Manisalı Hatice Nur Uzgenç, genç yaşta yaptığı ve psikolojik şiddet nedeniyle sonlandırdığı evliliğinden dünyaya gelen 2 kızına iyi bir gelecek sunmak ve ayaklarının üzerinde durabilmek için güzellik ürünleri pazarlamaya başladı.
Bir süre evden devam ettiği satışların iyi gitmesi üzerine kazandığı parayla 75 metrekarelik bir güzellik merkezi açan Uzgenç, 22 yılda önemli bir başarıya imza atarak 6 şubeye ve 100 bine yakın kayıtlı üyeye ulaştı.
Bu süreçte kendisiyle aynı kaderi paylaşan binlerce kadının hikayesini dinleyen Uzgenç, onların da kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak için mesleki eğitimler veren bir dernek kurmaya karar verdi.
Tek maddi kaynağı güzellik merkezi olan Güçlü Kadın Derneği (GÜÇKADER), maddi zorluklarla karşılaşan, çocuklarıyla ayakta kalmak isteyen, yalnız bırakılmış kadınlara umut oldu.
İhtiyaç sahibi kadınlara eğitim, iş ve kalacak yer imkanı sağlayan Hatice Nur Uzgenç, çevresinde de hemcinslerine sunduğu destekle anılıyor.
GÜÇKADER Genel Başkanı Hatice Nur Uzgenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dezavantajlı kadınların hayatına dokunmayı amaçladığını çünkü başarmış kadınların, başarmakta zorlananlara karşı sorumluluğu olduğuna inandığını belirtti.
Derneğin tüzüğündeki tek amacın "mesleki eğitim vermek ve istihdam sağlamak" olduğunu vurgulayan Uzgenç, meslek hayatına ara vermiş, okulu bırakmış, okuyamamış, mesleği olmayan, kendi gücü ile eğitime katılamayacak kadınlara ulaştıklarını ve onları meslek sahibi yaptıklarını dile getirdi.
"İş hayatına atılmak, para kazanmak, ailede söz sahibi olmak kolay değil, 'yapamazsın' diyen çok oldu." ifadelerini kullanan Uzgenç, diğer kadınlara umut vermesi için otobiyografisini de "Hikayemiz aynı, kahramanları farklı" adını verdiği kitapta kaleme aldığını söyledi.
Hatice Nur Uzgenç'in sahibi olduğu güzellik merkezinde baş estetisyen olarak 11 yıldır çalışan Aynur Bora da "Hayat herkesin istediği gibi gitmiyor. Hayatı iyi gitmeyen insanlardan biri de bendim." dedi.
Eşinin iflas ettiğini, her şeyi kaybettiklerini söyleyen Bora, şunları anlattı:
"Biz onu patron olarak görmüyoruz. Bize balık vermiyor, balık tutmayı öğretiyor. Bizden çok çalışıyor. Bu durumu 'Nur'un Gemisi' olarak özetliyorum. Nur'un gemisine binen kurtuluyor. Onunla çalışmaktan keyif alıyorum. Hayata dört elle sarılmamız gerekiyor, acıların bizi demoralize etmemesi gerekiyor. Nur Hanım da bizim rol modelimiz oluyor."