Sabrın acı meyvesi: Muradiye Külliyesi

Sabrın acı meyvesi: Muradiye Külliyesi

Bursadabirgün / Zafer Peker

Sabrın acı meyvesi: Muradiye Külliyesi...

Ahmet Hamdi Tanpınar böyle tanımlamıştı Bursa'da Osmanlı Sultanları tarafından yapılan son külliyeyi.

Bursalı olmayan birçok kişi ise televizyonda yayınlanan 'Muhteşem Yüzyıl 'dizisiyle tanıdı...

Sultan 2. Murat tarafından 1425-1426 yılları arasında yaptırılan ve içinde bulunduğu semte ismini veren külliye; cami, hamam, medrese, imaret ve külliyenin bahçesine daha sonraki yıllarda yapılan 12 türbeyi içerir.

Bu türbe topluluğu Semerkant’taki Şah Zinde ve İstanbul'daki Eyüp Sultan ile birlikte, Türk İslam dünyasının sayılı türbe topluluklarından birisidir.

Kanuni’nin Konya’da öldürttüğü oğlu Şehzade Mustafa, Fatih’in Napoli’de sürgünde ölen oğlu Cem Sultan, Yavuz Sultan Selim'in boğdurttuğu kardeşi Şehzade Ahmet gibi bahtsız şehzadelerin türbelerini barındırmasından ötürü Muradiye’den , A.H. Tanpınar’ın ifadesiyle “sabrın acı meyvesi” olarak bahsedilir.

Külliyenin merkezini Muradiye Camii oluşturur. Giriş cephesi görkemli, diğer cepheleri sadedir.

Külliyedeki türbelerin en büyüğü ve en eskisi olan 2. Murad türbesi caminin görkemli girişinin hemen karşısındadır.

1451’de Edirne’de hayatını kaybeden Sultan 2. Murat, 1443’te kaybettiği büyük oğlu Alaaddin’in yakınına gömülmek istediği için cenazesi Bursa’ya getirilmiş ve küçük oğlu Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bu türbeye gömülmüştür.

Külliye’nin bahçesi mezar taşları açık müzesini andırır.