Süper Lig ekiplerinden Bursaspor'un eski yöneticilerinden Lemi Keskin'in izlediği bir belgeselden esinlenerek bulduğu ''timsah'' sembolü, 3 Ağustos'da çeyrek asrı dolduracak.
Yeşil-beyazlı kulüpte 4 dönem yöneticilik görevinde bulunan Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bursaspor'a olan fazla ilgi ve merakından dolayı 1992 yılında kulübe bir sembol belirlemek için arayışa girdiğini söyledi.
O dönemlerde siyasi partiler ile Avrupa'nın ve dünyanın önemli takımları, önemli araba ve giyim markalarının hayvan sembolleri olduğunu dile getiren Keskin, 'Bursaspor'umuzun da bir hayvan simgesi olsun diye düşünürdüm ama aklıma bir hayvan gelmezdi.' dedi.
Keskin, çok fazla televizyon kanalının bulunmadığı o yıllarda TRT 3'te bir belgesel izlediğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
'İzlediğim belgeselde timsah anlatılıyordu. Orada timsahın cesaretini ve rengini de görünce birden çağrışım yaptı. Bursaspor'un sembolü 'timsah' olmalı diye düşündüm. Sabaha kadar uyumadım. İlk olarak eşime ardından yakın çevreme söyledim. Yakın çevrem çok kolay kabul etti. Benim Bursaspor'a olan yakın ilgimi biliyorlardı. Fakat ikinci halkaya geldiğimizde 'Bursaspor'a sembol buldum' deyince herkesin aklına 'Sen kimsin ki Bursaspor'a sembol buldun' gibi düşünce geliyordu. Fikir ikinci halkada başarısız oldu.'
Uyguladığı stratejiyle timsahı kabul ettirdi
Çevreden gelen tepkilerin ardından bir strateji geliştirdiğini belirten Keskin, şöyle devam etti:
'Çevremdeki insanlara birbirleriyle ilişkili 3 soru sormaya başladım ve timsahı kendilerine buldurttum. Benim bulduğum timsahı onlar da çok kolay bir mantıkla buldular. Neydi bu sorular? İlk olarak Bursaspor'un sembolü bir hayvan olsun mu? sorusuydu. Buna herkes 'Evet olsun' dedi. ikinci soru 'Bu hayvan ne renk olsun?' oldu. Tabi kırmızı, mor, lacivert olacak hali yok. Herkes 'Yeşil' dedi. Son soruda ''Peki yeşil olunca hangi hayvanı söylersin?' deyince de herkesin aklına timsah geldi. O 6 ayı öyle geçirdik.'
Keskin, çevresindeki insanların da kendisi gibi düşünmeye başladıklarında konuyu 3 Ağustos 1992 yılında dönemin kulüp başkanı merhum Orhan Özselek'e ilettiğini anlattı.
Başkan Özselek ile yaklaşık 2 saat görüştüklerini belirten Keskin, 'Yaptığım konuşmanın sonunda başkanı ikna ettim. Başkan o akşam Bursaspor karar defterine 'Bursaspor'un sembolü timsahtır' başlıklı yazıyı işletti ve timsah sembolümüz o zaman resmiyet kazandı.' diye konuştu.
Başkana 'Cim Bom' örneği
Keskin, ''timsah'' sembolünün ilk başlarda kulüp başkanı Orhan Özselek'in içine sinmediğini, bunun üzerine kendisine Galatasaray'ın ''Cim Bom'' örneğini verdiğini de aktararak, şunları kaydetti:
''Kendisine yönelik 'Cim Bom gibi hiçbir anlamı olmayan kelime bile 100 yıllık bir takımın sloganı olabiliyor. Timsah deyince bizim aklımıza nehirde, su birikintisinde yüzen bir hayvan geliyor şimdi ama 3-5 yıl sonra herkesin aklına timsah deyince Bursaspor gelecektir. Bursaspor deyince de insanın aklına timsah gelecektir' gibi bir cümle kurdum. Orhan ağabey bu cümleden çok etkilendi. Daha sonraki sohbetlerimizde de söylemişti ve o gece karar defterine işletti. 2 saat içinde 30 yıllık bir kulübün başkanına bir sembolü önermek ve 6 saat sonra da karar defterine işletmek benim başarım değil esasında Orhan ağabeyin vizyonunu gösteriyor.''
Yeni stat da 'timsah' figürlü
Keskin, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 'timsah'' görünümüyle yapılan yeni stadın da sembolün isim babası olarak kendisini ayrıca gururlandırdığını dile getirdi.
'25 yıl önce bu maceraya çıkarken bana 'Timsahı nerede kullanalım Lemi bey, söyleyin' deseler karşılığında kaşkol, atkı, forma, masadaki hediyelik eşyalar derim ama 'timsah'tan stat fikri aklıma gelmezdi' diyen Keskin, şunları aktardı:
'Niye böyle oldu ? Çünkü timsahı tüm Bursa benimsedi. Aradan geçen 25 yıl sonunda 'timsah' olarak benimsendi ki dünyada sembolüne yönelik tek stat Bursa'da yapıldı. Artık sadece Lemi Keskin'in timsahı değil bu. Bursa'nın, tüm taraftarların timsahı. Timsah bizim ortak paydamız. Ben sadece bir vesile oldum. Ufak bir fikir sundum. O fikri taraftarlar, mimarlar, belediye başkanı herkes bir katkı koyarak geliştirdi ve dünyada hiçbir takıma kısmet olmayan sembolüyle stat yapma şerefi Bursaspor'a nasip oldu. Ondan dolayı stadı gördüğümde her zaman çok mutlu oluyorum.'
Sembol ve timsah yürüyüşü
Lemi Keskin, Bursaspor'un 1995 yılında Intertoto Kupası'nda Alman temsilcisi Karlsruhe ile oynadığı maçta gol atan Mususi'nin sevincini 'timsah yürüyüşü'' yaparak kutladığını anımsatarak, bazı kişilerin sembolün bu sevinçten sonra çıktığını düşünerek kronoloji hatası yaptığına dikkati çekti.
Sembolün 1992 yılında karar defterine yazıldığını belirten Keskin, Mususi'nin ise yürüyüşü 1995 yılında yaptığını ifade etti.
Keskin, maçlarda taraftarların tezahüratları içinde 'timsah' kelimesinin geçtiğinde sanki kendisinin ya da oğlunun ismi telaffuz ediliyormuş gibi mutlu olduğunu da kaydetti.
'Timsah Mususi' öldü
Lemi Keskin, Bursaspor'un sembolünün timsah olmasının ardından 1996 yılında bir arkadaşı vasıtasıyla Kocaeli'den 1,30 metre boyunda canlı timsah alarak Bursa'ya getirdiklerini hatırlattı.
'Mususi' adını verdikleri timsahı bir arkadaşının eczanesinde akvaryum içinde bakmaya başladıklarını anlatan Keskin, 'Dönemin belediye başkanı Erdoğan Bilenser timsahı görmek istedi. Eczanede görünce çok beğendi ve yeni kurulan Bursa Hayvanat Bahçesi'ne hediye edilmesini istedi. Akvaryumu ile birlikte seve seve hediye ettik. Bizim 5 yıl baktığımız timsaha hayvanat bahçesi 15 gün bakamadı. Mususi orada öldü.' değerlendirmesinde bulundu.