İSTANBUL (AA) - ÇİĞDEM ALYANAK - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Yenikapı mitingindeki konuşmasında Adalar'daki atları faytonların boyunduruklarından kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmak için bir çalışma yaptıklarını duyurması, hayvanseverleri sevindirdi.
Yıllardır başta hayvanseverler ve hayvan hakları savunucularının çözüm beklediği Adalar'daki faytonlarda kullanılan atlarla ilgili soruna, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son noktayı koydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Yenikapı mitinginde 'Adalar'daki faytonlarda kullanılan atlarla ilgili vicdanları yaralayan görüntülere şahit oluyoruz. Bu konuda gerekli adımları attık. Adalar'daki atları faytonların boyunduruklarından kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmak için bir çalışma yapıyoruz.' diyerek, yıllardır hayvanseverlerin ve hayvan hakları savunucularının beklediği müjdeyi verdi.
Geçen hafta, ekim ayında sona erecek olan karantinaya rağmen Adalar'a 10 kamyon ile 209 atın sokulmasına büyük tepki gösteren hayvan hakları savunucuları, Erdoğan'nın müjdesine sevinirken, öncelikle bu 209 atla ilgili gerekli soruşturmanın yapılması talebinde bulundu.
'Demode olmuş atlı faytonların kaldırılmasını istiyoruz'
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Genel Başkanı Kemal Şenpolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yalnızca Adalar'da değil, Türkiye çapında demode olmuş atlı faytonların kaldırılmasını istediklerini söyledi.
Eski centilmen faytoncuların artık olmadığını ve günümüz faytoncularının da atlara iyi davranmadığını ifade eden Şenpolat, faytonların elektrikli ya da güneş enerjisiyle çalışan alternatiflerinin çıktığını hatırlattı.
Kapadokya ve Adana'da atsız fayton uygulamalarının başladığını anlatan Şenpolat, 'Adalar başta olmak üzere bazı kesim buna direniyor. Halbuki atlar orada eziyet çekiyor. Sadece Adalar'da bine yakın at var. Atlarla ilgilenebilecek veteriner ve hastane yok. Yılda 200-300 at, kötü muameleden dolayı çatlayarak ölüyor. Ya adadaki ormanlık alana atıyorlar ya uçurumdan aşağı atıyorlar ya da Marmara Denizi'nin dibindeler. Dalış yaptığınızda atların iskeletini görüyorsunuz suyun altında.' diye konuştu.
Adalar'da çalışan faytoncuların işsiz kalmasını istemediklerini, elektrikli ya da güneş enerjisiyle çalışan faytonlara geçildiğinde aynı kişilerin istihdam edilebileceğini belirten Şenpolat, 'Bizim Faytoncular Odası ile bir derdimiz yok. Sadece atın olmamasını istiyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bundan 5-6 yıl önce 2 trilyon liraya yakın bir paraya Büyükada'ya at ahırları inşa etti. Gidin görün hepsi mezbelelik. O hayvanlara bir şey olduğunda kimse masraf yapıp, Anadolu Yakası'na zaten getirmiyor. Her sene kötü muamele yapılıyor.' dedi.
Şenpolat, elektrikli ve güneş enerjili faytonların daha uygulanabilir ve ekonomik olduğunu vurgulayarak, Adalar'ın topografik yapısında atların daha da zorlandığını, dinlenmeden tekrar tur attırıldığını söyledi.
Kemal Şenpolat, Adalar'da veteriner kontrolü yapılmadığı gibi faytonların da teknik kontrolünün de gerçekleştirilmediğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjdesine ilişkin Şenpolat, 'Cumhurbaşkanı 'Atlar olmasın.' dediyse kesinlikle hemfikiriz, teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanı dediyse onun sözü emir gibi uygulanacaktır demektir.' değerlendirmesinde bulundu.
Adalar'a geçen hafta götürülen 209 atın takibini yaptıklarını anlatan Şenpolat, 'Bu atlar adeta mevsimlik işçi olarak dönmemek üzere geldiler. Sucukları çıkarılana kadar koşturulacaklar, sonunda denizin dibini boylayacaklar. Özellikle Arap turistlerden aşırı talep var. Faytoncular Odası da mesleklerinden olacakları düşüncesiyle atlardan vazgeçmiyor.' dedi.
