Yıllardır ulusal ve uluslararası birçok festival ve sergiye katılarak Türkiyeyi temsil eden sedefkar Karazeybek, Bursa'nın Osmangazi ilçesinde Koruyucu İş Hanı'ndaki atölyesinde yaptıklarıyla sanatseverlerin ilgisini çekiyor.
Genç yaşlardan beri sanata ilgi duyan, bir süre kuyumcuda çalıştıktan sonra sanata yönelen Karazeybek, yaklaşık 30 yıldır doğadaki ürünleri işleyip takı ve tablolar yapıyor. Karazeybek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir dönem İstanbul'da müzik aletlerini süslediğini, daha sonra eski eşyaların restorasyonlarına başladığını belirterek, Bursa'da Osmangazi Türbesi'nin restorasyon işlemlerini yaptığını söyledi. Balık omurgaları, kozalak, çiçek, yaprak, midye gibi ürünlerden farklı eşyalar yaptığını vurgulayan Karazeybek, şöyle konuştu: "Yaptığım ürünler, Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgisini çekmeye başladı ve türbelerden, müzelerden bir takım replikalar yapıp bakanlığın Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSSIM) mağazalarında satmaya başladım. 2006 yılında bakanlık bana Devlet Sanatkarı Onur Ödülü'nü verdi. Sonra el sanatları ustalarının bir araya toplanması konusunda bir dernek oluşumu çerçevesinde çalıştım ve Altın Elli Sanatkarlar Derneği kurucularındanım. Yurt dışında birçok fuarda sergi açtım. Şehrimizi ve Türkiyeyi temsilen festivallere katıldım. Avrupa, Amerika, İngiltere, Suudi Arabistan gibi 20 ülkeyi dolaştım." Tabiatta atık olarak duran hiçbir şeyin olmayacağını dile getiren Karazeybek, "Bunların hepsi doğal döngü içinde geçiyorsa biz de bu güzellikleri açığa çıkaralım diye bir çalışma başlattık. Daha sonra çevresel atık gibi duran malzemelerin hepsi benim için çok anlamlı hale gelmeye başladı." dedi.
"Atıklar sayesinde 2 çocuğumu büyüttüm ve okuttum"
Karazeybek, "Doğal olan zati itibariyle zaten güzeldir, biz sadece onun üzerindeki tortuyu temizliyor ve açığa çıkarıyoruz. Bu benim için hem uğraş hem de meslek oldu. Atıklar sayesinde 2 çocuğumu büyüttüm ve okuttum." ifadesini kullandı. Ürünleri yapma sürecinden de bahseden Karazeybek, "Dağlarda kuruyan kozalakları topluyorum. Daha sonra kuyumculuk sektöründen gelen İtalyan mine diye tabir edilen mine var. O mineyle bunları 80 derecede fırınlayıp işliyorum. Daha sonra midyeyi de aynı işlemden geçirerek ikisini birleştiriyorum ve takılara dönüşüyor." diye konuştu. Ürünleri ortalama bir günde yaptığını ifade eden Karazeybek, şunları kaydetti: "İnsanlar farklı ürünleri arayış halinde, bu nedenle oldukça ilgi çekiyor. Değişik malzemelere ihtiyaç var. Replika yapmıyoruz. Her yaptığımız parça tek ürün oluyor. Genellikle sergiler üzerine çalışıyorum. Ülkede birçok sergi açtım. Almanya, Rusya, İngiltere, Hollanda'ya talep üzerine takı ve tablolar gönderiyorum. Amerikalı bir koleksiyoner, benden çok fazla ürün aldı."