AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, mal varlığını açıkladı. AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özhaseki, Yeni Zelanda'da cuma namazı kılanlara yönelik terörist saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, terör saldırısını yapanları lanetlediğini ifade etti.
"Rakiplerimin özeli beni ilgilendirmiyor"
Ankara'da seçim çalışmaları kapsamında yaptığı ziyaret ve programları anlatan Özhaseki, "3 ay boyunca bunun dışında benden başka türlü bir hareket görmemişsinizdir. Kampanyamız başladığında 'Rakiplerimin şahısları, özelleri, yaşantıları, ne yaptıkları beni ilgilendirmiyor. Ben bu konularda bir cümle bile etmeyeceğim.' diye ısrarla altını çizdim." ifadelerini kullandı.
Rakiplerini bir projelerinin olmaması ve belediyeciliği bilmemesinden dolayı eleştirdiğini aktaran Özhaseki, "Bunu söylemek benim hakkım." dedi.
Ankara'nın "başkent" sözüne layık bir şehir olacağının sözünü veren Özhaseki, bunu kendisinin anlattığı gibi rakiplerin de anlatmasını istediğini ancak onlardan bu konuda bir cümle duymadığını ifade etti.
"Bantı mantı bırak kardeşim sen, Ankara'ya ne yapacağını söyle"
Cumhur İttifakı'nı niye kurduklarını, beka meselesini her gittiği yerde anlattığını kaydeden Özhaseki, rakiplerinin de kimlerle ittifak yaptıklarını net bir şekilde söylemelerini istedi.
Seçim çalışması kapsamında yaptıkları esnaf ziyaretlerine işaret eden Özhaseki, "İnsanların içinden hiç çıkmadım. Kampanyayı da bu şekilde sürdürmeye gayret ediyorum. Gezdiğim yerlerde kimse kem bir söz söylemedi. Bundan dolayı mutluyum. Ara ara karşı taraftan tehditkar sözler geliyorlar ama onlara kulaklarımızı tıkadık." şeklinde konuştu.
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın, "Yakında ne bantlar çıkacak, göreceksiniz." dediğini hatırlatan Özhaseki, "Ankara'da siyaset bu arkadaşlar tarafından böyle kirli mi yürütülüyor? 'Bantı mantı bırak kardeşim sen, Ankara'ya ne yapacağını söyle.' diyerek yolumuza devam ettik." dedi.
"10 yıldır beraber olan, ortaklık yapan sizsiniz"
Mansur Yavaş ile ilgili basında yer alan "sahte senet" iddialarının üzerinde çok durmadığını, bunun kendisine partililer tarafından gösterilmesi üzerine de "Mahkeme nasıl olsa karar verecek." diyerek geçiştirdiğini anlatan Özhaseki, olayın detayını da 10 gün kadar önce gazetelerden öğrendiğini söyledi.
Hakkındaki tüm sorulara cevap vermesi gereken kişinin Mansur Yavaş olduğunu dile getiren Özhaseki, basının karşısına çıkan Yavaş'ın kısa bir bülten okuduğunu, sorulara cevap vermeden gittiğini ve "mağdur edebiyatı" yaptığını savundu.
Yavaş'ın bu iddialarla ilgili basını, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'i ve kendisini suçladığına işaret eden Özhaseki, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ben böyle kurnazca bir işi ilk defa görüyorum ömrümde. 10 yıldır beraber olan, yiyen içen, ortaklık yapan, alışveriş yapan sizsiniz. Sonunda demek ki aranızda bir menfaat ilişkisinden çatışma çıktı, bunu çıkıp dürüstlükle millete izah edecek de sizsiniz. Bizi niye karıştırıyorsunuz? Bizimle ne alakası var bu işin? Demek ki bu arkadaşların siyaset tarzı bu. Kirli bir şekilde siyaseti sürdürmeyi düşünüyorlar. Bir mağduriyet edebiyatıyla da bu işi son 15 günde götürmeyi kendilerine hedef bilmişler."
"Olaydan bağımsızım, uzaktayım, haberim yok"
Yavaş ile davalık olan şahsı tanımadığını dile getiren Özhaseki, "Orada anlatılan, ticari denilen işin ne olduğunu ben bilmiyorum. Sorulduğunda 'Bir kere görüştüğümü, telefonlaştığımı, karşılaştığımı söylesinler, Türkiye'yi terk ederim.' dedim. Olaydan bu kadar bağımsızım, uzaktayım, haberim yok." dedi.
Mahkeme dosyalarına giren belgelere göre 10 yıllık bir ilişkinin olduğunu anlatan Özhaseki, "Beraber yeniliyor, içiliyor. Atış poligonlarına gidiliyor, orada talimler yapılıyor. Alınıyor, veriliyor. Fakat şimdi, o şahıs hakkında 'kriminal suçlu', 'şu şu suçları var' gibi durmadan o şahsın suçlarını ortaya döküp saçmaya başlıyorlar. O senin arkadaşın ya. Bu suçladığın adam, 'kriminal suçlu' diye belirttiğin şahıs her kimse biz görmedik ki ömrümüzde, biz onu tanımıyoruz. Onunla sen oturup kalkmışsın, iş ilişkisine girmişsin, senelerce bu birlikteliğin sürmüş. Demek ki şimdi menfaat çatışması var ki suçlamaya başlıyorsun." ifadelerini kullandı.
"Bu kadar kirli ilişki yumağı görmedim"
Yavaş'ın bu kişiyle davalarına ve mahkeme kararlarına işaret eden Özhaseki, "Herhalde biraz daha devam etse daha çok şeyler çıkacak gibi gözüküyor. Bir kirli ilişkiler bütünü sürüp gidiyor." dedi.
Özhaseki, "Şunu itiraf edeyim, yıllarca ticaretin içinde bulundum, siyasetin içinde bulundum, hukuk tahsili yaptım ancak bu kadar kirli ilişki yumağı görmedim. Herhalde açıldıkça arkadan matruşka gibi de sıkıntılar gelecek diye tahmin ediyorum." diye konuştu.
Mansur Yavaş'a birkaç soru sormak istediğini ve dürüstlükle cevap istediğini vurgulayan Özhaseki şöyle devam etti:
"Bu senedi kim düzenledi? 'Benim büromda senedi önümde imzaladı.' dediğiniz mahkeme kayıtlarına yansıdı. O zaman nasıl oluyor da o imzanın 'Önümde imzaladı.' dediğiniz şahsa ait olmadığı üç kez Jandarma ve Adli Tıp raporları, emniyet kriminalde geçiyor. 'Önümde imzaladı.' diyorsunuz, imza o şahsa ait çıkmıyor. Burada kocaman bir yalan var. Bu yalanı kim söylüyor? Bu kadar büyük meblağlı senedi hangi hizmet karşılığında aldınız? Ne iş yapıyorsunuz? 600 bin dolar. 3 milyon liradan fazla bir paradan bahsediyoruz. Hangi hizmeti veriyorsunuz da bu parayı alıyorsunuz? Siz burada avukatlık ücreti olarak alıyorsanız, vekaletiniz var mı? Eğer danışmanlık ücreti olarak aldık diyorsanız, sözleşmeniz var mı? Bu sözleşmeyi ibraz edebilir misiniz? Avukat değilseniz, danışmanlık hizmetiniz yoksa bu kadar büyük bir parayı hangi maharet ve hizmetiniz karşısında almayı düşünüyorsunuz. Bu önemli bir maharet olsa gerek. Hiçbir şeysiniz, kenardasınız, 3 küsur milyon lirayı hangi maharetinizden dolayı istiyorsunuz? Bunu bizim sormak hakkımız."
"Bu, vergiyi kaçırmaya teşebbüs değil mi?"
Mansur Yavaş'ın 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki beyanında sözleşme veya vekalet düzenlememe sebebini "Makbuz kesildiğinde 300 bin dolar vergiye gidiyordu, bunu da ne zaman alacağımız belli değildi" sözleriyle açıkladığını belirten Özhaseki, "Bu, vergiyi kaçırmaya teşebbüs değil mi? CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak bu izahınızı ahlaki buluyor musunuz, vicdanınıza sığıyor mu? Bu durumu kendi partililerinize nasıl anlatacaksınız? O vergi doğacak ki devletin bütçesine o para girecek ki buradan belediyeye de para gidecek, çalışanların maaşı da buradan dağılacak. Sen vergi kaçır, öbürü kaçırsın, daha çok alabilmek amacıyla bunları sözleşmeye dökme sonra pişkin pişkin ortada gez. Hayretler içerisindeyim." diye konuştu.
