Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı'nın, bir televizyon kanalındaki spor programında Boşnaklara hakaret ettiği gerekçesiyle "halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki üçüncü duruşmaya, duruşmalara gelmediği gerekçesiyle hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan sanık Rasim Ozan Kütahyalı yine katılmadı.
MHP Milletvekili Saffet Sancaklı, Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı ile Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin de aralarında bulunduğu kimi müştekileri ise avukatları temsil etti.
Duruşmada, sanık Kütahyalı'nın avukatı aracılığıyla mahkemeye, "reddi hakim" talebine yönelik bir dilekçe gönderdiği belirtilerek, Kütahyalı'nın dilekçesinde, "Geçirdiği ağır rahatsızlık ve şehir dışı işleri dolayısıyla duruşmaya katılamadığı, hakkında yakalama kararı yokken mahkeme hakiminin, elini masaya vurup, 'Ben kararımı verdim, benim kararım hazır, bir sonraki celseye karar duruşmasına gelir gibi gelin.' dediği, savunması alınmadığı ve savcılıkta dinlenilen tanıkları dinlenilmediği için savunmanın kutsallığı ilkesinin çiğnendiği ve hakkında en başından beri hüküm kurulduğu için reddi hakim talebinde bulunduğu"na yönelik ifadeler kullandığı aktarıldı.
Kütahyalı'nın dilekçesinde şunlar kaydedildi:
"Ben AK Parti görüşlü bir gazeteciyim. Görevim dolayısıyla da AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yakın biriyim. İnternetten edindiğim bilgilere göre sayın mahkeme hakimi daha önceden CHP'den aday olmuştur. Mahkeme hakimi ile farklı görüşlerden olmamızın mahkeme hakiminde ön yargı doğurduğu aşikardır. Zira savcılık aşamasındaki tanıklarım dinlenilmeden, savunma alınmadan karar verileceği beyan edilmiş olması da bunu göstermektedir. Mahkeme hakimi ile farklı görüşlerde olmamız, savcılık aşamasındaki tanıklarım dinlenilmeden, savunma alınmadan karar verileceği beyan edilmiş olması sebebiyle sayın mahkeme hakiminin reddini talep etmekteyim."
Bu talebe ilişkin taraf avukatlarının beyanları alındı.
Müşteki avukatlarından Serap Göksu, reddi hakim talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğu için reddedilmesi gerektiğini söyledi.
Müştekilerden Saffet Sancaklı'nın avukatı Mehmet Hazar, sanığın ifade vermemek konusunda ısrarcı davrandığını kaydederek, "Sanığın bu keyfiyetini hakimi reddetme aşamasına getirmesi hususları dikkate alınarak, hakkında yakalama emri çıkarılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
"CHP'DEN ADAY OLDUĞUNUZA YÖNELİK FOTOĞRAFLARINIZ ÇIKIYOR"
Söz alan sanık Kütahyalı'nın avukatı, hakimin reddi konusundaki hususlara kendisinin şahit olduğunu dile getirerek, "Durumu müvekkilime bildirdim. Bu yüzden o dilekçe yazılmıştır. Ayrıca CHP'den aday olduğunuza ilişkin internette fotoğraflarınız çıkıyor" dedi.
Hakim Dursun Ali Gümüş, Kütahyalı'nın avukatına, "Benim bir şeyden haberim yok, sosyal medya takip etmiyorum, o haberi ben mi yapmışım?" diye sordu.
Kütahyalı'nın avukatı, "Geçen oturumda, 'Ben kararımı verdim, karar duruşmasına gelir gibi gelin ve müvekkilinizi getirin' şeklinde söylemde bulunmuştunuz" karşılığını verdi.
ARA KARAR
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan Hakim Dursun Ali Gümüş, sanığın reddi hakim isteminin süresinde yapıldığına dikkati çekerek, talepte belirtilen hususlarla ilgili tutanağa, ithamlara yönelik cevabından oluşan görüşünü yazdı.
Gümüş, "30 yıllık hakimlik ve 9 yıllık avukatlık mesleği dışında başka bir meslek icra etmedim. Sanığın tarafımın CHP'den aday olduğu yönünde beyanı doğru değildir. Hiçbir zaman herhangi bir siyasi partinin adayı olarak başvuruda bulunmadım. Benim dışımda gelişen hadiseler ve aday tartışmalarından haberdar dahi değilim. Kaldı ki 2011 milletvekili seçimlerinde AK Parti'den Düzce milletvekili adayı olarak tarafıma teklif dahi yapılmıştır. Bu nedenlerle sanığın tarafıma yaptığı ret isteminin reddine, hakimin reddi konusunda karar verilmek üzere dosyanın nöbetçi İstanbul ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir" ifadelerini kullandı.
Mahkeme duruşmayı, 13 Haziran'a erteledi.
