Mantar tabancasıyla adam vurulmaz

Mantar tabancasıyla adam vurulmaz

Hiç unutmuyorum yaklaşık 25 yıl önce başladım bu mesleğe…

Mesleğimde haz yaşadığım dönemlerim de oldu, kısmen zorluk çektiğim, sıkıntılı zamanlar geçirdiğim dönemlerim de…

Ama başladığım günden bu yana “keşke bu mesleği hiç yapmasaydım” demedim. Elimden geldiği kadar kamunun yararına, doğru bildiğim ve arkasında durduğum her konuyu evrensel değerlerle ve her şeyden önce kendi vicdan muhasebemle sunmaya, haberleştirmeye çalıştım. Hata yaptığım zamanlar da oldu elbet… Ancak bir farkla! Ben hiçbir zaman birilerinin verdiği zarfla ya da hesap numarama gönderdikleri amacının ne olduğu malum meblağlarla yanlışı övmedim, doğruyu karalamadım!

Dijital medya kavramı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sürekli gelişiyor. Biz de 1 yılı aşkın bir zamandan beri dijital medyaya dönük etkili işlere imza atıyoruz. Başından beri yaptığımız birçok iş, rekabet içerisinde olduğumuz çoğu medya kuruluşu tarafından benimsenip ‘esinleniliyor’. Dışarıdan bakıldığında son derece kolay görünen dijital medya girişimciliği konusunda şehrimiz maşallah çok da zengin!

Nerede bir müşkülü olan, nerede birisiyle şahsi ya da kurumsal problemi olan varsa bu mecradan moda tabirle ‘yargı dağıtmaya’ birilerine ‘ayar vermeye’ çalışıyor. Öyle ki çok farklı sektörlerden kişiler, kendi tabirleriyle büyük büyük yatırımlar yapıp, bu ‘yeni’ oyuncakla aklı sıra hedefine koyduğu kurum ya da kişileri itibarsızlaştırmaya ve karalamaya çalışabiliyor.

Gazetecilik mesleğinin onurunu ve haysiyetini mesleğe atıldığından beri farklı mecralarda ayaklar altına alan bir zümre de var ki; her devirde parlayabilen bu ‘sermayedarlara’ şirinlik yapabilmek, nemalanabilmek adına var güçleriyle sağa sola kuru-sıkı ateş ediyorlar. Ama çapları itibariyle de mantar tabancası etkisi yapıyor sadece… Bu kıymetleri kendinden menkul vatandaşlar da mantar tabancasıyla adam vurmaya çalışıyorlar. Yine olan bizim mesleğe oluyor açıkçası…

Öyle ya meramını anlatmak için gün boyunca toplam 50-100 kelimeyi kullanan, içerik bakımından son derece sığ ve bildiğini sandığı kelimeleri yanlış yazan insanlar gazeteciyim diye cirit atıyor ortalıkta…

Hatta ve hatta bu insanların bazıları, başka sitelerden ‘çaldıkları’ yazıları kendi yazmışçasına kullanacak cahil cesaretine sahipken, bu mesleği onuruyla eğilip bükülmeden yapmaya çalışan, haktan hakikatten yana duran meslektaşlarımın da hakkına giriyorlar.

Bu mesleğe polis adliye muhabiri olarak başlayan ve bu günlere arada hiçbir mesleğe sapmadan gelen Enhar Güneş olarak ben, bu günden sonra mesleğimin kıymetini ayaklar altına alan, para için, başka menfaatler için yalana, dolana, iftiraya başvuran ve kendini ‘gazeteci’ diye nitelendiren herkese buradan...

► ENHAR GÜNEŞ'İN YAZISININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...