Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde faaliyet gösteren Bursa Kültür ve Turizm Tanıtma Birliği eliyle atılan adım çerçevesinde belediye yetkilileri, İzmir’in Seferihisar ilçesine giderek üyelik için görüşmeler yaptı.
Büyükşehir Belediyesi, sahip oldukları doğal zenginliklerle adeta açık hava müzesi olan İznik ve Keles’i Yavaş Şehir ağına katmak için düğmeye bastı.
İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta ile Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin ve beraberindekiler, 30 ülkeden 260 kentin üye olduğu Cittaslow’un Türkiye’de temsilciliğini yürüten Seferihisar’a giderek, yapılan uygulamaları yerinde inceledi. İlçede Salı Pazarı, Fotovoltaik Güç Santrali, Çocuk Belediyesi, Kent ve Anı Evi, Can Yücel Tohum Merkezi, mandalina kurutma tesisi ve Sığacık Kaleiçi’ni gezen Bursa ekibi, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ile de görüşerek katılım şartlarıyla ilgili bilgiler aldı.
Adaylık sürecinin başlamasıyla birlikte İznik ve Keles, 72 maddelik şartları yerine getirdiği takdirde Cittaslow şehir olma özelliğini kazanacak. Sözkonusu ilçeler, doğal güzellikleri ve kendine özgü kimlikleriyle kombine edilerek, hem turizm anlamında ülke ekonomisine katkıda bulunacak hem de dünya üzerindeki yaşanabilir kentler arasında Bursa’nın ön sıralarda yer almasını sağlayacak.
Cittaslow nedir?
İtalyanca Citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow, ‘Yavaş Şehir” anlamına geliyor. Cittaslow’un temeli 1999 yılında İtalya’nın Chianti bölgesindeki Greve kentinde atıldı. İlk bildirgede, küreselleşmenin insanlar arasındaki iletişimi, kaynaşmayı ve değişimi kolaylaştırmasına karşılık farklılıkların törpülenerek, tek bir model insan oluşturmaya doğru gittiği ve sonunda sıradanlığın hakim olacağı bir düzenin oluşturulacağı konusunda endişeler bulunduğu dile getirildi. Bu muhtemel sonuçların engellenmesi, yerel değerlere sahip çıkılması, bu değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla Yavaş Şehirler kavramı çerçevesinde bir ağ oluşturuldu.
Yavaş Şehir olabilmek için çevre politikaları, altyapı, kentin dokusunun kalitesi, yerel üretim ve ürünlerin desteklenmesi, konukseverlik gibi kriterler gerekiyor. Bu şehirlerin logosu olan salyangozu kullanabilmeye hak kazanan merkezler, düzenli olarak denetimden geçiriliyor.