Tarih: 06.10.2018 12:16

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'McKinsey' açıklaması

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam Eliz Hotel'de düzenlenen AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının açılış konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı.

Özellikle gençlere seslenmek istediğini vurgulayan Erdoğan, "Sizlerden kendinizi AK Parti'nin ve onunla birlikte ülkemizin geleceğine en iyi şekilde hazırlamanızı istiyorum. Maziden atiye kurduğumuz köprünün yeni emanetçileri sizler olacaksınız." diye konuştu.

Yeni yönetim sistemini bu amaçla hayata geçirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik saldırılarından birine maruz kalmasına rağmen iki ayı bulmadan durumu büyük ölçüde kontrol altına aldık. Döviz kurunun bir anda böylesine büyük bir artış göstermesini sadece ekonomik sebeplerle izah etmek mümkün değildir. Bunu söylemekle asla sorumluluktan kaçmaya çalışmıyoruz. Yaptığımız sadece bir durum tespitidir. Ekonomide eksiklerimiz, sıkıntılarımız, çözmemiz gereken sorunlarımız yok mu? Elbette var. Seçimlerin hemen ardından da zaten kolları sıvamış ve ekonomik reformlar için hazırlıklara başlamıştık ama bu gerçeklerle yaşadıklarımız arasında öylesine büyük bir orantısızlık var ki ister istemez işin altında başka şeyler aramak zorunda kalıyoruz ve bunların olduğunu da görüyoruz. Nitekim krizin kaynağı mahiyetindeki odakların yaptıkları açıklamalar, sorunun farklı sebeplere ve saiklere dayalı olarak tırmandırıldığını açıkça gösteriyor. Şu gerçeği hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız, her kriz beraberinde birçok fırsatı da getirir. Devlet yönetimi olarak bu krizin üstesinden gelmek için normal şartlarda yıllara sari olarak yapabileceğimiz büyük reformları ve köklü değişimleri kısa sürede hayata geçirdik geçiriyoruz." Erdoğan, "Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevirecek maharete sahip olduğuna inanıyorum. İnşallah yaklaşık iki aylık bir aradan sonra yeniden bir toparlanma ve yükseliş dönemine girdiğimizi görüyorum." ifadelerini kullandı.

Bazılarının krizi fırsata çevirmekle fırsatçılığı birbirine karıştırdığına işaret eden Erdoğan, "Döviz kuruyla hiçbir işi olmayan pek çok sektörde bir anda büyük fiyat artışları yaşandığına dair yoğun şikayetler alıyoruz. Milletime sesleniyorum, bunun adı fırsatçılıktır. Milletimizi fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. Bunu böyle bilsinler." uyarısında bulundu.

"Yeniden Türkiye'nin aynı cendereye sokulmasına izin vermeyiz"

Serbest piyasa ekonomisi kuralları içinde bu fırsatçılarla mücadele edeceklerini, gereken yaptırımları uygulayacaklarını bildiren Erdoğan, "Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon şeytan üçgeninden çıkarana kadar gereken her türlü tedbiri alacak, adımı atacağız. Bizim ekonomi reçetemizde üretim, tasarım, teknolojiyi geliştirme, ihracat, istihdam, refahın tabana yayılması, hiçbir mağduru ve mazlumu sahipsiz bırakmamak vardır. AK Parti bugünlere bu anlayışla yaptığı hizmetlerle gelmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde yoluna devam edecektir." dedi. Türkiye'yi hala siyasi ve ekonomik vesayetin temsilcisi uluslararası kuruluşların kucağına itmek isteyenlere cevabı bu şekilde verdiklerini kaydeden Erdoğan şöyle devam etti:

"Ülkemizi kendi reçetelerimizle, çözümlerimizle, programlarımızla hedeflerine ulaştıracağız. Elbette her türlü yatırıma, desteğe, katkıya açığız. Yeter ki bunun bedelini bize egemenliğimize ve geleceğinize göz dikerek ödetmeye çalışmasınlar. Türkiye borcuna sadıktır, yeter ki işi diyet borcuna dönüştürmesinler. İşte o zaman külahları değişiriz. AK Parti döneminde ülkemizi diyet borçlarından kurtarana kadar çok mücadele ettik, fedakarlıkta bulunduk. Yeniden Türkiye'nin aynı cendereye sokulmasına izin vermeyiz. Son günlerde finansal danışmanlık hizmeti alınan bir şirket üzerinden yapılan tartışmalar, güya bizi töhmet altında bırakarak, aslında örtülü bir şekilde ülkemizi yeniden aynı cendereye sokma girişiminden ibarettir. Ama biz bu oyuna gelmeyiz. Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz."

