Diyanet'ten kampanyanlar için zekat fetvası

Diyanet

Diyanet, 'Zekatların bu günlerde ulusal düzeyde başlatılan dayanışma kampanyaları vasıtasıyla toplanıp hak sahiplerine ulaştırılması caizdir' açıklamasında bulundu.

Din İşleri Yüksek Kurulu, Kovid-19 salgını nedeniyle başlatılan dayanışma kampanyalarına zekat ile katkıda bulunma konusunda "Zekatların bugünlerde ulusal düzeyde başlatılan dayanışma kampanyaları vasıtasıyla toplanıp hak sahiplerine ulaştırılması da caizdir" açıklamasını yaptı.

Din İşleri Yüksek Kurulu, Kovid-19 salgını sebebiyle ilan edilen dayanışma kampanyalarına zekât ile katkıda bulunma konusunda vatandaşlardan gelen sorular üzerine açıklama yaptı. Açıklamada zekatın, İslam dininin en önemli sosyal dayanışma ve yardımlaşma kurumlarından birisi olduğuna dikkat çekilerek, "Bu kurum, özellikle zor zamanlarda daha bir önem kazanmaktadır. İçinden geçtiğimiz küresel salgından dolayı evde kalma zarureti sebebiyle pek çok kişi işini sürdürme imkânı bulamamakta ve zekât alabilecek konuma gelebilmektedir" denildi.

'KAMPANYAYA YATIRIRKEN ZEKAT OLDUĞUNU BELİRTMELİ'

Zekatın, şartlarını taşıyan Müslümanların yılda bir defa yerine getirmekle yükümlü olduğu mali bir ibadet olduğuna işaret eden Kurul, bu ibadetin geçerli olmasının da bir takım şartlara bağlandığını vurguladı. 'Verilen zekatın geçerli olması için zekât niyetiyle Kur’an-ı Kerim’de belirtilen yoksullar, düşkünler, borçlular gibi ihtiyaç sahiplerine aynî veya nakdî olarak verilmesi gerekir' hükmü hatırlatılarak, "Zekat, söz konusu kimselere mükellefler tarafından doğrudan verilebileceği gibi aracı bir organizasyon vasıtası ile vekâleten de ödenebilir. Açılan zekât hesabına zekât niyetiyle para yatırmakla da vekalet gerçekleşmiş sayılır. Bu çerçevede zekâtların bugünlerde ulusal düzeyde başlatılan dayanışma kampanyaları vasıtasıyla toplanıp hak sahiplerine ulaştırılması da caizdir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu tür kampanyalara zekâtını yatıran mükellefin yatırdığı meblağın zekât olduğunu belirtmesi, yetkililerin de zekât fonunda toplanan bu paraların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konusunda gereken hassasiyeti göstermesidir" denildi.

'BELA VE MUSİBETLERİN KALKMASINA VESİLE OLACAK'

İnfak ve paylaşma bilincinin Müminin en önemli vasıflarından biri olduğunu kaydeden Kurul, "Böylesi zor zamanlarda imkânı olan Mümin kardeşlerimizin yalnızca zekât vermekle yetinmeyip infak anlayışıyla hareket ederek Yüce Allah’ın kendisine lütfettiği malını başkalarıyla cömertçe paylaşması, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu güçlendirecek, sıkıntıları hafifletecek, bela ve musibetlerin kalkmasına vesile olacak, toplumsal dayanışmaya büyük katkıda bulunacak, kuşkusuz malını bereketlendirecek, nefsini yüceltip arındıracak ve kalbini huzurla dolduracaktır" ifadelerine yer verdi.