1. Kozahan Ulu Camii ve Orhan Camii arasında bulunan Koza Han, 1941 Yılında II. Beyazid tarafından yaptırılmıştır. Han, geçmiş dönemlerde bölge halkının ipek böceği yetiştiriciliğinden elde edilen kozaların satışına imkan sağlamış ve Bursa'nın ipeğin merkezi haline gelmesinde büyük rol oynamıştır.
Çok uzun yıllardır devam eden koza yetiştiriciliği günümüzde az miktarda olsa da bölge halkı tarafından yetiştirilmektedir.
Koza Han, geniş, dikdörtgen bir avlu çevresinde 2 katlı ve 95 odalı olarak inşaa edilmiştir. Avlunun ortasında bulunan şadırvan ve şadırvanın üstünde küçük bir mescid bulunmaktadır.
Hanın doğusunda bulunan ve Dış Kozahan olarak adlandırılmış avlulu bölüm vardır. Uzun Çarşıya süslü bir taç kapı ile açılır.
Koza Han inşaa edildiği tarihten bu güne dek kendini korumuş ve halen Bursa' ekonomisine ipekçilik sektöründe katkı sağlamaktadır. Ziyaretçilerini Hanın 2. katında bulunan ipek dükkanları karşılamakta olup, avlusunda ise Bursa bölgesine has yiyecek ve içeceklerin sunulduğu çay bahçeleri ve kafeteryalar vardır.
2. Saltanat Kapı
1326 yılında Bizanslılar' dan alınan Bursa' nın surları, Orhan Gazi tarafından güçlendirilmiştir.
Romalılardan kaçarak ordusuyla birlikte Bitinyalılar' a sığınan ünlü kartacalı komutan Hanibal tarafından yaptırıldığı rivayet edilen hisar kalesindeki surlarla birlikte, şehri çevreleyen 6 kapı mevcuttur. Bunların arasında yer alan Hisar Kapı 1855 Yılında meydana gelen depremde yıkılmıştır. Buradan doğuya dönen surlar, bölgede bulunan evlerin bahçe duvarlarına temel vazifesi yapmıştır. 2011 yılında Bursa Büyük Şehir Belediyesi tarafından restorasyon çalışması başlatılarak, saltanat, fetih ve iç yerkapınının ardından dış yerkapı, kaplıca ve zindan kapıları ortaya çıkarılmıştır.
3. Tophane ( Saat Kulesi )
Bursa' nın neredeyse tüm bölgelerini en iyi gören Tophane, girişinde Orhangazi ve Osman Gazi Türbeleri ile karşılamaktadır ziyaretçileri.
Ramazan aylarında iftar vaktinde yapılan top atışları ile Bursa'lıların ezanla birlikte beklediği geçmişten gelen bir geleneğe de ev sahipliği yapar. Bursa manzarasını izlerken etrafında bulunan çay bahçelerinde dinlenebilirsiniz. Tophane' de bulunan Eski dönemlere ait bir adet saat kulesi bulunmaktadır. İlk olarak Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılan Saat Kulesi, 1800' sonlarında bilinmeyen tarihte yıkılmıştır. Ağustos 1904 yılında tekrar yapımına başlanarak Temmuz 1905 yılında tamamlanmış ve II. Abdülhamid' in tahta çıkışı şerefine 31 Ağustos 1906 yılında dönemin Bursa Valisi Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle hizmete sokulmuştur.
Kule 6 kat olarak inşa edilmiş olup, 65 metre uzunluğunda ve 4,65 metre genişliğindedir. Tepesinde dört bir yana bakacak şekilde 4 adet saat yerleştirilmiştir.
4. Irgandı Köprüsü
Irgandı Köprüsü, Bursa' nın tarih ve kültüründe çok büyük bir yere sahiptir.
Yıldırım ve Osmangazi ilçelerini bir birine bağlayan sıralı köprülerin en önemlisidir. Irgandı köprüsü 1442 yılında Irgandı' lı Ali' nin oğlu, Hacı Muslihiddin tarafından inşa edilmiştir. 1854 Bursa depreminde hasar gören Köprü, 1922 yılında ise Yunanlılar tarafından bombalanarak tahrip edilmiştir. 1942 yılında tekrar inşa edilen Irgandı Köprüsü, üzerinde 31 dükkan ve 1 mescid bulundurmaktadır. Özellik açısından Dünya üzerinde yer alan arastalı 4 köprüden birisidir. (İTALYA: Ponte Vecchio, Ponte Rialto, BULGARİSTAN: Osma Köprüsü, TÜRKİYE: Irgandı Köprüsü).
2015 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından işlevsellik açısından başlatılan çalışma ile köprünün ticaretten uzaklaştırarak yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekmesi amacıyla sanat köprüsü haline getirilmesi için çalışmalar yapılmış olup, bu çalışmalar neticesinde hat, ebru, tezhib, minyatür, sedefkârlık, ahşap oymacılığı, nakkaşlık, geleneksel Türk el sanatları, Bursa bıçağı ve metal işleme sanatı, Bursa-İznik yöresi çiniciliği, Bursa dağ yöresi kültürü, Bursa'ya özgü damak tadıyla sunulan mantı, sepet ve köfüncülük, Bursa üzerine oldukça değerli araştırmaların yer aldığı Bursa kitaplarının satış ve teşhirinin yapılacağı mekânlar hazırlanmıştır.
5. Oylat Mağarası - İnegöl
İnegöl' ün 17 km güneydoğusunda bulunan Oylat Mağarası, 665 metre uzunluğu ile Türkiye' nin 3. en büyük mağarasıdır.