'Yıllardır kurumlara ve hükümete bu zulmün bitmesi için yalvarıyoruz'
Türkiye'de yük hayvanları sorununa eğilerek Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği'ni kuran Okan Oflaz, Adalar'daki atlarla ilgili zulmü çok iyi bildiğini, basın ve sosyal medyanın gücüyle biraz daha lanse etmeye başladıklarını söyledi.
Bugüne kadar Türkiye'nin dört bir yanından 130 at ve eşeğin tedavisini yaptırdığını anlatan Oflaz, bunların bir kısmının himayesinde olduğunu, bir kısmını ise sahiplendirdiğini ifade etti.
'Atın, eşeğin ayağı kırıldığı zaman düzelmez.' düşüncesine karşı geldiğini belirten Oflaz, çağ dışı yöntemlerle bu hayvanların öldürüldüğünü dile getirdi.
Oflaz, Adalar'a götürülen 209 atla ilgili ilk haberi aldığında olayın peşine düştüğünü anlatarak, ilk etapta Formula 1 Pisti'nde bekletilen bu atların arasında 1-1,5 aylık tayların bile olduğunu aktardı.
Bu atların yıllardır bu şekilde İstanbul'a getirildiğini ancak ilk defa bu sene bunu ispat edebildiklerini belirten Oflaz, 'Ruam hastalığı nedeniyle Adalar'da çok ciddi bir karantina var. Yetkili kurumlar, hayvanların adaya giriş yaptığı güne kadar iznin olmadığını söyledi. Son gün, hayvanlar yüklenince Gıda, Tadım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan iznin çıktığı söylendi. İznin nasıl çıktığını asla bilmiyoruz.' diye konuştu.
Ruam testi için 15 gün beklenmeden atların adaya sokulduğunu savunan Oflaz, 'Atların şu anda nerede tutulduklarına ilişkin haber alamıyoruz. Çünkü can güvenliğimiz yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi hiçbir şekilde bu işe karışmıyor. Tamamen dışında kalıyor. Adalar Belediyesi'nin zaten sorumluluk ve yetki alanında değil. Tespit ve karantina bakanlığın sorumluluğunda. Adada hayvanların karantina altına alınacağını duyduk.' ifadelerini kullandı.
Atlarla ilgili bu hassasiyeti gösterdikleri ve gündeme getirdikleri için darbedildiklerini anlatan Okan Oflaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına ilişkin, 'Yıllardır kurumlara ve hükümete bu zulmün bitmesi için yalvarıyoruz. Onlar da artık bu zulme 'dur' demek istediler. Bir an önce bu işin sonlanması için adım atılmasını bekliyorum. Cumhurbaşkanı'mızın açıklamasından sonra özellikle senelerdir bu işle uğraşan benim hiçbir şekilde can güvenliğimiz yok.' dedi.
'Soruşturma açılmasını istiyoruz'
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Başkanı Nesrin Çıtırık da ne tür çalışma yapıldığı konusunda kendilerine henüz bir bilginin ulaşmadığını, gündeme aldıklarını umut ettiklerini söyledi.
Geçen hafta fayton sahiplerinin Adalar'a 209 at getirdiğini, bu atların günlerce aç ve susuz kaldığını, ruam hastalığı nedeniyle karantina altında olan Adalar'a sokulduğunu anlatan Çıtırık, sözlerine şöyle devam etti:
'Bu bir skandal, bu bir suç. Türk Ceza Kanunu'na göre cezalandırılması gereken, savcıların kamu davası açması gereken bir cürüm. Sayın Cumhurbaşkanı'mızdan ve devletimizden beklediğimiz öncelikle bu suç için soruşturma açması. Bu hayvanların nereden geldiği de belli değil. Karantina altında olan Adalar'a bu hayvanları sokan faytoncular, bu atların geçiş belgelerini imzalayan devlet memurları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkilileri hakkında soruşturma açılmasını istiyoruz. Ayrıca oradaki atların sorununa gerçekten çözüm getirmek istiyorlarsa, atlarla ilgilenen sivil toplum kuruluşları var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, onlarla masaya oturup çözümü birlikte oluşturması lazım.'
