Bursa toplu taşımada raylı sistemle bundan 16 yıl önce tanıştı. Bursaray'ın birinci etabı olan Küçük Sanayi - Şehreküstü ve Organize Sanayi - Acemler hatlarında, 23 Nisan 2002'de trenler çalışmaya başladı. Evet aradan neredeyse 16 yıl geçti ama Bursa Büyükşehir Belediyesi ile inşaatı yapan firma arasındaki hukuksal anlaşmazlık bir türlü sonuçlanmadı.
Olay Gazetesi yazarı İhsan Aydın, yılan hikayesine dönen bu anlaşmazlığı anlattığı bugünkü köşesinde gelinen son noktayı da aktarıyor.
İhsan Aydın'ın yazısı şöyle:
Bursa’nın hafif raylı sistem projesinin başı uluslararası davalardan bir türlü kurtulamıyor.
Sistemin ilk etabının yapımını üstlenen Siemens, Simko, Güriş veTÜVASAŞ’tan oluşan konsorsiyumunun Erdoğan Bilenser döneminde ve sonrasındaki yönetimlere neler çektirdiğini yakinen takip edenlerdeniz.
Yağmur yağdı, çamura battı, fırtına çıktı, boran oldu, deprem meydana geldi, Mark TL karşısında değer kaybetti, projeler ve yer teslimi zamanında yapılmadı gibi eften püften gerekçelerle konsorsiyum ve belediye arasında sorunlar yaşandı.
Bu yüzden açılan ve bittiği sanılan davaların yıllardır devam ettiği ortaya çıkıyor.
Konsorsiyumun inşaatçı üyesi Güriş, gerek yapım gerekse daha sonrasında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin başını en çok ağrıtan firmalardandı.
Eski Alman Mark'ı ile imzalanan sözleşmeye göre daha yapım sırasında Mark’ın TL karşısında değer kaybettiğini ve başka gerekçeler ileri sürerek ek para ve ek yapım süreleri istemişti.
Tahkime giden ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı’na şikâyet eden Güriş, o davayı kaybetmiş ve Bursa bugünkü para ile 50 milyon liradan kurtulmuştu.
Hiç unutmuyoruz.
O vakit, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser hukukçularına bir çiçek vermiş ve ertesi gün biz o anı gazetemizde, “50 milyonluk çiçek” başlığıyla okurlarımıza aktarmıştık.
Güriş işin peşini bırakmamış.
Merhum Hikmet Şahin ve istifa eden eski Başkan Recep Altepe döneminde de kaybettiği halde tekrar tahkime gitmiş.
Hatta o davalardan biri yine Altepe döneminin ilk yıllarında Büyükşehir Belediyesi lehine sonuçlandı ve Başkan Altepe de düzenlediği basın toplantısında, kazanılan dava ile bir stadyum parasının çıkarıldığını açıklamıştı.
Meğer Güriş onda sonra da pes etmemiş.
Kafaya koymuş bir kere.
Mukavele harici Bursa’dan ek para alacak.
Açtığı 4 ayrı tahkim davasının ikisi reddedilmiş.
Reddedilen davalardan bir 35 milyon Euro’luk.
Yani, bugünkü para ile 157,5 milyon TL.
Bursa bundan kurtulmuş.
Tahkim en sonunda iki dava bedelinin yüzde 50’sinin Güriş’e ödenmesine hükmetmiş.
Bursa Büyükşehir Belediyesi iki davayı kısmen kaybetmiş.
Bunlar da öyle ufak rakamlar değil.
Biri 12 milyon diğeri 13 milyon Euro.
Tahkim bu bedellerin yarısını, faizleriyle birlikte toplamda 15 milyon Euro’nun Güriş’e ödenmesini karalaştırmış.
O rakam da bugün TL cinsinden 67,5 milyon liraya tekabül ediyor.
Güriş kesinleşen alacağını tahsil edemeyince bu kez de Bursa’daki tapu müdürlüklerine yazı yazarak Büyükşehir’in gayrimenkul satışlarından gelecek gelirine göz dikmiş.
Büyükşehir en sonunda kaybedilmiş davanın bedelini ödemek için Güriş ile masaya otuyor.
Geçtiğimiz aylarda varılan mutabakatla Güriş’e toplamda 9,5 milyon Euro ödenmesi konusunda uzlaşılıyor.
Yani, Güriş bugünkü kurla Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden yaklaşık 43 milyon lirayı koparmış oluyor.
Uzlaşı protokolü eski Başkan Altepe görevden ayrılmadan önce Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de onaylanıyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Güriş ile varılan mutabakat gereği adı geçen şirkete toplamda 9,5 milyon Euro’luk ek ödemeyi 12 eşit taksitte yapmayı kabul ediyor.
O rakam da aylık 800 bin Euro’ya tekabül ediyor.
Açıkçası, Bursa’nın bütçesinden her ay kaybedilmiş bir uluslararası hukuk mücadelesi yüzünden 3,6 milyon TL çıkmış oluyor.
Bu borç bir yılda bitecek.
Ama bu nedenle Büyükşehir’in bazı yatırımları etkilenecek.
Kaybedilen rakam, birkaç küçük ilçe belediyesinin bir yıllık bütçesine denk.
Keşke Bursa kazansaydı.
O para ile çok şeyler yapılabilirdi.
⇒İhsan Aydın'ın yazısı için tıklayın...
