Bu karar tren sefer aralıklarının kısaltılmasını sağlayacak yeni sinyalizasyon sistemi lehine verilmiş gibi görünüyor.
Ancak deneyimli gazeteci Ahmet Emin Yılmaz bugünkü köşesinde farklı bir alternatifin de gündemde olduğunu söylüyor.
Ahmet Emin Yılmaz'ın köşesinin ilgili kısmı şöyle:
Erdoğan’ın ulaşım stratejisi: Hafif raylı sistemlerle kentleri bölmeyin
Aslında… Bursa gibi doğudan batıya büyüyen kentler için toplu ulaşımın omurgası olarak raylı sistem en önemli çözüm yolu gözüküyor.
Ancak… Raylı sistemlerin de kendilerine göre kategorileri var. Bursaray örneğindeki hafif raylı sistem gibi, metro gibi, tramvay gibi, hatta banliyö treni gibi.
Bunlar da… Yolcu yoğunluklarına göre yapılan fizibilite hesaplamalarıyla belirleniyor, ya da yatırıma girişen yerel yönetimlere öneriliyor.
Anımsıyoruz da… 90’lı yılların başında, rahmetli Teoman Özalp döneminde bazen yeraltından, bazen yerüstünden giden bugünkü Bursaray planlandığında, Merinos-Acemler arası anayolun güneyindeki toplayıcı yol hat güzergahı olarak düşünülmüştü.
1994’te Erdem Saker seçildiğinde, böyle bir hattın Kültürpark- Acemler arasındaki mahallelerden anayola inen tüm sokak ve caddelerin önünü keseceği ve çıkmaz sokağa dönüştüreceği için caddenin ortasına aldı.
O günün belediye bütçesi tamamı yeraltından metro yapılmasına yeterli değildi. Uygulama Mudanya ve İzmir yollarında sürdü. Ankara Yolu’nda da aynı durum yaşandı.
Ne var ki… Ekonomik koşulların getirdiği görüntü, Bursa’yı doğudan batıya böldü, kentin kuzey-güneş bağlantısını kesti, dönüşleri zorlaştırdı.
Benzer sorun şimdilerde İstanbul Caddesi’nde inşaatı devam eden T2 hattı için de geçerli. Orada da yolun doğusuyla batısı arasındaki bağlantı koptu, dönüşler zorlaştı, yeni üstgeçitler gerekti.
İşte… Bursa’da deneyerek gördüğümüz, fakat çaresizlikten yapıldığını bildiğimiz hafif raylı sistem projelerine bakışla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan değerlendirme geldi.
Daha doğrusu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta AK Parti il başkanları ve belediye başkanları toplantısında kent içi ulaşım sistemleriyle ilgili bakış açısını dile getiren yeni bir strateji ortaya koydu, belediyelere yeni bir hedef gösterdi:
“Hafif raylı sistemler yerüstünden gittiği için kentleri bölüyor. Artık kentleri bölen hafif raylı sistem yapmayın.”
Önerisi de şu oldu:
“Yapacaksanız tamamı yeraltından giden metro yapın, ya da daha düşük maliyeti olan metrobüsle ulaşım sorununu çözün.”
Sinyalizasyon yerine yeni hat mı?
Bursaray sisteminde 3 farklı vagon çalışıyor, Bu da, yazılımla ilgilisorunlara yol açıyor.
Büyükşehir’in bu sorunları ortadan kaldırıp bütünlüğü sağlamak için yaptığı 9.5 milyon Euro’luk sinyalizasyon ihalesini Alman firması kazandı.
Sistemin ilk bölümü 2020 eylül, ikinci bölümü 2021 eylülde devreye girdiğinde 3.5 dakika olan sefer aralığı 2 dakikaya inecek.
Kulağımıza…
Büyükşehir’in ihaleyi gündeme aldığı, 2 yıl sonra sefer arasını 1.5 dakika kısaltacak ihale yerine yeni bir hat yapımını incelediği geldi.
