Büyükataman, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında, Milliyetçi Hareket'in Türk ve İslam coğrafyalarının umudu olmak, Türklüğün bekası için var olduğunu söyledi.
Türkiye'nin istikrar ve güvenliğe kavuşması hususunda sahip oldukları siyasi ve ahlaki sorumluluğun gereğini gönül huzuruyla yerine getirdiklerini anlatan Büyükataman, "Hak bildiğimiz yoldan ayrılmayız. Halkın çizgisinden, milletin rotasından sapmayız. Türk milletinin bütün değerlerini, tasalarını, beklentilerini, geçmişini ve geleceğini kucaklayan bir anlayışla 'önce ülkem ve milletim, sonra partim' diyoruz. Birlikte rahmet olacağı inancıyla yürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Büyükataman, Türkiye'nin hiçbir tehdidi alttan almadığını, hiçbir tehdide göz yummadığını dile getirdi. Bu mücadelelerin tamamının Cumhur İttifakı'nın sağladığı huzur ve güven ortamında verildiğini vurgulayan Büyükataman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Verilmesi gereken mücadeleler son bulmuş değildir. Korunacak çok mevzi ve alınacak çok yol vardır. Bugün Fırat'ın doğusu fitnenin boynudur. Refakatçisi emperyalizm olan Rojava projesi tedavülden kaldırılmalıdır. Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü sakatlayacak, Türkiye'nin milli güvenliğini sabote edecek her türlü mütecaviz tertibe karşı uyanık olmak, zaruridir. Şanlıurfa ve Şırnak sınırları arasında kalan Fırat'ın doğusu kan, gözyaşı, cinayet ve hıyanet kıskacındadır. Güney Kıbrıs Rum yönetimi, Doğu Akdeniz'de münhasır ekonomik bölge ilan ederek egemenlik haklarımıza meydan okumakta, Türk varlığını adada eritmeye kalkışmaktadır. Yunanistan yönetimi, Ege'de sabrımızı zorlamakta, tacizlerini artırarak devam ettirmekte, 'Türkler gelirse yerle bir ederiz' diyerek sanal diklenmeler yapmaktadır. Ellerinde on binlerce Filistinli masumun kanı bulunan Netanyahu ve yönetimi katliamcı yaftası vurma ahlaksızlığına yeltenmektedir. Dünyayı yaşanmaz bir yer kılmaya yemin etmiş gözüken Trump, 'Kürtlerin Türkler tarafından katledilmemesi konusunun güvenceye alınması, Amerikan misyonunun hala önemli bir parçasıdır' şeklindeki açıklamasıyla Türkiye konusundaki tavrını ortaya koymuştur."
Tüm bu eylemleri görüp de düşmanın fırsat kolladığını okuyamayanların siyaseten umduklarını sorguladığını söyleyen Büyükataman, "31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini beka meselesi olarak görmediğini söyleyenler, bu tehditleri dost sohbeti olarak mı değerlendirmekte?" değerlendirmesini yaptı.
"Hesabımız mahşere kalmadan görülecektir"
MHP Genel Sekreteri, Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'yi karıştırmayı, Türkiye'nin önünü kesmeyi, 2023 hedeflerine ulaşmasını engellemeyi amaçlayan bütün planların temizlenmesinde "siyasi greyder" görevi gördüğünü anlattı.
Mahalli İdareler Genel Seçimlerini, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yıl dönümüne giden süreci en kritik yol ağzı olarak nitelendiren Büyükataman, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tam manasıyla yerleşip kurum ve kurallarıyla kökleşebilmesi için 31 Mart 2019'un demokratik ve güvenli şekilde geçilmesinin şart olduğunu belirtti.
Büyükataman, şöyle devam etti:
"Son dönemlerde artan sosyal şiddet, yoğunlaşan toplumsal gerginlik bizi fazlasıyla kaygılandırmaktadır. 31 Mart öncesi ülkemizin huzurunu kaçırmak istiyorlar. Sokakları karıştırmayı projelendiriyorlar. 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar. Toplumsal uyum ve düzenin mukavemetini kırmayı amaçlıyorlar. Kandil'deki terör elebaşları sosyal medya aracılığıyla sahte hesaplar açtırarak, Kürt kökenli vatandaşlara kötü muamele yapıldığını, açıktan ve acımasızca saldırıldığını iddia ederek fitneyi alevlendirmektedir. Bu düşmanlıkların hepsi üst bir akıl tarafından planlanıp toplumsal hayata indirilmektedir. 31 Mart 2019'a kadar bu kapsamda daha da fazla olay ve gelişmeye şahit olma ihtimali ziyadesiyle vardır ve fazladır. Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin siyasal itiraza dönüşmesi için titiz bir çaba harcanmaktadır. 'Gezi ruhu' dedikleri ruhtan kötü kokular gelmektedir. 24 Haziran 2018'de milli uyanışı kundaklayamayan, milli dirilişe engel olamayan iç ve dış odaklar, 31 Mart 2019'da da aynısına mahkum olacaklar ve sukutuhayale uğrayacaklardır."
Türk milletinin bu tarz oyunlara karnının tok olduğuna dikkati çeken Büyükataman, "CHP'sinden İP'sine, HDP'sinden PKK ve FETÖ'süne kadar kim Türkiye'nin tarihsel yürüyüşünü kesmek istiyorsa onunla hesabımız mahşere kalmadan bu dünyada görülecektir." diye konuştu.
"Konuyu at pazarlığına çevirmedik"
İsmet Büyükataman, Cumhur İttifakı'nın sürmesinde Türk milleti adına fayda gördüklerini ifade etti.
Cumhur İttifakı kapsamında yerel seçim hazırlık sürecine değinen Büyükataman, şunları söyledi:
"31 Mart seçimlerinde, hangi partinin ne kadar belediye kazanacağından daha fazla Türkiye'nin tarihi hak ve çıkarlarının geleceği belirleyici olacaktır. Bu konuya bakış açımız bu olduğu halde iftiralar ve yalanların ardı arkası kesilmemiştir. 30 büyükşehir belediye başkanlığı ile ilçe belediyelerinde Cumhur İttifakı'nın doğasına ve ahlakına uygun olarak, AK Parti ile anlaştık, uzlaştık. 30 Mart 2014 seçimi ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde alınan oylara göre 31 Mart 2019 yol haritasını belirledik. Büyükşehir belediyeleri ile bunların alt belediyeleri için 30 Mart 2014'ü baz alarak, partimizin yönetiminde olan hiçbir belediyede AK Parti aday çıkarmadı. Hatta 30 Mart 2014'e göre partimizin yönetimi altında olmayan bazı yerlerde de AK Parti yine aday göstermedi. Hakeza biz de öyle yaptık. Konuyu at pazarlığına çevirmedik. Eşit, adil ve hakkaniyet ölçülerine göre bir mutabakat olmuşken MHP'nin belediyelerden vazgeçtiğini söylemek, sefil ve ahlaksız bir yalan değildir de nedir?"
MHP'nin, 51 il ve bunların ilçelerinde kendi adaylarıyla seçime katılacağını hatırlatan Büyükataman, "Yalana ne gerek vardır? Akılları bulandırmaya niye ihtiyaç duyulur? MHP'yi erkenden havlu atmış gibi göstermek, iddialarından vazgeçmiş gibi sunmak nasıl bir ahlaksızlıktır? İnanıyorum ki MHP, 31 Mart'ta muazzam bir çıkış yakalayarak, fitne ve fesat yayan bütün mihrakların tuzaklarını tamamıyla bertaraf edecektir." değerlendirmesinde bulundu.