Adalar'da yaşayan vatandaşların da faytonculardan korktuğu için tepki göstermediğini ancak hayvanlara zulümden şikayetçi olduğunu ifade eden Çıtırık, 'Adalar Belediye Başkanı da Adalar'daki siyasi partiler de faytoncuların bin 500 oyuna istinaten bu zulme göz yumuyor. Bu hayvanların günlerce aç ve sefil bırakılarak, karantina altındaki bir yere kanunu çiğneyerek götürülmesine karşı çıkan arkadaşlarımızı darbettiler. Arkadaşlarımızın can güvenliği tehditleri var. Devletin ilk önce Adalar'daki kanunsuzlukla uğraşan sivil toplum kuruluşlarının güvenliğini sağlaması lazım. Devlet kendi gücünü gösterdikten sonra oradaki faytoncularla sivil toplum kuruluşlarını eşit güç olarak masaya oturtup, çözümü birlikte getirmesi lazım.' diye konuştu.
'Karantina altındaki adaya 209 at sokuldu'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Adalar'daki faytonlarda kullanılan atlarla ilgili müjdeli haberine sevinen bir başka hayvan hakları savunucusu da Beykoz'da 13 gün sonra düştüğü kuyudan kurtardığı 'Kuyu' köpek ile gündeme gelen Empati Platformu Başkanı Barış Şengün.
Şengün, yaklaşık 2 ay önce amaçlarına ulaşana kadar geçecek sürede atların yaşam kalitesinin yükselmesini istediklerini belirterek, Faytoncular Odası Başkanı Hıdır Ünal ile görüştüklerini anlattı.
Ünal'ın, 'Atların daha sağlıklı koşulabilmesi için ihtiyacımız olan at sayısı bin 500. Ama şu anda bin atımız var.' dediğini aktaran Şengün, faytoncularla atlarla ilgili ilk defa sağlıklı, çözüm odaklı irtibat kurduklarını dile getirdi.
Geçen hafta Formula 1 Pisti'nde 209 atın tutulduğunu, ertesi gün atların Maltepe'deki İDO İskelesi'nden Adalar'a götürüleceğini öğrendiklerini ifade eden Şengün, 'Atlar sıcağın alnında, açık kasa kamyonlarla getirildi. Biz atların fotoğraf ve görüntülerini çekerken üzerimize yürüdüler. Önce polis müdahale etti. Ardından içlerinden biri gelerek 'Sen TJK'nın köpeğisin.' diyerek bana saldırdı. 2017 yılının Aralık ayında adada 1148 at üzerinde yapılan ruam testi sonucu, 18 atta ruam bulundu. Ruam insana da bulaşabilir. Tedavisi mümkün olmayan bir hastalık. 18 atı öldürdüler. Ada karantinaya alındı. Hatta İstanbul genelinde karantina var. Bundan ötürü, TJK uluslararası yarışmalara katılamıyor.' dedi.
Faytoncuların, o gün her şeyin yasal olduğu söyleyerek 209 atı karantina altındaki Adalar'a götürdüğünü anlatan Şengün, karantina yasağının ekim ayına kadar sürdüğünü dile getirdi.
Atlarda herhangi bir hastalık olup olmadığının belli olmadığını ifade eden Şengün, Faytoncular Odası Başkanı Ünal'ın bir veteriner ile anlaştıklarını söylediğini ancak faal olup olmadığını bilmediklerini aktardı.
Şengün, 'Cumhurbaşkanı'nın açıklaması çok sevindirici. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bu sözünü gerçekleştirmesini bekliyoruz. Ayakları kesilen yavru köpekle ilgili de kendisi devreye girdi sağ olsun. Umut verici, umarım seçim vaadi olarak kalmaz, icraata geçer. Biz takipçisi olacağız. Cumhurbaşkanı'nın bu açıklamasını o nedenle çok önemsiyoruz. Seçildiği takdirde yapacağına da inancımız tam ve beklentimiz o yönde.' değerlendirmesinde bulundu.
Barış Şengün, Adalılara da faytonlar kalkıp alternatif yöntemler gelirse ada imara açılır kaygısının pompalandığını, Adalıların da bu nedenle faytona göz yumduğunu sözlerine ekledi.