Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yılmaz, yeni ücretin tüm tarafları memnun edecek ve sürdürülebilir düzeyde belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
BURSA (İGFA) - Endüstriyel yemek sektöründe işçilik giderlerinin toplam maliyetin yaklaşık %30’unu oluşturduğunu ifade eden Hakkı Yılmaz, asgari ücretin yıllık enflasyon oranının çok üzerinde belirlenmesi durumunda sektör maliyetlerinin hızla artacağını belirtti. Yılmaz, “Personel giderlerimizin toplam maliyetimizin %30’unu aşması, zaten zor şartlarda ayakta duran sektörümüz için zarar anlamına gelir. Bu zarar ise kaçınılmaz olarak yemek fiyatlarına yansır ve enflasyon üzerinde olumsuz bir etki yaratır. Dolayısıyla asgari ücret belirlenirken enflasyonu tetiklemesinin önüne geçmek kritik bir önem taşıyor” dedi.
"Asgari Ücretin Üzerinde Ücretlendirme Sağlıyoruz"
Sektörde yeni işe başlayan kalifiye olmayan personelin dahi asgari ücretin en az %10 üzerinde ücretlendirildiğini ifade eden Yılmaz, kalifiye elemanlara ise asgari ücretin 2-3 katı maaş ödendiğini belirtti. Yeni yılda personel zamlarının, asgari ücret artış oranı baz alınarak yapıldığını hatırlatan Yılmaz, “Emek yoğun sektörlerde bu durum geneldir. Asgari ücretle çalışanların mağdur olmasını istemiyoruz. Ancak piyasa gerçeklerinin üzerinde bir artış yapılması halinde, bir süredir dengelenmeye başlayan piyasada enflasyon yeniden tetiklenebilir ve bu kimseye fayda sağlamaz. Makul bir oranda anlaşma sağlanmasını umut ediyoruz” dedi.
"İşveren Maliyetleri Azaltılmalı"
Türkiye’de işverenlerin istihdam ettiği çalışanlar için gelir vergisi, SGK primi ve stopaj gibi ilave maliyetler üstlendiğine dikkat çeken Yılmaz, bugün asgari ücretle çalışan bir kişinin eline 17.000 TL geçtiğini ancak işverenin cebinden toplam 23.500 TL çıktığını söyledi. Yılmaz, “Emek yoğun sektörler için işveren maliyetlerinin azaltılması veya sübvanse edilmesi gerektiği yönündeki beklentimizi dile getiriyoruz” dedi.