Osmanlı'nın İlk Şeyhülislamı.. Bir gönül sultanı Molla Fenari

Osmanlı

Yasemin Dinçer

Büyük âlim Molla Fenari Hazretleri Miladi 1350 senesinde Orhan Gazi döneminde dünyaya gelir. Fenar köyünde doğduğu için ve babasının da fenercilik sanatıyla meşguliyetinden dolayı 'Fenarî' nisbetiyle meşhur olur.

Babası Muhammed Hamza, zamânının büyük velîlerindendir ve Molla Fenarî de küçük yaşta babasından tasavvuf yolunu öğrenmeye başlar.

Birçok büyük âlimden nice dersler alan Molla Fenari Hazretlerine hocası bir gün 'Sen, din ve dünya reisliğini, ilim ve takvayı birlikte bulundurursun' diye buyurur.

Gerçekten de, bu zâtın buyurduğu gibi olur ve din ilimleri yanında fizik, matematik ve astronomi de öğrenen Molla Fenârî, tasavvufta yüksek derecelere kavuşur.

İlim tahsilini tamamladıktan sonra Anadolu'ya dönerek Bursa'ya yerleşir ve talebe yetiştirmeye başlar...

OSMANLI DEVLETİ'NİN İLK ŞEYHÜLİSLAMİ

Yıldırım Bâyezid ve Çelebi Mehmed dönemlerinde Bursa’da talebe yetiştiren Molla Fenarî Hazretlerinin şöhreti o kadar yayılmıştır ki, Bursa onun ilminden istifade etmek isteyen ilim tâlipleriyle dolup taşar.

Yıldırım Beyazıd'ın Hakk'a yürümesinin ardından Timur'un Bursa'yı işgaline kadar 10 yıl aralıksız olarak kadılık yapan Molla Fenari Hazretleri, şehzadelerin aralarında cereyan eden (Fetret Devri) hadiseler sebebiyle Bursa kadılığından ayrılarak Karaman'a gider. Sonrasında ise Osmanlı Devleti'ne yeniden hayat veren Çelebi Mehmet'in de ricası doğrultusunda Bursa'ya dönmektedir. Bursa'ya tekrar döndüğünde 67 yaşında olan Molla Fenari Hazretleri Bursa'da kadılık ve müderrislik görevini yerine getirmeye devam eder.

Çelebi Mehmet'in vefatının ardından, 1424 yılında 2. Murad Han tarafından Bursa kadısı ve şeyhulislam tayin edilmiştir. Osmanlı Devleti'nin genişlemesi sebebiyle 2. Murat ulemanın şeyhulislâmlık çatısı altında toplanmasını ister. Böylece Molla Fenari Hazretleri Osmanlı Devleti'nin ilk şeyhülislami olur...

Altı yıl devam ettirdiği bu vazife süresince, devlet büyüklerinin hemen hepsi yüksek ilim ve fikirlerinden istifade etmişlerdir.

Gerek yazdığı eserlerle, gerek ise yetiştirdiği talebelerle Osmanlı Devleti'nin ilmi seviyesine büyük bir değer katmıştır...

PEYGAMBER EFENDİMİZİN RÜYASINA TEŞRİFİ

Ömrünü ilim ve irfan yolunda sürdüren Molla Fenari Hazretleri 78 yaşında iken âlim bir kişi olan oğlu Muhammed Şah'ın hayatını kaybetmesiyle evlat acısı yaşar.

İlerlemiş yaşında bu hadise onu o kadar derinden etkiler ki, ağlamaktan gözleri görmez olur.

Bir gece rüyasında Peygamber efendimizi görür. Peygamber efendimiz rüyasında 'Tâ hâ sûresini tefsir eyle' buyurur.

O da cevaben 'Yüksek huzurunuzda Kur’ân-ı Kerim’i tefsir etmeye gücüm olmadığı gibi, gözüm de görmüyor' cevabını verince Peygamber Efendimiz, bir parça kumaşı gözlerinin üzerine koymuştur.

Uykudan uyanan Fenari Hazretlerinin gözleri açılmış ve kumaş parçasını gözlerinin üzerinde bulmuştur.

***

Bunun üzerine şükür niyetiyle Hacca gitmiş ve dönüşte 1431 senesinde Bursa’da vefat etmiştir.

Bugün kabri Bursa’da kendi yaptırdığı bir medrese ile bir caminin haziresine sırlanmıştır...

Tefekkür sahibi bu büyük alimin bir gecede yazdığı söylenen Dünyaca meşhur eseri 'İsagoci Şerhi' de 5 asır boyunca Osmanlı medreselerinde okutulmuştur.

Vefatının ardından kütüphanesinden çıkan kitap sayısı 10.000 adettir....

Dini ve akli ilimlerde yaptığı icraatlarıyla, Osmanlı medrese sistemini yeniden en iyi şekilde tesis ederek; Ali Kuşcu, İbn-i Kemal gibi birbirinden değerli pek çok alimin yetişmesine vesile olmuştur...

Dünya alemine misafir gibi ibretle bakmış, aşkın meydanında gafleti terketmiş büyük âlim Molla Fenari Hazretleri, çok yönlü kişiliğiyle, ilim ve kültür tarihimize damgasını vurmuş, devrinden sonraki pek çok aliminde hayatına derinden tesir etmiştir..

Öğrenmek ve öğretmekle geçen ömrünü şimdi ebedi istirahatgâhında huzurla sürdüren, Osmanlı Devleti'nin ilk şeyhülislami Molla Fenari Hazretlerinin güzel bir sözüyle bitirelim sözlerimizi...

Bu fena mülküne ibretle nazar kıl, Ey Can Gafleti eyle heba, hali değildir mekan...