Asgari ücret için kanun teklifi

Asgari ücret için kanun teklifi

CHP asgari ücretin gelecek yıl 2 bin 200 liraya çıkarılması, asgari ücretteki vergi yükünün kaldırılması için kanun teklifi verdi.

CHP, asgari ücretin gelecek yıl 2 bin 200 liraya çıkarılması, asgari ücretteki vergi yükünün kaldırılması için kanun teklifi verdi. CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç ile Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan teklif, Asgari Ücret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde değişiklikleri öngörüyor. Teklife göre, günlük brüt asgari ücret 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren 2 bin 200 lira olarak uygulanacak. Asgari ücret en geç 6 ayda bir belirlenecek. TÜİK tarafından işçinin ve ailesinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek geçim ücreti ve bu ücretteki aylık değişimleri gösteren bir “Ücretliler Geçim Endeksi” hazırlanacak. Komisyon, asgari ücretin belirlenmesinde; ücretliler geçinme endeksindeki artış oranlarını ve geçim şartlarını dikkate alacak. İşçilere günlük normal çalışması karşılığında belirlenmiş asgari ücretin altında ücret ödenemeyecek. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konulamayacak. İşverenler, Mesleki Eğitim Kanunu haricinde her ne ad adı altında olursa olsun, kursiyer, çırak veya stajyer adı altında çalıştırılan işçilere de asgari ücret ödeyecek. İşverenler tarafından, işçilere sağlanan sosyal yardımlar sebebiyle asgari ücretten herhangi bir indirim yapılamayacak.

EKSİK ÖDEMEYE 500 LİRA CEZA

Asgari ücreti, işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye, ödenmeyen her işçi ve her ay için 500 TL idari para cezası verilecek. Asgari ücretten, gelir vergisin kaldırılmayacak. Yıllık asgari ücret tutarı kadar gelir, gelir vergisinden muaf tutulduğundan vergi iadesi olarak tanımlanan “asgari geçim indirimi” kaldırılmış sayılacak.

"KAÇINILMAZ ZORUNLULUK"

Teklifin gerekçesinde, vatandaşların adil ve elverişli koşullarda, insanca yaşama olanağı sağlayacak bir ücret karşılığında çalışmasının, anayasal bir zorunluluk olduğu kadar sosyal devletin de gereği olduğu belirtildi. Çalışan kişinin, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmesini sağlayacak düzeyde ücret alması ve asgari ücretin bu ilke doğrultusunda belirlenmesinin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu kaydedildi.

"ANAYASAYA AYKIRI"

Türkiye'de asgari ücret ile çalışan sayısının yüksek olduğunun vurgulandığı gerekçede, şu ifadelere yer verildi: "Yaklaşık 8 milyon çalışanın geçimini sağlayan asgari ücretin belirlenmesi süreci ne yazık ki uluslararası sözleşmelere ve anayasada tanımlanan çalışma hakkına aykırı olduğu gibi hakkaniyetli ve adaletli de değildir. Mevcut asgari ücret ne yazık ki bir geçim ücreti olmaktan çıkmıştır. Uluslararası alanda işçinin ve ailesinin geçimini sağlamaya yönelik olarak belirlenen asgari ücret ülkemizde geçimlik ücret olmaktan çıkmıştır. Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin sadece asgari gıda ihtiyacını bile karşılamaktan uzaklaşmıştır. Bu çerçevede bu ücretin en azından geçimlik ücret seviyesine çıkarılması gerekmektedir."