Aynı zamanda Osmanlı, Selçuklu, Bizans ve Roma’nın bir zamanlar yerleşimin olduğu, Vatikan’ın kutsal kabul ettiği bölgelerden biridir. Çini konusunda da ileri gelen yerlerdendir. İçerisinde hem doğa güzellikleri hem tarih hem de sanatın büyüsünü barındıran mutlaka gezilmesi ve görülmesi gereken bir yerdir.
Çevresindeki büyük kentlere yakınlığından dolayı hafta sonu için rahatlıkla plan yapabilirsiniz. İznik’te neler yapabilir, nereleri gezebiliriz bir bakalım.
Ayasofya Camii
İznik’in merkezinde yer alan Ayasofya Camii bir zamanlar kilise olarak ta kullanılmıştır. Zamanında Hristiyanlık ile ilgili önemli kararların alındığı 7. Konsül bu kilisede toplanmıştır. Yapı 1331 yılında Orhan Gazi’nin isteği ile İslamiyet’e uygun bir ibadethaneye çevrilmiş, Kanuni döneminde de Mimar Sinan’ın eklemeleriyle kullanım alanı genişletilmiştir. Yakın tarihte müzeye dönüştürülmesi için yapılan başarısız restorasyon çalışmalarına rağmen 3 nefli bazilika stili ana hatlarıyla korunmuştur. Bir süre müze olarak kullanılan yapı 2011 yılında tekrar ibadete açılmıştır.
İznik Ayasofya Camii'nin tanıtım videosunu izlemek için Tıklayın
İznik Gölü
Yaz aylarında görülmeye değer eşsiz bir gün batımına sahip olan İznik Gölü Türkiye’nin 5. Büyük gölüdür. Muhteşem doğası ve güzelliği ile mutlaka yanında oturulup keyif yapılması gereken yerlerdendir. Eski zamanlarda Askania isimli göl şimdi adını kıyısında bulunduğu İznik ilçesinden almaktadır.
İznik Çini Çarşısı
Dünyaca ünlü çinileri alabileceğiniz, çok sayıda çini satan dükkanların bulunduğu yer. Buradan kendinize, eşinize dostunuza, vazo, biblo, çini ile işlenmiş duvar tabakları alabilirsiniz.
İznik Yeşil Cami
Minaresinde Selçuklu izlerini de taşıyan, Osmanlı mimarisinin ilk örneklerinden olan Yeşil Cami, turkuaz, yeşil ve mor çinilerle kaplanmış minaresi camiye ismini vermiştir. Yunan işgalinde harap edilen cami Cumhuriyetin ilk yıllarında onarılmıştır.
Sansarak Kanyonu
500 yıllık Osmanlı köyü olan Sansarak köyü sınırlarının içerisinde bulunan Sansarak Kanyonu İznik’e 17 km uzaklıkta bulunan, yol boyu eşsiz İznik Gölü manzarasını da içinde barındıran, ormanların derinliklerinde vadi içerisinde saklanmış adeta bir cennettir. Doğa yürüyüşü yapanların ve doğa fotoğrafçıları için ideal bir yerdir. 7 km’lik parkuru ile en zorlu dağ yürüyüşü alanlarından biridir. Daracık yolları, kerpiçten yapılmış evleri ile sinema ve dizi yapımcılarının da platosu olarak biliniyor.
Kırgızlar Türbesi
Kırgızlar Türbesi; 11. yüzyılın sonlarında İznik’in fethi sırasında Osmanlı’nın yanında olan ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin merkezinin kurulmasına katkı sağlayan Kırgız Türkleri’nden şehit olanlar anısına Sultan Orhan Gazi tarafından 1331 yılında yaptırılmıştır. Kalem içi süslemeleri ve mimari özellikleri bakımından dikkat çekici bir eserdir.
Surlar
Günümüzde hala dimdik ayakta duran İznik surları İstanbul surlarından sonraki en önemli surdur. İznik surlarının uzunluğu 4970 m‘dir. M.Ö 4. yy (Bithynia dönemi) da inşa edilmeye başlanmış surlar, Roma ve Bizans dönemlerinde yeni eklentilerle günümüzdeki şeklini almıştır.
İznik Süleyman Paşa Medresesi
1331 yılında yani İznik’in fethinden 1 yıl sonra kurulan bu medrese Osmanlı’nın ilk medresesi olma özelliğini taşımaktadır. Bu medresede, zamanın bilim insanlarından Taceddin-i Kürdi, Alaeddin Ali Esved ve Davud el-Kayserî ders vermiştir.
Nikaia Antik Kenti
İsmini Lysimakho’un eşinden alan Nikaia Antik Kenti, Bursa’nın 80 km kuzeydoğusunda, modern İznik ilçesinin bulunduğu alanda yer almaktadır. Bu kent ilkçağ döneminden İ.Ö. 4. yüzyıla kadar ayakta kalabilmiştir. Günümüzde tam anlamıyla pek fazla kalıntısı kalmamakla birlikte hala görülmeye değer önemli yapılarını, Nikaia Antik Kenti ziyaretinizde görebilirsiniz. Kent içerisinde bulunan su yolları, tiyatro, kilise ve kent surları o dönemin kültürel, sosyal ve dinsel özelliklerini yansıtmışlardır.
