Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nde 1965 yılından bu yana yürütülen "Türkiye Asma Genetik Kaynaklarının Belirlenmesi, Tanımlanması ve Muhafazası Üzerinde Araştırmalar" projesi kapsamında üzüm çeşidi, bin 500'e ulaştı. Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Islah Genetik Bölümü Ziraat Yüksek Mühendisi Tamer Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu'da binlerce yıldır bağcılık yapıldığını belirterek, bu nedenle Türkiye'nin üzümcülük alanında çok eski ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyledi.
53 yıllık proje
Koleksiyonda yer alan üzüm çeşidinin her geçen gün arttığını vurgulayan Uysal, tüm çeşitlerin gelecek kuşaklara aktarılması için çok titiz çalışma yürüttüklerini belirtti. Uysal, Türkiye'nin üzüm çeşidi yönünden zengin bir ülke olduğunu ifade ederek, "Burada gerekli tesisler oluşturulduktan sonra buraya bağımız kuruldu ve üzüm çeşitleri gelmeye başladı. Hala yörelerden üzüm çeşitleri milli koleksiyon bağına taşınmaya devam ediyor. 53 yıllık bir projeden bahsediyoruz. Bu proje ile ülkemizin her yöresinden yerel çeşitlerin toplanıp milli koleksiyon bağına aktarılması ve üzüm çeşitliliğinin kaybolmadan muhafaza edilmesi amaçlanıyor." dedi. Müdürlüklerinin Türkiye'deki asma genetik kaynaklarının belirlenmesi, tanımlanması ve muhafazası üzerinde araştırmalarda birinci derecede sorumlu kuruluş olduğunu aktaran Uysal, "Bu çeşitleri korumanın yanı sıra bunlar üzerinde tanımlama çalışması da yapıyoruz. Milli Koleksiyon Bağı'nda yaklaşık bin 500 çeşit üzüm var. Başka illerden üzümler geldikçe çeşit de artmakta." diye konuştu.
"Bu çalışmayı çok önemsiyoruz"
Uysal, üzüm çeşitlerinin, özellikleri yönünden tarandığının altını çizerek, bu taramanın yeni çeşitler için gerçekleştirilecek ıslah çalışmalarına kaynak olduğunu belirtti. Bağdaki üzümlerin genellikle pekmez olarak işlendiğini, özelliklerine göre bazı çeşitlerin sofralık bazılarının ise üzüm suyu işlemek için kullanıldığını anlatan Uysal, şunları söyledi: "Bu çalışmayı çok önemsiyoruz. 53 yıllık bir proje ve koleksiyondaki üzüm çeşidi her geçen yıl artıyor. Bin 500 çeşit bazılarına çok gelebilir ama ben bu sayının çok daha fazla artacağı kanaatindeyim. Amacımız üzüm çeşitliliğini sadece muhafaza etmek değil. Üniversitelerle ve özel sektörle iş birliği içindeyiz. Melezleme yaparak yeni bir üzüm çeşidi yapmak isteyenlere koleksiyonumuzdan materyal veriyoruz. Ayrıca hastalıklara karşı dirençli çeşit yetiştirmeye yönelik çalışma yapan akademisyenlerle de ortak çalışmalar yürütüyoruz."
