FETÖ mağduru albaya 1 milyon lira tazminat

FETÖ mağduru albaya 1 milyon lira tazminat

BURSA (AA) - Bursa'da 'askeri casusluk davası' nedeniyle 1 yıl 9 ay 11 gün cezaevinde kalan ve daha sonra beraat eden emekli Kıdemli Albay Tamer Zorlubaş, mağdur olduğu gerekçesiyle açtığı davanın ilk duruşmasında 1 milyon lira tazminat kazandı. Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına, Zorlubaş ile avukatı İhsan Nuri Tezel katıldı. Zorlubaş, görevi başındayken bir gecede 'Vatan haini, kadın satıcısı, şantajcı' gibi birçok suçlamayla karşı karşıya kaldığını belirterek, 'Bana bunu yapanların FETÖ terör örgütünden olduğu anlaşıldı. En başından itibaren evimi aramaya gelen savcının ve basının pek çok alaylı hitaplarına maruz kaldık. Ayrıca maddi ve manevi acılar çektik. Bu sebeple tansiyon hastası oldum. Bu yaşadıklarım ve haksız tutuklama sebebiyle dilekçemde belirtildiği gibi 3 milyon lira tazminat talep ediyoruz.' dedi. Avukatı Tezel ise müvekkilinin diğer 56 sanıkla mahkum edildikleri söz konusu davanın soruşturmasında görev alan polis müdürleri ve alt kademe personelin, FETÖ üyesi, sahte deliller ürettikleri için haklarında davalar açılan, meslekten atılan ve tutuklanan kolluk görevlileri olduğunu ifade ederek, bu çerçevede tazminat taleplerinin bulunduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, 1 milyon lira manevi tazminatın, haksız gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı Hazine'den alınarak davacıya verilmesine karar verdi. Sahte CD yüzünden ceza almış Duruşma tutanağında yer alan bilgilere göre, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Ekim 2010'da, Ankara'da Genelkurmay Başkanlığında görev yapan Deniz Kıdemli Albay Tamer Zorlubaş hakkında arama, el koyma ve inceleme kararı vermiş, gözaltına alınan, ev ve iş yerlerinde arama yapılan Zorlubaş, 28 Ekim'de söz konusu mahkemece tutuklanmıştı. Zorlubaş hakkında 9 Şubat 2011'de hazırlanan iddianamede, 'suç örgütü yöneticisi olmak, askeri casusluk, devletin güvenliğine ilişkin bilgi/belge temin etmek, yasaklanan belgeleri temin etmek, fuhuş, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verileri kaydetmek, verileri hukuka aykırı olarak vermek' suçlarından ceza talep edilmişti. O dönemde özel yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde 56 sanıkla yapılan yargılama sonucunda Zorlubaş, 7 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Zorlubaş'a verilen 'devletin güvenliğine ilişkin bilgi/belge temin etmek' suçundan verilen 4 yıl 2 ay ile 'kişisel verileri kaydetmek, verileri hukuka aykırı olarak vermek' suçundan verilen 1 yıl 3 aylık cezaları onadı, 'suç örgütü üyesi olmak' suçundan aldığı 2 yıl 6 ay cezayı ise usulden bozmuştu. Anayasa Mahkemesi ise 'hakkında hükümlülük onaylanmış tüm sanıkların savunma hakkının kısıtlandığı, şahitlerin dinlenmediği ve sadece dijital delillerle yargılama yapılamayacağından bahisle, kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında Anayasa'nın 19. maddesinin 8. fıkrasının ihlal edildiğine, gereğinin yapılması ve başvurucunun tahliye talebi hakkında karar verilmesi'ne karar vermişti. Bunun üzerine İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkındaki infazın durdurularak, Zorlubaş'ın yeniden yargılanmasını kararlaştırmıştı. Zorlubaş'ın sahte olarak üretildiği ortaya çıkan bir CD içinde kurgulanmış yazılı dijital kayıtlar yüzünden yargılandığı belirlenerek, bütün suçlardan ayrı ayrı beraatına karar verilmişti. Cezaevinde, 1 yıl 9 ay 11 gün kalan ve 2 Ağustos 2012'de tahliye olan Zorlubaş, kendi isteğiyle emekli olmuştu.