"Bu millet seni çok iyi bilir, bizi de çok iyi bilir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zat şunu da çok iyi bilsin, sınırlarımız içinde bayrağımızın dalgalanması, ezanlarımızın okunması konusunda ne kadar kararlıysak bu konuda da aynı hassasiyete sahibiz. Onu seninle de paylaşmayız. Bunu böyle bilesin. Bize bu konuda ders vermeye de kalkma. Bu millet seni çok iyi bilir, bizi de çok iyi bilir." ifadesini kullandı. AK Parti'nin iktidara geldiğinde Türkiye'nin IMF'ye borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu senin bundan haberin yok demek ki." değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, 2013'te IMF'ye olan borcun sıfırlandığını anımsatarak, "Merkez Bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Başbakanlığım dönemimde 135-136 milyar dolara kadar rezervimizi çıkardık. Tamam bir düşüş yaşadık ama bu böyle devam edecek diye bir şey yok. Biz yeniden bu tırmanışı inşallah devam ettireceğiz." diye konuştu. Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlığın olmayacağına işaret eden Erdoğan, "Kendi ayakları üstünde yükselttiğimiz Türkiye'ye hiç kimse yeniden diz çöktüremeyecektir. Aksi yöndeki tüm dedikodular, iftiralar, yalanlar, FETÖ'cü hainlerin, PKK'lı katillerin, varlıklarını ülkemize ve milletimize düşmanlık üzerine bina etmiş kifayetsiz muhterislerin eseridir." yorumunu yaptı.

"Hepsinin kursaklarında bırakılmış hesapları ve hevesleri var"

Batman'daki 8 şehit için Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Ama biz şuna inanıyoruz ki, bu topraklar şehit kanlarıyla yoğrulmuştur. Biz, buralara onlar sayesinde geldik." ifadelerini kullandı. İstiklal Marşının "Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Erdoğan, şehitlerin ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diledi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan şunları kaydetti: "Bir ölür bin diriliriz evelallah. 8 şehidimiz mi var? O teröristler bilsinler ki, bunu en az 800 ile ödeyecekler. Şu anda Cudi, Gabar, Tendürek'te her yerde kaçacak delik arıyorlar. O deliklerde inlerine gire gire bunları bitireceğiz. Kandil'de, Sincar'da bitireceğiz. Durmadan onlar kaçacak biz kovalayacağız. Bu milletin huzurunu, refahını yok etmeye bunların gücü yetmeyecek. Eğer 17 yıldır dedikodulara bakarak, bu devleti yönetecek olsaydık, ülkemizi bir milim öte götüremezdik. Biz, her zaman olduğu gibi kimin ne dediğine değil, milletimizin ne dediğine, ne istediğine, neye ihtiyacı olduğuna bakacağız. Hadi terör örgütlerinin ve Türkiye düşmanlarının hezeyanlarını anladık, bunu biliyoruz. Hepsinin kuyruk acısı var. Bunu da biliyoruz. Hepsinin kursaklarında bırakılmış hesapları ve hevesleri var. Bunu da biliyoruz. Son yıllarda tüm terör örgütlerinin başlarını öyle ezdik, nefeslerini öyle kestik ki ne yapsalar yeridir. Peki ülkemizin yaşadığı sıkıntılara adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi yaklaşan ana muhalefet partisine ve onun başındaki malum zata ne diyeceğiz? Biz, bu zatın iftiralarını yüzüne vurmaktan, eline tutuşturulan kağıt parçalarının belge değil, paçavra olduğunu anlatmaktan yorulduk. Kendisini, başbakanlığımız ve cumhurbaşkanlığımız döneminde belki bin defa rezil kepaze ettik. İftiralarını mahkeme önünde ispatlayamadığı için kendisinden kazandığımız tazminatların tutarını artık hatırlamıyorum." Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin, "Türkiye'de ne kadar terörist, ne kadar provokatör, ne kadar şaibeli tip varsa hepsi bu zat tarafından grup konuşmalarında baş tacı ediliyor, övülüyor, destekleniyor. Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon var, manipülatif bir hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin yaşadığı sıkıntılara adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi yaklaşan anamuhalefet partisine ve onun başındaki malum zata ne diyeceğiz? Biz bu zatın iftiralarını yüzüne vurmaktan, eline tutuşturulan kağıt parçalarının belge değil paçavra olduğunu anlatmaktan yorulduk." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin denince akla AK Parti gelir, Gazze denince akla AK Parti gelir." ifadelerini kullandı. Erdoğan, gittikleri ülkelerde yatırımcılara Türkiye'de yatırım için davette bulunduklarını belirterek, "Biz kimseye gidip de para istemedik, istemiyoruz." dedi. Erdoğan, "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin, diyebilecek kadar izanını kaybeden muhalefet anlayışının bugünkü temsilcisi CHP ve artık onun yoldaşı haline gelen HDP'dir." değerlendirmesinde bulundu.

