Dünya Kalp Günü kapsamında her yıl düzenli olarak toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenlenerek bir tema belirleniyor. Bu yılın teması “Kalbinizi Ödüllendirin” olarak açıklanırken, Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğünce kalp ve damar hastalıkları konusunda yazılı bir açıklama yapıldı.
Covid-19 ve kalp-damar hastalıkları
İl Sağlık Müdürlüğünün açıklamasında, “Bilindiği gibi korona virüsten etkilenecek riskli gruplar arasında kronik hastalıklardan kalp damar hastalıkları ilk sırada yer almakta, hastalık bu kişilerde daha ağır seyretmekte ve daha ölümcül olabilmektedir. Bu nedenle kalp ve damar hastalıkları olan hastalarının bu dönemi olabildiğince az etkilenerek geçirmeleri için ilaçlarını düzenli almaları önem arz etmektedir. Ayrıca tüm toplumda olduğu gibi kalp hastaları da hijyen stratejileri ve kişisel koruyucu ekipman kullanımı hakkında; Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığımızın enfeksiyon kontrolü önerilerine uymalıdırlar” ifadeleri kullanıldı.
“2030 yılında 22,2 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor”
İl Sağlık Müdürlüğünce yapılan açıklamada, “Ülkemizde yapılan Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Sıklığı Çalışmasına göre 15 yaş üstü bireylerde kronik kalp hastalıklarının sıklığı yüzde 12,7 ve TURDEP II Çalışmasında Hipertansiyon oranı yüzde 30 olarak bulunmuştur. Bu çalışmalar doğrultusunda ilimizdeki hipertansiyon hastası sayısının 316 bin, 15 yaş ve üzeri nüfusta kronik kalp hastası sayısının ise 105 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları küresel olarak bir numaralı ölüm sebebidir. Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin artarak, 2030 yılında 22,2 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’deki ölümlerin yüzde 86’sı çoğunlukla kalp damar hastalıkları, diyabet, kanserler, kronik solunum yolu hastalıkların oluşturduğu bulaşıcı olmayan hastalıklar kaynaklıdır. Türkiye’de tüm yaş grupları için değerlendirildiğinde her iki ölümden biri kalp damar hastalıkları kaynaklıdır ve bu erken ölümlerin yüzde 80’i önlenebilir niteliktedir. Davranışsal risk faktörleri yani; sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün kullanımı ve alkol kullanımı koroner kalp hastalığının yüzde 80’inden sorumludur. Kardiyovasküler hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Risk faktörlerinin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceği bildirilmektedir. Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite etkisiyle bireylerde kan basıncında yükselme, kan şekeri yüksekliği, kan lipidlerinde yükselme, fazla kilo veya obezite görülür. Sosyal ekonomik faktörler ve kültürel değişiklikler (küreselleşme, şehirleşme) toplumun yaşlanması, stres, herediter faktörler kardiyovasküler hastalıkların diğer belirleyicileridir” denildi.
“Alkol kullanmayın”
Açıklamanın devamında, 40 yaş üstü her birey için kardiyovasküler riskin hesaplanması ve varsa davranışsal risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirlerin alınması önerilerek, “Her bir bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleri ile ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlara değiştirmesi için teşvik edilmesi gerekmektedir. Sağlıklı kalmak ve kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için; sağlıklı beslenin, düzenli fiziksel aktivite yapın, tütün ve tütün ürünleri kullanmayın, alkol kullanmayın, kardiyovasküler riskinizi öğrenin, kilolu veya obez olup olmadığınızı öğrenin, kan basıncınızı öğrenin, kan şekerinizi öğrenenin, kan lipidlerinizi öğrenin. Pnömokok ve grip aşısını hekiminizin önerisine uygun olarak yaptırmayı ihmal etmeyin. Hekiminizin verdiği diğer sağlıklı yaşam önerilerine uyun” ifadelerine yer verildi.