Koronavirüs tedbirleri altında toplanan meclisin açılış konuşmasını yapan Başkan Yılmaz, aralık ayı içinde belediyenin gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında meclis üyelerine bilgi verdi.
2023 yılının Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılı olduğunu, Cumhuriyet’in ise bir istiklâl mücadelesi verilerek kurulduğunu belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “İstiklâlin sözünü ve ruhunu temsil eden millî kahramanlarımızdan Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklâl Marşı’mız ise 12 Mart 1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmişti. TBMM, 2021 yılını İstiklal Marşı’nın kabulünün 100’üncü yılı olması münasebetiyle ‘İstiklal Marşı Yılı’ ilân etti. 2021 yılı Cumhuriyetin hangi şartlar altında, hangi fedakârlıklar üzerine kazanıldığını birlikte hatırlayacağımız, kahramanlarımızın hikâyelerinde medeniyetimizin değerlerini dile getireceğimiz bir yıl olacak” dedi.
Başkan Yılmaz’ın davetinin ardından ise bütün meclis ayağa kalkarak hep birlikte İstiklâl Marşı’nı okudu.
2021 yılının aynı zamanda Sarıkamış Harekâtı’nın 106’ıncı yıl dönümü olduğunu da hatırlatan Başkan Oktay Yılmaz, “Bizlerde Yıldırım Belediyesi olarak bu anlamda 15-22 Aralık 1914’te Sarıkamış Harekâtı'nda hayatını kaybeden 78 bin şehidi anmak ve Sarıkamış'ta halen vatani görevini sürdüren askerlere moral ve motivasyon desteği vermek amacıyla ‘Bursa'dan Mehmetçiğe Vefa' faaliyeti düzenledik. Destanın 106’ıncı yılında 106 hatim okuttuk, 106 mektubumuzu da burada bulunan Sarıkamış Derneği’ndeki arkadaşlarımızla Sarıkamış’a göndereceğiz, bu hatırayı da yad etmiş olacağız” diye konuştu.
Siyasî değil, teknik bir karar
Öte yandan, Başkan Yılmaz toplantıda muhalefetin eleştiri ve sorularını da cevapladı.
Mollaarap Mahallesi’nde yaşanan heyelân ardından bölgenin bir vâkıfa tahsisi ile ilgili iddialar üzerine Başkan Yılmaz şunları söyledi:
“Bizim böyle bir niyetimizin olmadığını, böyle bir gündemin olmadığını defalarca söyledik. Biz göreve geldiğimizin ilk günlerde Mollaarap Mahallesi’ndeki 2. etapta bir sıkıntı yaşamıştık. Biz o süreçten beri vatandaşımızın yanındayız. Onlara taşınma desteği sağladık, kira desteği sağladık, başka sıkıntıları oldu yanlarında olduk. Fakat bu süreç sadece bizim uhdemizde olan bir konu değil. Bu sürecin AFAD tarafı var, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafı var, Büyükşehir tarafı var. Bütün bu taraflarla birlikte karar vermek gerekiyor. Bu karar sadece bizim vereceğimiz bir karar değil. Bunu da defalarca belirttik ve bütün paydaşlarla beraber bu sürece eğildik. Bu sürecin de takipçisi yine doğal olarak biziz. Şu anda şöyle bir karar vermek doğru değildir; ‘Buraya konut yapalım’, ‘Buraya konut yapmayalım.’ Bu karar siyasi bir karar değil, bu karar teknik bir karardır. Çünkü vereceğimiz bu karar sadece o bölgeyi değil o bölgenin altındaki mahalleyi de ilgilendiriyor, üst mahalleyi de ilgilendiriyor. Burada oluşacak bir afet sadece orayı değil sağını, solunu, altını, üstünü her tarafı etkileyecek. Buna işin uzmanları cevap versin diye bekliyoruz ve bu süreci takip ediyoruz. Evet süreç uzamış olabilir ama salgın sürecinde bu işlerin çok yavaş yürüdüğünü de dikkate alalım. Bu noktada biz yine konunun takipçisiyiz, AFAD da takip ediyor. Biz şu anda burada periyodik ölçümler yapıyoruz. Az da olsa bir hareketliliğin devam ettiğini de görüyoruz. Burayla ilgili gerekli dosyayı hazırladık, Bakanlığa da sunduk, riskli alan ilan edilmesini bekliyoruz. Ama bu süreçte evini satmak isteyen vatandaşlarımıza da imkân tanıdık. Bu da bir imkândır. Kimseyi zorlamıyoruz. Şu anda alanın yüzde 30’unda oturan vatandaşlarımızla, hemşehrilerimizle anlaşarak satın alma işlemi gerçekleştirdik. Bunu belediyemizin bütçesinden yaptık. Bu süreçte farklı alternatiflere yönelmek isteyen hemşehrilerimize imkân tanıdık. Ve dedik ki; ‘Satın aldığımız yerlere konut vs. yapmayacağız.’ Bunu başka bir tarafa çekmeye gerek yok.”