"Bunun stratejik ortaklığa yakışan bir yanı yok"

Almanya'ya yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son Almanya seyahatinde, 5 yıl 10 aya mahkum olan sözde gazeteci vardı ya boşluğunu buldu oraya kaçtı, orada da rahat durmadı. Orada da kendisine sahip çıkacak olanları, sözde siyasetçileri buldu. Haber de bize gelince, 'Eğer bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. O zaman siz onunla basın toplantısı yaparsınız, daha sonra da biz onun olmadığı bir basın toplantısı yaparız.' diye haber gönderdik. 5 yıl 10 aya mahkum olmuş bir sözde gazeteciyi siz bu ülkede (Almanya) barındırıyorsanız, bunun stratejik ortaklığa yakışan bir yanı yoktur. Ne kadar terörist varsa, bizden bunu stratejik ortaklarımız istediği zaman, biz kendilerine teslim ettik. Ama biz maalesef ülkemize ihanet eden, darbe teşebbüsünde bulunanları bulundukları ülkelerden istiyoruz, bize elli dereden elli türlü su getiriyorlar."

"Biz bize yeteriz"

Erdoğan, "Dünyada kamu borcunun milli gelire oranı en düşük devletlerden biri Türkiye'dir ve hamdolsun ülkemizin bu konuda hiçbir sıkıntısı yoktur." dedi. Erdoğan, danışmanlık şirketi McKinsey konusunda da "Bütün Bakan arkadaşlarıma, 'Bunlardan fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız' dedim. Hiç gerek yok, biz bize yeteriz." dedi. "Son yaşanan hadiseler Türkiye'yi belki bir parça sarsmıştır ama asla yıkamamıştır. Çünkü bugünkü Türkiye ne 1994'ün ne 2001'in Türkiye'sidir." diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İhracatımız geçen ay itibarıyla yıllık 165 milyar doları geçti. Göreve geldiğimizde 36 milyar dolardı. Daha da artacak." açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhur İttifakı'nı basit bir seçim ittifakı olarak görenler de yanılıyor. Cumhur İttifakı, milli ve yerli duruş sahiplerinin ülkenin meseleleri karşısında gösterdikleri dayanışmanın adıdır." dedi. Erdoğan, "Münbiç'in çevresinde de kanallar açıyorlar. Kim? YPG/PYD. Karakter aynı, bunlar aynı cibilliyetin mensuplarıdır." şeklinde konuştu. "Bizim ilk hedefimiz, bu vatan topraklarını ihanet içerisinde olanlara teslim etmeyeceğiz." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Cumhur İttifakı'nın mahalli idareler seçimlerinde listelerde olmasa bile gönüllerde devam edeceğine inanıyorum." dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —