Yeşil Türbe ve Yavuz Sultan Selim'in nedimi Hasan Can

Yeşil Türbe ve Yavuz Sultan Selim

Yasemin Dinçer

Tarihin sanatla uyumunun zirve yaptığı nadir yerlerden Yeşil Türbe..

Bursa'ya sembol olmuş nadide bir eser... 

Yeşile bakan mavi çinilerle kaplı olmasından dolayı “Yeşil Türbe” ismiyle anılan bu türbe nice derin hikayeleri barındırıyor yıllardır sinesinde...

Güzelliği kadar yapılış hikayesi de harika detayları barındırıyor Yeşil Türbe'nin...

Yıldırım Beyazıt'ın oğlu Çelebi Sultan Mehmet, ebedi istirahate çekileceği mekanı rüyasında görür ve 1421 tarihinde mimar Hacı İvaz Paşa'ya Yeşil Türbe'yi yaptırır.

Ölümünden tam 40 gün önce biten Yeşil Türbe cennetten bir bahçedir adeta.

Osmanlı döneminde yapılan mezar anıtlar içerisinde en gösterişlilerinden birisidir.

...

İznik çinisinin en iyi örnekleriyle bezeli bu muhteşem eser, Osmanlı mimarisinde tüm duvarlarının çini ile kaplı olduğu tek türbedir.

Türbe günümüze ulaşan en muhteşem çinili mihraba sahiptir.

Geometrik şekillerle çerçevelenen mihrabın üzeri yazılarla ve dallarla doldurulmuş, ortasına bir kandil, iki yanına da Allah ve Muhammed yazılı şamdanlar yerleştirilmiştir.

ÇELEBİ MEHMED’İN SANDUKASINDA YAZAN YAZI

Sekizgen bir planla tasarlanan Yeşil Türbe’nin iç mekanının tam ortasında, Osmanlı Devleti'nin ikinci kurucusu Çelebi Sultan Mehmed’in sandukası yer alır. Sandukanın üzerinde ise kabartma sülüs celisi ile yazılmış kitabe vardır.

Burada şöyle yazmaktadır:

'Bu nurlu, kokulu, mübarek istirahat yeri, büyük sultan, büyük iyiliksever Hakan,dünya sultanlarının iftiharı, kulların yardımcısı şehirler imar eden, zulüm ve fesadı yok eden, gazi,mücahid, Murad Han oğlu Allah’ın rahmetine nâil olan, Bayezid oğlu Sultan Mehmed’in gömüldüğü yerdir.

Allah, onu rızasına gark ve cennetinin bahçelerinde iskân etsin. Kendisi 824 senesi Cemaziye’l‐Ula’sında (Mayıs 1421) vefat etmiştir.'

Yeşil Türbe'de Sultan Mehmed'in dışında Şehzade Mustafa, Yusuf ve Mahmut, kızları Sitti Hatun, Selçuk Hatun, Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatun’a ait sekiz sanduka bulunmaktadır.

...

Sanatının inceliği ve manzarasının güzelliği ile bütün cihana karşı en mamur şekilde duran bu mekan, tarihin izlerini sürmek isteyen herkese bir dem huzur vermek için beklemekte adeta.

YEŞİL CAMİİ

Osmanlı Selatin camilerinin içinde bulunan ve en nadir örneklerinden biri olan Yeşil Camii Bursa’da ilk dönem Osmanlı mimarisinin önemli örnekleri arasında yer alır.

Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1414 yılında inşasına başlanan bu cami, tarihin sanatla iç içe geçtiği en güzel camilerden biridir.

YAVUZ SULTAN SELİM'İN MÜŞAHİDİ, MUSAHİBİ CAN DOSTU HASAN CAN

Türbe çevresinde çeşitli zâtlara ait mezarlarda bulunmakta..

Beni en çok etkileyen kişilerden biri de Yavuz Sultan Selim’in musahibi ve tarihçi Hoca Sadettin Efendi’nin babası, Hasan Can'dır.

...

Tarihte yaşamış bazı şahsiyetler bu fáni dünyadan göçüp gitseler de ruhlarıyla ve hissettirdikleriyle hala aramızda gibiler...

Kabrinin başına her gittiğimde bize geçen duygusu, Yavuz Sultan Selim ile olan dostluk hikayeleri günümüz sahte arkadaşlıklarına ibret olacak nitelikte... ... İşte onların en çok gönüllere dokunan, her dile getirdiğimizde gözlerimizi yaşartan hikayeleri...

'ALLAH SABREDENLERLE BERABERDİR'

Ne zaman bir an için ümitsizliğe düşecek olsam içime bir ayetin ferahlığı düşer. Bakara Suresi 153. ayet...

Bu ayetle beraber hatırladığım öyle güzel bir hikaye var ki, ibret almak isteyen, umut ışığı arayan gönüllere inşirah olarak gelmeli...

Tarihler 1517 Yavuz Sultan Selim aşılması güç Sina Çölü'ndedir.

Sonunda halifeliği devralacağı o muzaffer zafer öncesi onu çetin bir sahra beklemektedir.

Bi ara çölde yolunu kaybeder, ordu dağılmak üzeredir. Yavuz Sultan Selim bir an için ümitsizliğe düşer. İşte onun o umutsuz, moralsiz anında yanında biri vardır ve ona şunları söyler:

'Üzülmeyin Hünkarım Sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir'

Sonra ne mi olur? Yıllardır yağmur yağmayan o çorak topraklara tam da ordu geçerken Allah'ın rahmeti düşer.

Yağan yağmur sayesinde arabalardaki yüzlerce top, kumların katılaşması sonucu kolayca geçirilir.

Ordu ve hayvanlar su sıkıntısı çekmez. Aşılmaz denilen o Sina Çölü tam 11 günde geçilir.

Yavuz Sultan Selim'in yanında olan bu kişi onun musahibi, müşahidi, Can dostu Hasan Can'dır.

'HÜNKARIM ŞİMDİ ALLAH İLE OLMAK VAKTİDİR'

1520 Yavuz Sultan Selim şirpençe yani cilt kanserinden ölüm yatağında iken yanında yine Hasan Can vardır.

Ona 'Bu ne haldir Hasan Can' diye sormuştur.

'Hünkarım simdi Allah ile olmak vaktidir' demesi üzerine Yavuz bir an için doğrulup şöyle der:

'Ah be Hasan sen bizi bugüne kadar kiminle sanıyordun' 

Yavuz’un konuşmaya mecâli yoktur. Mushaf-ı şerifi işaret eder. Hasan Can o berrak sesiyle Yasin-i Şerif’e başlar.

Yine volkanlar coşar, sular akar. Sultanın yüzünde huzurun izleri hâlelenir. Sonra latif bir tebessüm yayılır. Koca sultan ayan beyan güler, belki de ilk kez böyle güler...

...

Bugün Yeşil Türbe'nin haziresinde medfun olan Hasan Can'ın kabri yıllardır ihmal görmüş olmanın mahzunluğuyla öylece durmaktadır.

Sırdaş olabilmenin, en ümitsiz anında bir insana nasıl dayanma gücü verilebileceğinin timsali, kabrinin başında anlatılmayı bekliyor belkide..

Hatırlayan, hatırlatan olmak ümidiyle...



  • Salı 7 ° / 1.3 ° Güneşli
  • Çarşamba 10.2 ° / 2.5 ° false
  • Perşembe 11 ° / 4.6 ° false