Korona virüsünden sonra 'Kawasaki' tehdidi

Korona virüsünden sonra

Avrupa’da çocuklarda ölüme yol açabilen 'Kawasaki' hastalığı benzeri sendrom tespit edildi. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinem Gündüz, bunun korona virüs ile ilgili olabileceğini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü, özellikle Avrupa’da çocuklarda ölümcül sonuçlara yol açabilen Kawasaki hastalığı benzeri sendromun mercek altına alındığını açıkladı.

Açıklamanın korona virüs salgınının olduğu döneme denk gelmesi, Kawasaki hastalığını yeniden gündeme getirdi.

Hastalığın, ilk kez Japon pediatrist Dr. Tomisaku Kawasaki tarafından 1967 yılında tanımlandığını belirten VM Medical Park Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinem Gündüz, “Kawasaki sendromu, hastanın vücudundaki orta büyüklükteki damarlarda enflamasyon (iltihap) gelişmesi durumudur. Enflamasyon, en çok kalbe kan taşıyan koroner arter damarlarda gözlenir. Yeni tip korona virüsün (Covid-19), Kawasaki hastalığına sebep olup olmadığı konusunda, kesinlik kazanmış olmasa da ciddi şüpheler doğmuştur. Bunu destekleyen vakalar, daha çok İngiltere ve İtalya’dan bildirilmektedir. Kawasaki hastalığının nedenlerine bakıldığında bunda virüslerin de rol oynadığı ezelden beridir biliniyor. Bu sebeple bunun mümkün olabileceği düşünülebilir. Ancak bu konuya net cevaplar verebilmek için bilimsel araştırmalar yapılması gerekmektedir” dedi.

Uzm. Dr. Sinem Gündüz, 6 aydan 5 yaşına kadar olan çocuklarda görülebilen hastalığın ABD ve Avrupa’da çocuklarda edinilmiş kalp hastalığının önde gelen nedeni olduğunu da kaydetti. Uzm. Dr. Gündüz, hastalığın yaygın belirtileri ve tedavisi konusunda da şunları söyledi:

“Yaygın belirtiler arasında ateş, boyunda şişmiş lenf bezleri, ağız, burun ve boğaz iltihabı, göz tahrişi ve kızarıklık, ellerin ve ayakların şişmesi, döküntü ve cildin soyulması vardır. Tanı konulduktan hemen sonra, ideal olarak ilk 10 gün içinde tedavi başlamalıdır. Standart tedavi hastalıkta erken yapılırsa kalp kan damarlarına zarar gelmesini önlemeye yardımcı, bir insan kanı proteini olan yüksek dozda ‘IVIG’ içerir. Hastalar genellikle ‘IVIG’ ile tedaviden sonraki 24 saat içinde önemli ölçüde iyileşir. Bununla birlikte bazı hastaların, ilk tedaviler işe yaramıyorsa kortikosteroid veya immünosüpresan ilaçlar almaları gerekebilir. Nadiren hasarlı kalp kan damarlarını onarmak için ameliyat gerekebilir.”