Halk arasında Bursa Mağarası olarak da bilinir. Bursa Mağarası olarak anılmasının sebebi, mağaranın Bursa' ya giden gizli bir yol olduğuna inanılmasından gelmektedir. Her sezon ziyaretçilerine açık olan mağaranın girişi, Oylat Deresi kanyonunun sağ tarafında, vadi tabanından 5-6 metre yukarıda olup, üst tarafında 3 mağara girişi daha bulunmaktadır. Vadiden tırmanış ise oldukça zordur. Kanyon tabanından 150 metre daha yukarıda, Oylat Mağarası ile aynı özellikleri taşıyan 75 metre uzunluğunda başka bir mağara daha vardır. Yağışlı havalarda tavandan damlayan sular haricinde tamamen kurudur.
6. Gölyazı
Gölyazı, Bursa-İzmir karayolu üzerinde Abant gölü (Apollont gölü) kıyısında, yarımada şeklinde kurulmuş küçük bir yerleşim birimidir. Tarihi Roma dönemine kadar uzanan bu Gölyazı' da, Roma döneminden kalanları ve temel taşlarını görmek mümkündür. Apollon Krallığının merkezi olarak da bilinmektedir. Köy halkı geçimini balıkçılık ve zeytincilikle sağlamaktadır. Her sene leylek şenlikleri düzenlenen Gölyazı, ziyaretçilerine eğlenceli zamanlar yaşatmaktadır.
Gölyazı hakkında tarihi bilgiler ise;
Osmanlılar 1302 yılında Baleum (Koyunhisar) Savaşı'ndan sonra, bu kaleye sığınan Kite Tekfuru'nu kovalayarak ilk kez Apollania önlerine gelmişler; ancak bu kuşatma sırasında kaçak tekfurun teslim edilmesi dolayısıyla anlaşmaya vararak geri çekilmişler, yalnızca Alyos adasını ele geçirmekle yetinmişlerdir. Bu adanın ele geçirilmesiyle, esasen Apollania ad Rhyndacum'un gölün çıkış kapısındaki berkitilmiş Lopadion kalesiyle ilişiği kesilmiş bulunuyordu.
Antik kentle ilgili arkeolojik bilgiler şöyle sıralanabilir:
Kalıntılar, karayolunun 3.7 kilometre güneyinden itibaren başlamaktadır. Antik yollar, halk arasında "Delik Taş" adıyla tanınan yerde yüzeyde görülmektedir. Birbirine paralel olarak uzanan iki yoldan batıdaki 1.7 metre genişliğindedir. Çok kullanılmış olduğu, tekerlek ve atların geçmiş olduğu yerlerdeki izlerden anlaşılmaktadır. Yolların uzantıları Nekrapol içlerine doğrudur.
Doğal kayalardan kesilmiş lahit tekneleri ve kapakların yaygın olarak görüldüğü Nekrapol Alanı'nda, antik yolların kenarında, 8.5 x 8.5 metre boyutlarında yüksek anıt mezarları bulunmakta idi. Aynı tip mezarlara göl kıyısında da rastlanmaktadır.
Dış kaleye halk arasında "Taş Kapı" denilmektedir. Yarımadanın en dar yerini denetim altında bulundurnak için yapılmıştır. Surda 8.5 x 8.5 metre boyutlarında kare prizma bir burç yükselmektedir. Bu burcun yapımında, kentteki açıkhava tiyatrosunun taşları kullanılmıştır. Surun duvar kalınlığı bazı yerlerde 5 metreyi bulmaktadır.
7. Pirinç Han
Bursa çarşısında bulunan han, Osmanlı dönemine ait Bursa' nın en önemli yapılarından biri özelliğini taşıyor. İpek Hanı yanında bulunan Pirinç Han, 1508 yılında, Sultan II. Bayezıt, İstanbul’daki vakıflarına gelir sağlamak amacıyla yaptırmıştır. Önceleri tahıl, özellikle de piriç satışının bu handa yapılmasından dolayı han, Pirinç Han adını almıştır.
Han' ın mimarları; Yakup Şah ile Abdullah oğlu Ali’dir.
Han' ın üst katında 38, alt katta ise 40 oda vardır. Geçmiş dönemlerde yaşanan yangın ve depremlerde ciddi hasarlar görmüş olmasından dolayı çok sayıda tadilat yapılmıştır. Günümüzde avlusunda sıralı çay bahçeleri, kafe ve restoranlar mevcut olup yılın her dönemi ziyaretçilere hizmet vermektedirler. Yılın her dönemi Bursa' lı ve turist ziyaretçilerin uğrak yeridir.
8. Cumalıkızık
Cumalıkızık, kuruluşu 1300' lü yıllara denk gelen kızık köyüdür. Tarihi yapısı ile bir çok şehir ve ülkeden ziyaretçi çeken köy aynı zamanda bir çok dizi ve sinema filmine de sahne olmuştur. Uludağ etekleri ve vadiler arasında kalan köylere kızık adı verilmiştir. Diğer kızık köylerinden Cuma namazları için bu köyde toplanılmasından dolayı Cumalıkızık adını aldığı söylenmektedir. Diğer bir rivayet ise Osman Bey' in köyün kurulduğu gün Cuma olmasından dolayı Cumalıkızık adını verdiği söylenir.
Köy içerisinde ziyaretçilere hizmet veren yiyecek - içecek mekanları bulunmaktadır. Yine köy halkının hazırladığı yöresel yiyecekler, takı ve aksesuarların satıldığı dükkanlar vardır. Cumalıkızık Etnografya müzeside ziyaretçilerin hizmetine açılmıştır. Cumalıkızık, 2000 yılında Unesco tarafından Dünya mirası olarak tescil edilmiştir.
