Sabahın erken saatlerinde ajanslar bir trafik kazası haberi geçti. Habere göre tarım işçilerini tarlaya götüren kamyonet yoldan çıkmış, 2 işçi hayatını kaybetmiş, 37 işçi de yaralanmıştı.
Kazanın meydana geldiği yer Yenişehir İnegöl yolunda Ayaz Köyü yakınları.
İşçiler fasulye toplamaya götürülüyormuş.
Onları taşıyan araç yoldan çıkıp savrulunca hepsi etrafa saçılmış. İnsan değil de kamyonetin kasasında taşınan eşyalar gibi.
Trafik kuralları genellikle insanların yaşadığı can yakıcı hatta can alıcı pek çok acı deneyim ve birikimin sonucunda oluşturuluyor. Her trafik kuralının ardında mutlaka uzun zamana dayalı gözlem, deneyim ve ders bulunuyor.
Bu kurallardan biri de kamyonetle insan taşımacılığı yapılamayacağını söylüyor. Bu kurallar, insanların hangi araçlarla taşınabileceğini açık ve net bir şekilde belirtiyor.
Kısacası traktör römorkunda ya da kamyon veya kamyonet kasasında insan taşımak kesinlikle yasak.
Haberin fotoğrafında görülen kamyonetin kasasında 39 kişinin kişinin taşınması ise sadece kural ihlali değil başlıbaşına bir insanlık ayıbı.
Sabah evlerinden, kaldıkları yerlerden çıkıp küçük bir yövmiye için, çocuklarının önüne bir kap yemek koyabilmek için kendilerine reva görülen insanlık ayıbına katlanmak zorunda kalan işçilerin hepsinin kadın olmasının ve Suriyeli olmalarının aslında hiç bir önemi yok. Yaşamını yitiren iki kişi de yaralı olan 37 kişi de insandı. Ve açıkta taşınmamaları gerekiyordu. 39 kişinin, küçücük bir kamyonet kasasına tepiştirilmeleri suçun ötesinde ayıp ve vicdansızlıktı.
O işveren muhtemelen tarlasından toplatacağı fasulyenin maliyetini düşürmenin peşindeydi. O yüzden bir küçük kamyonet kasasına 39 işçiyi sığdırdı. Şimdi yaşanan bu kazayı acaba vicdanına sığdırabilecek mi? İşte asıl soru bu.
Kaynak: OLAY