Sovyetler Birliği’nin Stalin döneminde birçok farklı millete, rejim karşıtı olduğu gerekçesiyle baskı uygulanıp farklı coğrafyalara sürgün edildi.
Bu sürgünlerden en fazla zarar gören Kırım Tatarları , Anadolu topraklarına, Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi ülkelere sürüldü. Bu sürgünden sonra topraklarından koparılan Kırım Tatarları bölgede hala Rusya ve Ukrayna arasında sıkışıp kalırken Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Ukrayna topraklarında kalan Kırım 2014 yılında Ukrayna’da iç savaşın patlak vermesinden sonra Rusya’ya bağlandı.
Ukrayna, Rusya’nın bu girişimini ‘ilhak’ olarak yorumlarken Rusya ise Kırım’da yapılan referandum sonucu Rusya Federasyonu topraklarına katıldığını öne sürerek seçimlerin meşru olduğunu savundu. Tartışmalar devam ederken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım Tatar Sürgünü’nün 70. yıl nedeniyle Kırım Tatar liderleriyle bir araya geldi.
Sovyetler Birliği dönemine atıfta bulundu
Putin’in Soçi’de bulunan konutunda gerçekleştirilen toplantıya Kırım Federal Başkanı Vladimir Konstantinov, Rusya’nın Kırım Temsilcisi Oleg Belaventsev, Milli Fırka Halk Partisi Konseyi Başkanı Vasvi Abduraimov, Kırım Bölge Meclis Başkanı İskender Bilyalov, Kırım Tatar örgütü olan ‘Kırım Kuşağı’ lideri Ruslan Balbek ve bölge vekilleri katıldı. Putin, Tatar temsilcileri ile yaptığı konuşmada aralıklarla Sovyetler Birliği’ni eleştirerek, “20 Mayıs 1944’e kadar Kırım’da bulunan birçok Tatar sürgün edildi. Bu baskıların sadece Kırım Tatarlarına uygulanmadığını biliyorsunuz. Bu baskılardan en çok etkilenen Rus halkıydı. İlk olarak 1920 -1930 yılları arasında Rus Kazaklar ve din adamlarına baskılar başladı. Daha sonra siyasi rejim ardından tüm muhalefete bu baskıyı uyguladı” dedi.
“Kırım, Ukrayna’nın bir parçasıydı”
Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılından itibaren sürgün edilen birçok halka geri dönüşüyle ve topraklarının iadesiyle ilgili Rusya Federasyonu tarafından yasa çıkarıldığını fakat Kırım Tatarlarının bu yasadan yararlanamadığını ifade eden Putin, “Şunu hatırlatmak isterim. 1980’lerin sonunda Sovyetler Birliği tarafından sürgündeki halkların geri dönüşleriyle ilgili talepleri kabul edildi. 1991 tarihinde ise Rusya Federasyonu tarafından yasa çıkarıldı. Kırım o dönem Ukrayna’nın bir parçasıydı ve doğal olarak bu yasadan yararlanamadı” şeklinde konuştu.
“Tatarların geri dönüşü için kararname imzaladım”
Kırım’ın 2015 tarihinde referandum ile Rusya Federasyonu topraklarına katıldığını hatırlatan Putin, “Artık şartlar değiştiği için 21 Nisan’da yürürlüğe giren Kırım Tatarlarının geri dönüşü ile ilgili bir kararname imzaladım. Bu kararname insanların normal yaşamlarına kavuşması ve Kırım’ın ilerici gelişimi için koşullar yaratıyor. Ancak bir şekilde çözülmesi gereken konu arazi parsellerinin ve mülklerin aslına uygun olarak kaydedilmesini istiyorum. Bu işi yerel idarecilerin çok iyi yapacağına inanıyorum. Geçtiğimiz 20 yıldan beri Tacikistan, Özbekistan ve Kazakistan’dan topraklarına geri dönenler için çok az şeyler yapıldı” dedi.
“Kırım Tatarları pazarlık konusu yapılamaz”
Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan Kırım tartışmalarına tekrar değinen Putin, “Kesinlikle dikkatinizi çekmem gereken bir husus var. Vurgulamak isterim ki topraklarında daha iyi yaşama amacı olan ve çabalayan herkesle çalışmaya hazırız. Biz Tatar halkının bölgesel tartışmalarda pazarlık konusu edilmesine izin veremeyiz. Özellikle Ukrayna ve Rusya arasında Kırım Tatarları pazarlık konusu edilmemeli. Bu insanlar yüz yıllardır acılar çekti. Artık bu insanları tartışmalara itmek kabul edilemez. Bugün anlamak gerekir ki Kırım Tatarlarının çıkarlarının ve Rusya Federasyonunun çıkarlarının birbiriyle bağlantılı olduğunu anlamalıyız. Kırım Tatar faktörü kullanılarak üçüncü devletlere fayda sağlamanın imkansız olduğunu ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.