Türkiye genelindeki tüm illerin küresel rekabetteki konumunun belirlenmesi, dünyaya entegrasyon anlamında neler yapıldığı ve nerelin eksik kaldığının belirlenmesi amacıyla Sabah Gazetesi tarafından yapılan İl buluşmalarının 13’üncüsü Bursa’da yapıldı. Sabah Gazetesi ve Turkuvaz Medya yazarlarının neredeyse tam kadro katıldıkları etkinlik kapsamında “Bursa’nın uluslararası rekabetteki konumu açısından dünü ve bugünü; ulusal ve yerel düzeyde önümüzdeki dönem kalkınma hedefleri” konulu panel düzenlendi. Çelik Palas Otel’de düzenlenen panelin açılış törenine Bursa Valisi İzzettin Küçük ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da katıldı. Sabah Gazetesi Yazarı Prof.Dr. Kerem Alkin’in moderatörlüğünde yapılan panelde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın sahip olduğu değerleri ve geleceğe yönelik izleyecekleri yol haritasını katılımcılarla paylaştı.
Bursa bir başka güzel
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye ve dünyada şehirlerin birkaç özelliği ile öne çıktığını belirterek, Bursa’nın ise sanayisi, turizmi, tarımı, cihan imparatorluğunun önemli izlerini taşıyan tarihi ve kültürel birikimi, doğal güzellikleri gibi birçok değeri bünyesinde barındırdığını söyledi. Bunun her İl’e nasip olmadığını kaydeden Başkan Aktaş, “81 ilimiz de güzel ama Bursa başka güzel. Tabii tüm bu artı değerlerinin yanında özellikle 1970’li yıllardan sonra yaşanan göç ve hızlı büyüme beraberinde trafik ve ulaşım gibi bazı negatif yönler de getirdi. Bursa’nın sahip olduğu özellikleriyle bu sorunları çoktan aşması gerekirdi. Tabi günümüzde şirketler değil, şehirler yarışıyor. Her geçen gün dünya konjonktüründe öne çıkan Türkiye gibi bir ülkenin, İstanbul gibi bir metropolünün hemen yanında olmak, 3 milyon nüfusa sahip olmak, 21 tane organize sanayi bölgesine sahip olmak, Selçuklu’dan, Osmanlı’dan beri ticari özelliklere sahip olmak, Bursa’yı farklı kılıyor” dedi.
Göç bu şehre değer kattı
Balkanlar ve Kafkaslar başta olmak üzere Anadolu coğrafyasından Bursa’ya yapılan göçlerin beraberinde bazı sorunlar getirse de Bursa’ya değer kattığını ifade eden Başkan Aktaş, şehrin nüfusuyla alakalı komşu iki ilçe olan İnegöl ve Yenişehir örneğini verdi. Bundan 40 yıl önce iki ilçenin de nüfus bakımından birbiriyle aynı olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Ancak İnegöl göçü kabul etmiş, Yenişehir ise göç konusunda biraz katı tutum sergilemiş. Yenişehir’in nüfusu bugün 53 bin, İnegöl’ün nüfusu 250 bin. Dolayısıyla göç bu şehre değer katmış ve katmaya devam ediyor. Ancak bizim Bursa gibi bir medeniyet şehrini geleceğe taşımak için daha vurucu hamleler yapmamız lazım. Şehrin ve bu şehirde yaşayanların ihtiyaçlarına göre hamleler yapmamız lazım. Bunun için 1300 civarında sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve 9 bin civarında vatandaşımızın katılımı ile bir kamuoyu araştırması yapıyoruz. Hareket tarzımızı belirlemek için öncelikle beklentileri tespit ediyoruz. 2035 vizyonumuzu ortaya koyacak adımlar atıyoruz. 1/100 bin ölçekli planlarımızı buna göre revize ediyoruz. Biz şehri daha yaşanabilir kılmak istiyoruz, daha fazla turist istiyoruz, daha fazla üretmek istiyoruz. Bu noktada birlik ve beraberlikle önemli bir mesafe alacağımızı düşünüyoruz” dedi.
Plansızlık krize yol açar
Kenti geleceğe taşıma adına yol haritasının büyük önem taşıdığını dile getiren Başkan Aktaş, bir plan olmadan, akşam karar verilip, sabah uygulanan kararların Bursa gibi bir kentte çok daha büyük krizlere yol açabileceğine dikkat çekti. Kenti yönetenlerin şahsi vizyonu yanında kentin beklentilerinin de büyük önem taşıdığını hatırlatan Başkan Aktaş, “Mesela alçak katlı binaları yıkıp, yerine yüksek katlı binalar yaparak, kentsel dönüşümü çözmeye çalıştık. Şehir adeta kaosa girdi. Yıllardır söylüyoruz ‘ovayı bitirmeyelim’ diye ama ovayı bitirmeyelim derken, Bursa’yı bitirme süreciyle karşılaşıyoruz. Bizim öncelikle şehri büyütmemiz lazım. Katma değeri yüksek, teknolojik ürünler üretmemiz lazım. Bunun için Bilim ve Teknoloji Merkezi var. Bunun için Uzay ve Havacılık Merkezi var. Bunun için Teknosab var” diye konuştu.
Hızlı koşacağız
Bursa’nın geleceğe dönük en önemli yüzünün ise turizm olduğunu vurgulayan Başkan Aktaş, Bursa’nın, termal turizm, eğitim turizmi, inanç turizmi, kış turizmi gibi bütün parametrelere sahip olduğunu hatırlattı. Erişebilirlik noktasında büyük avantajlara sahip olduklarına dikkat çeken Başkan Aktaş, “İstanbul’la bağlantı noktasında Osmangazi Köprüsü büyük avantaj. Ben göreve geldiğimde Sabiha Gökçen’e 8 otobüs çalıştırıyorduk, şuan 18 otobüs çalıştırıyoruz. Belki de Sabiha Gökçen’i en fazla kullanan illerden biriyiz. Merkezi hükümet, yerel yönetim, sanayicilerimiz el ele vererek geleceğe yönelik önemli çalışmaları yapacağız. Bir taraftan mevcut potansiyeli karşılayarak ama hızlı koşarak ciddi mesafe alacağız. Ben inanıyorum ki yakın bir gelecekte Bursa, Türkiye’nin değil, dünyanın iddialı şehirlerinden biri olacak” dedi.
Devlet mayasının tuttuğu şehir
Bursa Valisi İzzettin Küçük de panelin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Osmanlı’nın devlet tecrübesini ilk olarak Bursa’da yaşadığını hatırlattı. Bu tecrübe yaşanırken barış ve hukukun tesis edilmesine büyük önem verildiğini ifade eden Küçük, “Bu yüzdendir ki o dönemin bütün beyinleri Bursa’ya gelmiştir. Daha o dönemde İznik’te 15 medrese vardır. Yani devlet mayasının tuttuğu şehir Bursa, bugün güçlü Türkiye’nin atbaşı illerinden biridir. 25 milyar dolarlık dış ticaret hacmimizin büyük bölümü ihracattır ve 194 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye’nin ihracat ortalaması kilogram başı 1 cent iken, Bursa’nın kilogram başı ihracatı 3 centtir. Bunlar yeterli mi, değil. Daha alacağımız çok yol var. Türkiye’nin ilk teknoloji organize sanayi bölgesinde ilk fabrikaların temelleri Kasım ayında atılıyor. Yüksek teknoloji üreten fabrikaların yer alacağı 85 bin dönümlük alan fiber optik dijital bir altyapıya sahip. Türkiye’nin ve dünyanın önemli firmaları burada üretim yapacak. Bursa olarak hedefimiz hep daha ilerisi, hep daha yukarısı” diye konuştu. Buluşmanın konferans bölümünde konuşan Bursa Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Aydın da her ne kadar sanayi kimliği ile öne çıksa da Bursa’nın aynı zamanda önemli bir tarım ve hayvancılık şehri olduğunu söyledi. Dondurulmuş gıdada Türkiye ihtiyacının yüzde 60’ının Bursa’dan karşılandığını ifade eden Aydın, süt ve süt ürünleri başta olmak üzere, gıda konusunda sofralara gelen birçok markanın Bursa’ya ait olduğunu belirterek, gelecek hedeflerinin bu marka sayısını artırmak olduğunu söyledi. Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Tevfik Yücedoğru ise, Uludağ Üniversitesi’nin önemli bir Bursa markası olduğunu, 86 bin lisans, 10 bin 500 lisansüstü ve 136 ülkeden 5600 misafir öğrenci ile Türkiye’de en fazla tercih edilen ilk 10 üniversite arasında olduklarını kaydetti. Yücedoğru, 3 milyonluk nüfusa sahip olan Bursa’da iki devlet üniversitesi olduğunu hatırlatarak, gelecek planlamasında Bursa’nın en az 5 üniversitesi olması gerektiğini belirtti.
Her zaman ilk 5’te
Sabah Gazetesi Yazarı Prof.Dr. Kerem Alkin ise, açılış töreninde yaptığı konuşmada, il buluşmaları projesinin amaçlarını katılımcılarla paylaştı. Şehirlerin dünyaya entegrasyonuyla ilgili önemli bir süreci izlediklerini ifade eden Alkin, “İllerimiz dünya ile entegrasyon konusunda neleri başarmış, geleceğe yönelik hedefler ne olmalı, bunları belirliyoruz. Yayınlarımız aracılığıyla da bunu tüm okurlarımızla paylaşıyoruz. Öncelikle şunu söylemeliyim Bursa, performans ve üretim becerisi konusunda her zaman Türkiye’de ilk 5’te yer almış bir kentimiz. Bu noktada kente hizmet eden yöneticilere ve kanaat önderlerini tebrik etmemiz lazım” dedi. Panel sonunda Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, Başkan Alinur Aktaş’a, Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat da Vali İzzettin Küçük’e teşekkür plaketi verdi.