Uzunluğu 12, derinliği ise yer yer 1,1 kilometreyi bulan ve riskleri nedeniyle rehbersiz geçişe izin verilmeyen Kastamonu'daki Valla Kanyonu, dünyanın en derin ve geçişi en zor kanyonları arasında gösteriliyor.
Barındırdığı riskler nedeniyle rehbersiz girmenin yasak olduğu Valla Kanyonu, dünyanın en derin ve geçişi en zor kanyonları arasında gösteriliyor.
Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesine bağlı Muratbaşı köyü Kanlıçay mevkisinden girilen Valla Kanyonu'nda geri dönmek mümkün olmadığından ancak 12 kilometre yürüdükten sonra Cide ilçesine bağlı Loş Vadisi Hamitliköyünden çıkılabiliyor.
Derinliği yer yer bin 100 metreyi bulan ve pek çok risk barındırması nedeniyle geçişi en zor kanyonlar arasında gösterilen bölge 'dünyanın en derin ikinci kanyonu' olarak değerlendiriliyor.
Kastamonu Turizm ve Otelciler Derneği (KASTOD) Başkanı Serkan Mütevelli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanyonun çok zorlu bir parkur olduğunu söyledi.
Valla Kanyonu'nun Küre Dağlarının muhteşem güzelliğini sunduğunu dile getiren Mütevelli, 'Yeşili, doğası ve temiz havasıyla mükemmel bir güzergah' dedi.
Tehlikeli bir parkur olması nedeniyle kanyona rehbersiz girilmesinin yasaklandığına işaret eden Mütevelli, 'Girmek isteyen kişilerin yanında mutlaka profesyonel rehber bulunmak zorunda. Çok zorlu olduğu için rehbersiz geçiş hayati tehlikeler oluşturabilecek bir kanyon' ifadesini kullandı.
'KANYONU 5-6 KİŞİLİK EKİP 2 GÜNDE GEÇEBİLİR'
Bölgede rehberlik yapan Cemal Kaya da dünyada daha uzun kanyonlar bulunduğunu ama Valla Kanyonu'nun zorluğuyla ön plana çıktığını belirtti.
Kanyona girdikten sonra geri dönüşün mümkün olmadığını vurgulayan Kaya, 'Bin 100 metrelik derinliği nedeniyle yanlardan giriş ve çıkış mümkün değil, tırmanma imkanı da yok. Kanyonu 5-6 kişilik ekip 2 günde geçebilir' diye konuştu.
'KANYONDA AKLA GELMEYECEK ÇOK SAYIDA DOĞAL TUZAK VAR'
Kanyonun pek çok risk barındırdığını belirten Kaya, şöyle devam etti:
'Kanyonda akla gelmeyecek çok sayıda doğal tuzakla karşılaşıyorsunuz. Küçüklü büyüklü 40'ı aşkın şelale var. Kayalar arasında girdaplar bulunuyor. Bunlar insanı vakumlayarak içine çekiyor. Ne yazık ki bir daha çıkamazsınız. Geçmiş yıllarda böyle bir olay yaşanmıştı. Duvarlardan dökülen kayalar bazen yürümenizi etkiliyor. Sel ve yağışlar nedeniyle tabanda değişimler oluyor. Suyun altında görünmeyen kayalar olabiliyor. Bu nedenle sezon başında ilk kez giriş yaparken nerede ne olduğunu tespit etmeden suya dalamıyoruz. Önce suya girip içinde herhangi bir tuzak olup olmadığını kontrol ediyoruz. Bir şey yoksa göletlerden yüzerek geçişi hızlandırıyoruz. Geriye dönüşü olmayan bu kanyonun yüzde 60'ını göletlerden yüzerek geçiyorsunuz'
'REHBERSİZ GEÇİŞLERE KESİNLİKLE İZİN VERİLMİYOR'
Eğitim verilmeden kimsenin kanyona sokulmadığının altını çizen Kaya, 'Eğitimsiz insanların buradan geçmesine izin vermiyoruz. İp inişleri, su mücadelesi, işaret dili ve kanyon bilgisinin olması gerekiyor. Bilgisi olmayanları kısa bir eğitimden geçiriyoruz. Hazır hale geldiklerini düşündüğümüzde rehber eşliğinde geçmeleri sağlanıyor. Rehbersiz geçişlere kesinlikle izin verilmiyor' diye konuştu.
Kaya, kanyonun yeterince tanınmadığını dile getirerek, 'Türkiye ve dünya genelinde yeteri kadar tanındığını söyleyemeyiz. Tanınmış olsa ekstrem dağcıların yoğun olarak tercih edeceğini düşünüyorum. Kanyonda ekstrem dağcıların tırmanış yapacağı sayısız parkur var' dedi.