Tarih: 31.08.2018 11:52
Eylül ayında gidilebilecek harika yerler
Yağmurlu günleri beraberinde getiren, yaprakları sarartan eylül, insanı hüzünlendirdiği kadar kendine has güzellikler de sunuyor.
Bağbozumu zamanı Bozcaada, biyolojik çeşitliliğe sahip Doğu Karadeniz, sararan yapraklar arasında yürüyüşlerin yapılabildiği İstanbul, güneşin batışının ve doğuşunun huzur içinde seyredilebileceği Nemrut veya Amasra sahili listeye giren yerler arasında.
Bir eylül seyahati planlıyorsanız, işte gidilebilecek en iyi yerler...
DOĞU KARADENİZ
Doğu Karadeniz’in doğal ormanları, ender el değmemiş alanlardan biri.
Doğal ve yabani kaldığından, olağanüstü bir biyolojik çeşitliliğe sahip.
Macahel, trekking tutkunlarının ve doğa meraklılarının ilgi duyabileceği bir bölge.
Anıtsal ağaçlar, bozulmamış ahşap mimari, şelaleler, buzul gölleri, rengarenk, asırlık, ahşap oyma camiler var.
Doğu Karadeniz yaylaları eylülle birlikte, sararan ve kızaran yaprakların kattığı yeni renklerle bambaşka bir güzellik kazanır.
Başı bulutlar içinde olan tepelerden, derin vadilere yapılacak yürüyüşler insanın aklına ‘Acaba ben neredeyim?’ sorusunu getirir
Şavşat ve Borçka’nın Karagöl’lerini, Gürcü Köyü’nü, Tibet Kilisesi’ni de mutlaka görün.
ASSOS
Günümüzde Behramkale veya Behramköy ismi ile tanınan Assos, Çanakkale’ye 100 kilometre mesafede.
Edremit Körfezi ile Midilli’nin karşısında, bir volkanın eteğinde, andezit kayalıkları üzerinde kurulmuş.
Arkeolojik yerleşimi, mavi bayraklı denizi, Kaz Dağları ekosistemi, kırsal yaşam kültürü, taş mimarisinin özgün örnekleri ile dikkat çekiyor.
Eylülde telaşlar bitiyor, dinginlik başlıyor. Deniz mahsullerinin, zeytinyağlıların lezzeti hissediliyor.
Deniz soğuktan da öte çivi gibi, adamı zinde kılıyor.
Günbatımı tepelerden güzelliğini en iyi eylülde gösteriyor.
İZNİK
Bursa'nın İznik ilçesi, 300 yıl boyunca çinicilik sanatının merkeziydi.
Çinilerin yanı sıra gölü ve önemli Bizans kalıntılarıyla da tanınıyor.
Bölgede birçok yürüyüş rotası var.
4970 metre uzunluğundaki tarihi surlar boyunca yürüyüş yapabilirsiniz.
Kalabalıktan, kitle turizminin berbat ettiği yerlerden uzakta, Nâzım Hikmet’in ‘Dağların içindedir’ dediği kuytu bir gölün kıyısında yayın balığı yemek için İznik’e gidilmeli...
NEMRUT
2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı, gündoğumu ve günbatımını en güzel seyredebileceğiniz yerlerden biri.
Adıyaman şehir merkezine 86 kilometre mesafede.
Antiochos’un tümülüsü ve dev heykelleri, Arsameia (Eskikale), Yenikale, Karakuş Tepe ve Cendere Köprüsü Nemrut Dağı Milli Parkı içerisinde kalan kültürel değerler.
Nemrut, Firavunlar Mısır’ına benzer, görkemli heykelleriyle, yeryüzünde eşsizdir.
Havadaki pus sonbaharda dağılmaya başlar.
URFA
Peygamberler şehri diye adlandırılan Urfa’da elinizi sallasanız tarihi bir camiye, kiliseye, hana ya da kervansaraya çarpıyorsunuz. Yaklaşık 11 bin yıllık bir tarihi var.
Peygamberlerden Adem, Eyüp, İbrahim, Şuayp ve Elyasa’nın burada yaşadığına inanılıyor.
Balıklıgöl, Urfa Kalesi, 50 km. mesafedeki Harran mutlaka görülmeli.
Urfa Kalesi’nin eteklerindeki manzara çok etkileyici.
Yeni restorasyonu yapılan şehir merkezindeki Halepli Bahçe mozaikleri, Urfa’nın yeni simgesi olmaya aday.
AMASRA
Karadeniz’e doğru uzanmış yarımada ve adalarıyla Amasra insana “Eylülde gel” dedirtiyor.
Günbatımında sahilde yürümek, akşam balık ve salatadan oluşan bir sofraya oturmak için senenin en güzel zamanı.
Bir ev pansiyonunda kalınabilir.
Yat turizmi için de elverişli olan Amasra’da harika manzaralar görebilirsiniz.
Ayrıca dalış, trekking, av ya da yelken yapmak mümkün.
Bu mevsimde mezgit ve tekir çok lezzetli olur. Tabii armut ağacından yapılan kaselerde sunulan salataların lezzeti de dillere destan...
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —