdam gücü” ile “işverenler nezdinde saygınlık” kriterlerinde elde edildi. Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’de ilk sırada yer aldığı istihdam gücünde 19 sıra yükselerek 102; işveren nezdinde saygınlıktaysa 20 sıra ilerleyerek 118’inci sıraya yerleşti. “Akademik saygınlık”ta ise performansını 25 sıra ileriye taşıyarak 353’üncü sırada temsil edildi. Üniversitelerin sürdürülebilirlik çalışmalarının toplumsal ve çevresel etkilerinin göz önüne aldığı “sürdürülebilirlik” kriterinde ise 334’üncü oldu.