Özhaseki, Mansur Yavaş'ın muhatabına "Hukuk fakültesi diplomanı iptal ettiririm. Sahtekar, seni yarın üniversiteden arayacaklar, hapistesin. Diploma iptali mi, rapor iptali mi, tercih et. Bugün ödemeye yanaşmazsan, diploma iptali dilekçesi, çarşamba saha hem fakülteye hem savcılığa veriliyor. Askeri Savcılığa da önümüdeki pazartesi veriliyor. Bak Necmettin başlangıç olarak pazartesi, baroya raporunu veriyorum. Dahası da olacak, öde borcunu konu kapansın. Emekliliğini iptal ettiririm. Ailen senin bir sapık olduğunu biliyor mu? İğrenç adam. Bilgisayar, yarın ilgili savcıya veriliyor. Öde kurtul, vazgeçeyim, hırsız. Kodese hazırlan. Senin düğününü basacağım, rezil edeceğim. Seni Ankara'da yaşatmayacağım. Seni sürüm sürüm süründüreceğim." şeklinde mesajlar attığını söyledi.
Mehmet Özhaseki, "Bunlar şantaj değil mi? Bildiğiniz bazı gerçekler var örtüyorsunuz. Adama durmadan bunları gönderiyorsunuz ve tehdit ediyorsunuz. Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayıyla ilgili geriye doğru baktığımız zaman birtakım kirli ilişkiler, arkasından kaçırmaya teşebbüs, arkasından sahte senet, arkasından tehditler, şantajlar. Bunlar doğru mu? Yüzde yüz doğru hepsi. Mahkeme kayıtlarında var. Kendisi de inkar etmiyor zaten." dedi.
"Mal beyanımı, kendilerine de iadeli taahhütlü olarak gönderdim ki inkar etmesinler"
Bütün bu mesajlara bakıldığında "mağduriyetten" ziyade, "tehditkar şantajcı bir mağrur adam" gözüktüğünü ifade eden Özhaseki, "Öde kurtul vazgeçeyim bu işten, yani benim anladığım kadarıyla 'Parayı alırsam bütün bunların hepsine göz yumacağım. Sesimi çıkarmayacağım. Ağzımı yumacağım. Gideceğim. Ama ödemezsen sen görürsün gününü'. Bu nasıl bir iştir, nasıl bir ruh halidir, nasıl bir adamdır böyle?" ifadelerini kullandı.
Sorduğu soruların cevaplarını Ankaralıların bilmeye hakkı olduğunu dile getiren Özhaseki, Yavaş'ın bu sorulara dürüstlükle cevap vermekten başka çaresi olmadığını söyledi.
Yavaş'ın "Ben aslında Mehmet Özhaseki'nin mal beyanından bahsettim, bunu vermemek için gündem saptırıyor." iddiasını hatırlatan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Benim saklı gizli bir tarafım yok. 25 yıllık kamu yöneticisiyim. Herhalde 25 tane mal beyanım var. Birkaç ay önce milletvekili seçildim Meclis'e verdim. Birkaç ay önce MKYK üyesi oldum, partimize verdim. Burada hazırladım, sizlere de dağıtıyorum mal beyanımın ne olduğunu. Kendilerine de iadeli taahhütlü olarak gönderdim ki inkar etmesinler çünkü bu tarafta müthiş bir yalan furyası, iftira furyası, algı operasyonu var. Bunlara kurban gitmesin diye sizlere dağıtacağım mal beyanını kendilerine de iadeli taahhütlü olarak gönderdim ki imzalarını istiyorum, inkar etmesinler."
Kimin suçlu olduğuna mahkemelerin karar vereceğini aktaran Özhaseki, "Ortada çok kirli bir ilişki var. Birisi suçlu. O suçlunun Allah belasını, cezasını versin. Asla taraf değiliz. Yapılmak istenen algı operasyonunu da tüm millet görüyor. Yapılmak istenen topu taca atıp kurnazca işin içinden sıyrılma politikasını herkes izliyor. Burada bize düşen, arkadaşımızın vereceği doğru cevapları görmek olacaktır. Bunu da bekliyoruz kendisinden. Ben yine doğruları söylemeye devam edeceğim." diye konuştu.
Özhaseki, "Allah'tan dileğim ve duam bu kirli ilişkiler içine zaten bulaşmış olan insanların siyaset sahnesinden uzaklaşması." temennisinde bulundu.
Basın toplantısına AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan, Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ da katıldı.
Basın toplantısının ardından Özhaseki'ye ait mal beyanı, basın mensuplarına dağıtıldı.
Dağıtılan mal beyanına göre Özhaseki'ye ait 500 bin lira değerinde iki ev, 700 bin lira değerinde bir ev, miras yoluyla kalan arsa, iş yeri ve mesken, hisse satışından 159 bin 500 lira, 293 bin 272 dolar tutarında alacak, dört şirkette ise kurucu hisse bulunuyor.