Gemlik Askeri Veteriner Okulu’nda vatani görevini yapan er Gökhan Kılıç, 7 Ekim 2017 günü tuttuğu nöbetten sonra fenalaştı.
Muradiye Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kılıç’ın, beyin kanaması geçirdiği tespit edildi.
Hemen ameliyat edilen Gökhan Kılıç, tedaviye alındığı yoğun bakım servisinde, 54 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti.
Açılan soruşturmada Kılıç’ın başına, nöbet sırasında astsubay başçavuş Osman Hancı’nın miğfer ile vurduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan Hancı, "Kompozit başlığı (miğfer) yerinden çıkarmadan yavaşça kafasına sürttüm" dedi. Tutuklanarak cezaevine konulan Hancı, yargılama sonunda 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yapılan itiraz üzerine davayı yeniden gören Bursa Bölge 5. Ceza Dairesi, cezayı 15 yıla çıkarttı.
Bakanlık yazı gönderip haber verdi
Milli Savunma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı tarafından davanın sonuçlanmasının ardından er Gökhan Kılıç’a şehitlik unvanı verilip ailesine maaş bağlanması kararlaştırıldı. Oğluna şehitlik unvanı verildiğinden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan gelen yazıyla haberdar olan baba Halis Kılıç, "Oğlumun başına miğferle vurularak öldürülmesinden sonra cenazesi bize teslim edildi. Askeri tören yapılmadan oğlumu toprağa verdik. Şehit sayılmamasına içimiz kan ağlıyordu. Ailece hukuk mücadelesi başlattık. Komutana 15 yıl hapis cezası verildi. Üç yıl sonra oğluma şehitlik unvanı verildi. Devletime teşekkür ediyorum. Oğlumun naaşının Edirne Kapı Şehitlik Mezarlığı’na taşınmasını istiyorum" dedi. Kılıç, İstanbul Büyükçekmece Mezarlığı’nda bulunan oğlunun kabrine her hafta ziyaret ettiğini de kaydetti.
3 aylık eşini toprağa verdiğini söyleyen Belma Kılıç da "Eşim vatani görevini yaparken, komutanı tarafından şehit edildi. Ölümü adli vak’a olduğu için şehitliği üç yıl sonra verildi. Şehitlik unvanı veren devletimize şükranlarımı sunuyorum. Allah razı olsun. Devlet büyüklerine sesleniyorum; eşimin naaşının şehitlik mezarlığına defnedilmesini istiyorum" diye konuştu.