Sultan II. Murad Han tarafından yaptırılan, 12 türbe ve camisi ile Bursa’nın Topkapı’sı olarak anılan Muradiye Külliyesi içinde bulunan Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde gerçekleştirilen anma programı öncesi sultanın kabri başında Mevlid-i Şerif ve Kur’an-ı Kerim okundu.
Bursa Mehter Takımı’nın mini dinletisi ile devam eden programda Tarihçi- Rehber Ömer Kaptan Sultan II. Murad Han’ın yaşamından kesitler sundu.
Anma programı öncesinde söz alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zehra Sönmez, bir tarih şehri olan Bursa’da ecdada vefa sorumluluklarının bilincinde olduklarını kaydetti.
Sultan II. Murad Han’ın ‘kelamıyla gönülleri, kılıcıyla ülkeleri fetheden bir sultan’ olduğunu ifade eden Sönmez, “Bu vesileyle, Ertuğrul Gazi’den Osman Gazi’ye, Orhan Bey’den Yıldırım Han’a, Murad Hüdavendigar’dan Çelebi Mehmet’e kadar bu şehrin inşasında emeği geçenleri ve İstanbul’un fethinden sonra Bursa’nın imar ve ihyasına değer veren tüm ecdadımızı rahmetle anıyorum” dedi.
İnce ruhlu, hassas, lütufkâr…
Sultan II. Murad’ın yadigârı bir kubbenin altında olduklarını ifade eden Başkanvekili Sönmez, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi ve kültürel değerlerin yaşatılmasına yönelik çalışmaları kapsamında sultan türbelerinin önemli bir yeri olduğunu kaydetti. Sultanların yanı sıra çocukları, anneleri ve eşlerinin de sandukalarının da bu külliyede yer aldığını belirten Sönmez, “Sultan Murad Han, ince ruhlu, hassas, lütufkâr, adil, merhametli, sözüne sadık, cesur ve tedbir sahibi, kumanda kabiliyeti yüksek bir devlet adamıydı. Hemen bütün ömrünü gaza meydanlarında geçirdi ancak imar işlerini asla aksatmadı. Çok eser bıraktığı için “Ebu’l Hayrat” diye anılırdı. Saltanatı döneminde Bursa, Edirne ve başka şehirlerde yoksullar için imaretler, vakıflar ve ulema için medreseler yaptırdı” diye konuştu.
Tahtından vazgeçti
Tarihçi- Rehber Ömer Kaptan ise Sultan II. Murad Han’ın yaşamını anlattı. Fetret döneminden sonra adeta Osmanlı’yı yeniden kuran Çelebi Mehmet’in Oğlu Sultan Murad Han’ın en önemli arzusunun İstanbul’u fethetmek olduğunu ifade eden Kaptan, “Memleket menfaati için azimle canını feda etmeyi göze aldı. Zira her komutan gibi o da efendimizin müjdesine nail olmak istiyordu. Bu sırada Gülbahar Hatun’dan bir oğlu olduğunun müjdesini aldı. Adını Mehmet koydu. Sultan Murad öyle bir evlat yetiştirdi ki, kutlu fetih ona nasip oldu. Onun tek arzusu imanlı bir kul olarak ölmekti. Bu yüzden kendini ibadete vermek istemiş, sağlığında tahtı terk eden padişah olarak tarihe geçmiştir” şeklinde konuştu. Kaptan, Sultan II. Murad Han’ın tahtı bıraksa da oğlunun çağrısıyla yeniden ordunun başına geçtiğini hatırlattı. Kaptan, “Varna ve II. Kosova savaşlarından zaferle ayrılmıştır. Halkın kendisine duyduğu sevgiden dolayı “Koca Murad Bey”, “Koca Murad Gazi” isimleriyle anılmıştır” diye konuştu. Programın sonunda Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Zehra Sönmez Tarihçi-Rehber Kaptan’a günün anısına hediye takdiminde bulunurken, konuklara helva ikram edildi.
