Anayasa Mahkemesi'nden 'bedelli askerlik' kararı

Anayasa Mahkemesi

Anayasa Mahkemesi, askerlik çağına girdikten sonra resmi hastane doğum kayıtları esas alınmadan yapılan yaş değişikliklerinin askerlik işlemlerinde dikkate alınmamasının Anayasa'ya aykırı olmadığına hükmetti.

Mahkeme kararıyla yapılan yaş değişikliği sonrasında bedelli  askerlikten yararlandırılması talebiyle yapılan başvurusu, yaş değişikliğinin  doğum belgesine dayanmadığı gerekçesiyle reddedilen bir kişi, dava açtı.

Davaya bakan Muğla 2. İdare Mahkemesi, Askerlik Kanununun, "Askerlik  çağına girdikten sonra yapılan yaş değişiklikleri (mahkemece resmi hastane doğum  kayıtları esas alınarak yapılanlar hariç) askerlik işlemlerinde dikkate alınmaz."  hükmünü de içeren 81. maddesindeki "resmi hastane doğum kayıtları esas alınarak"  ibaresinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Başvuru gerekçesinde, "askerlik işlemlerinde resmi hastane doğum kaydı  dışındaki delillere göre verilen kararlar yönünden mahkeme kararının  bağlayıcılığı" kuralına istisna getirilmesinin, hukuk devleti ve eşitlik  ilkelerini ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu öne sürüldü.

Yüksek Mahkeme, kuralın Anayasa'ya aykırı olmadığına hükmederek, itirazı reddetti.

KARARDAN

Anayasa'nın 72. maddesindeki yetkiye dayanılarak çıkarılan 1111 sayılı  Askerlik Kanunu'nda askerlik hizmetinin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her  erkeğe mecburi kılındığının hatırlatıldığı kararda, kanun koyucunun, askerlik  konusunda yasal düzenleme yaparken askerlik hizmetlerinin gerekliliklerini  dikkate almasının ve askerlik çağı hususunu nesnel esaslara bağlamasının doğal  olduğuna işaret edildi.

Bu konuda Anayasa çerçevesinde özel hükümler öngörülmesinin de kanun  koyucunun yetkisi dahilinde bulunduğuna dikkat çekilen kararda, şu  değerlendirmede bulunuldu:

"Askerlik çağına girdikten sonra yapılan ve resmi hastane kaydına  dayanmayan yaş düzeltmelerinin askerlik işlemlerinde dikkate alınmamasını öngören  itiraz konusu kural, vatan hizmetine ilişkin düzenin aksaklıklara yol açmadan  sürdürülmesi amacına yöneliktir. Kuralda öngörülen ayrım, objektif bir ölçüte  dayanmaktadır. Dolayısıyla yaş değişikliği sebebi farklı olan kişilerin aynı  hukuki konumda oldukları söylenemez."

Kararda, Anayasa'nın 138. maddesinde öngörülen mahkeme kararlarının  bağlayıcılığı ilkesinin, kanun koyucunun, Anayasa'ya uygun olması koşuluyla genel  düzenleme yapma yetkisini ortadan kaldırmayacağı vurgulandı.

İtiraz konusu kuralda, mahkeme kararının geçersiz kılınmasına yönelik  bir düzenlemenin bulunmadığının altı çizilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Yargı kararı hukuksal olarak değerini ve geçerliliğini korumakta,  kanun koyucu tarafından yalnızca askerlik çağına girdiği tarihten sonra yapılan  yaş değişikliklerinin askerlik işlemlerine etkileri bakımından özel bir düzenleme  öngörülmektedir. Askerlik çağına gelmeden önce resmi hastane doğum kaydı  dışındaki delillere dayanılarak yapılan yaş değişiklikleri de dahil olmak üzere  tüm yaş değişikliği kararlarının askerlik işlemlerinde dikkate alınması da bu  hususu teyit etmektedir. Açıklanan gerekçelerle söz konusu kural Anayasa'ya  aykırı bulunmayarak itirazın reddine karar verilmiştir."