Tarih: 26.09.2018 14:20

Herkes bu olayı konuşuyor

Facebook Twitter Linked-in

 Yerin altında zamanla eriyen kalker taşlarının boşluk oluşturması ve zeminin çökmesiyle oluşan obruklar, Karapınar'da bazı mahalle ve yayla sakinlerini korkutuyor. Yeraltı sularının azaldığı ilçede bu yıl derinliği 60 metreyi bulan farklı çap ve büyüklükte, 11 obruk meydana geldi. Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede son bir haftada meydana gelen iki obruğu incelemek üzere ilçeye geldiğini söyledi. Karapınar'ın killi kireçli toprak tabakasına sahip olduğunu aktaran Arık, obrukların oluşmasında bölgenin jeolojik yapısının etkili olduğunu vurguladı. Arık, ilçenin çevresindeki volkanik kayaçların ve suyun asitliliğinin de obruk oluşumuna neden olduğunu belirterek, "Yeraltı su akımının Tuz Gölü'ne doğru kırık hattan hareket ederken oluşturduğu boşluklar sürekli genişliyor ve zaman içerisinde çöküyor." dedi.

Son 18 yılda 320 obruk oluştu

Son yıllarda obruk oluşumun arttığına işaret eden Arık, şöyle konuştu: "2000'li yıllardan bu yana ise 300, geçen yıl 9 bu yıl ise 11 obruk daha oluştu. Tarla içindeki bir yol üzerinde oluşmuş obruğun başındayız. Dolayısıyla insan hayatını doğrudan tehdit eden bir yapının yanındayız. Geçmiş yıllarda su seviyesi daha yukarılarda olduğu için obruklar daha üst kotlarda oluşuyordu. Şu anda yerleşim alanlarında, evlerin yanında ve tarımsal alanlarda oluşuyor. Burada 30 metre uzun ekseni 25 metre yatay ekseni olan 15 metre derinliğinde obruktan bahsediyoruz. Bunun üzerinde bir yapı olsaydı, olduğu gibi içine giderdi."

Daha az su tüketen bitki üretimine teşvik önerisi

Arık, bölgede tarımsal faaliyetin artmasıyla su kullanımın da fazlalaştığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Vatandaşlar tarımsal faaliyetini sürdürmeli. Mısır, pancar ve yemlik bitkiler ekiliyor. Bu tarım, 15 yıl içinde daha da yaygınlaştı. Bu süreçte küçükbaş hayvancılık, büyükbaşa evrildi. Bu hayvanlar için yem üretimi yapılıyor. Bunlar çok su ihtiyacı olan şeyler. Bölge, ülkenin en az yağış alan bölgesi. Tarımsal sulama da artınca yer altı su seviyesi azalıyor. Bunda insani faktörlerin devreye girdiğini gösteriyor. Obruk oluşumunu durduramayız ama önlemler alabiliriz. Su kullanımını mutlaka kontrol altında tutmalıyız. Daha az su tüketen bitki üretimi için teşvikler verilmeli. Buğday, arpa üretimine verilen teşvikler arttırılmalıdır. Suyu tasarruflu kullanacağız, az su tüketen bitki üreteceğiz." Bölgeyi besleyen herhangi bir akarsu kaynağı bulunmadığının altını çizen Arık, "Konya kapalı havzasında 140 bin yeraltı su kuyusu var. Bunun 100 bini kaçak. Ne kadar su çıkarılıyor, hangi seviyelerden çıkıyor, kuyunun sağlıklı açıldığına dair veri yok. Suyla ilgili planlama yapamıyoruz. Bu kadar su kullanımı gerçekleşince yeraltı su seviyesi daha da derine gidiyor. Bölgenin hemen güneyinde Mavi Tünel projesinden Göksu'dan 400 milyon metreküp su ovaya gelecek. Şu anda kullanımı olsa bile bu ihtiyacın onda birini karşılayacak düzeyde. Başka kaynaklardan su aktarım projelerinin fizibiliteleri yapılıyor ancak daha fazla enerji gideri olduğu için mevcut suyun daha verimli kullanılması mantıklı geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Obruğun olduğu tarlada mısır hasadı

Üç gün önce ilçenin Sırnık mevkisindeki obruğun oluştuğu mısır tarlasına hasat için gelen biçerdöver operatörü Cafer Zengin ise tedirgin olmasına karşın çalışmaya devam edeceğini anlattı. Obruğun ürkütücü olmasına rağmen ekili ürünün işlenmesi gerektiğini aktaran Zengin, "Bir tarafından başlayacağız. Eğer yeni bir obruk oluşacak olursa görürüz, belli eder. Biçtiğim yerde olursa yapacak bir şey yok, biçerle beraber düşeriz. Bu şekilde bırakıp gidemeyiz. Sonuçta bu biçilecek, 20 metre geriden işleyeceğiz. Fazla yaklaşmayacağız." diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —