Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem şehrin içme suyu ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Doğancı ve Nilüfer barajlarındaki su seviyesinin kritik seviyenin de altına düştüğünü söyledi. Son verilere göre Bursa’da Doğancı Barajı’ndaki su seviyesinin yüzde 27’ye, Nilüfer Barajı’nda ise yüzde 4’e kadar düştüğünü hatırlatan Başkan Erdem, vatandaşlara su tasarrufu çağrısında bulundu.
İklim değişikliği ve su rezervlerinin yakından ilişkili olduğunu hatırlatan Başkan Erdem “Bilim insanlarına göre iklim değişikliğinin en önemli etkileri su döngüsünün bozulması ve su kalitesinin değişmesiyle kendini gösteriyor. Günlük hayatın ve planların su sistemlerine göre düzenlendiği dikkate alınarak, iklim değişikliğinin içme suyu kaynakları, halk sağlığı, gıda ve enerji üretimi üzerindeki etkilerinin anlaşılması büyük önem taşıyor. Bu süreçte her bireyin su tasarrufu yapması zorunlu. Hem evlerde, hem de iş yerlerinde yapılabilecek küçük hamlelerle büyük tasarruflara ulaşılabiliriz” dedi.
Dünya ve Türkiye koronavürüsle mücadele ederken uzmanların asıl büyük felâket olarak gösterdiği susuzluk tehlikesine dikkat çeken Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem “Meteoroloji verilerine göre Bursa'da son 100 yılın en kurak 5'inci yılının geride bıraktık. Çok basit tedbirlerle kuraklık tehlikesi ile başa çıkabiliriz. Meselâ 20 saniyelik bir el yıkama sırasında yaklaşık 1 litre suyu boşa harcıyoruz. Gerekmediğinde musluğu kapatalım, düşük tüketimli musluk başları kullanalım. Tesisatlarımızda kaçak ve sızıntı olmadığından emin olalım. Dakikada 60 damla sızdıran bir musluk, ayda 800 litre su ve yılda 9.200 litre su israf edecektir. Yani sızdıran bir musluğu onarmak sandığınızdan çok daha fazla su tasarrufu sağlayabilir. Bulaşık ve çamaşır makinelerimizde kullandığımız yıkama programlarına dikkat edelim. Daha kısa ve daha verimli makine programlarını tercih edelim. Artık duştan bulaşığa kadar su ile ilgili tüm alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz” dedi.
Türkiye’nin su zengini olduğu yönünde bir yanlış algının olduğunu ifade eden Başkan Erdem, “Uzmanlara ve TÜİK verilerine göre böyle giderse Türkiye 2030 yılında su fakiri bir ülke olacak. Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8 bin ile 10 bin metreküp olan ülkeler su zengini, 2 bin metreküpten az olanlar su azlığı çeken, bin metreküpten az olanlar da su fakiri ülkeler arasında sayılıyor. Türkiye, kişi başına ortalama bin 500 metreküp ile su azlığı yaşayan bir ülke. TÜİK, 2030 yılında ülke nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörüyor. Mevcut kaynakların tamamının korunduğu varsayılsa bile 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı yılda bin metreküp civarında olacak. Bu da ‘su fakiri ülke’ olma yolunda ilerlediğimizi gösteriyor” dedi.