Korona virüsü salgınının en az hasarla atlatılması için Bursa’da yoğun bir dezenfeksiyon ve sosyal destek çalışmasını hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, anı zamanda Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanlığı görevi nedeniyle birlik üyesi kentler ve Dünya Sağlık Örgütü ile temasları da aralıksız sürdürüyor.
Halen Cenevre’de bulunan Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Pavel Ursu ile video konferans aracılığıyla görüşen Başkan Aktaş, Türkiye ve dünya ölçeğinde pandemiyle ilgili atıla adımlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Stratejiler yeniden şekillenecek
Türkiye’deki tüm kurumların Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı genelgeleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürüp, Covıd-19 kapsamında önlemler aldığını ifade eden Başkan Aktaş, “Belediyelerin üzerinde sosyal hizmetler ve hıfzıssıhha çalışmalarında ağır bir yük bulunmaktadır. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği olarak bu salgın sürecinin dışında kalamazdık. Bütçemiz doğrultusunda nüfusu 50 binin altındaki üye belediyelerimize temizlik malzemesi, maske ve eldiven desteği sunduk. Birliğimizin farklı branşlarda 12 akademisyenden oluşan bir danışma kurulu var. Danışma kurulumuzun desteğiyle üye belediyelerimiz ile görüşmeler yapıyoruz. Bir anket düzenleyip salgınla mücadelede yaşanan zorlukları ve deneyimleri derleyerek bir yayın altında toplamak istiyoruz. Ayrıca dünyada salgınla mücadele eden ülkelerin durumunu da analiz ederek bu yayının içeriğini genişletmek istiyoruz. Bu yayını hazırlamaktaki amacımız tüm dünyanın hazırlıksız yakalandığı bu salgın ile yaşananları hafızamıza yerleştirmek ve geleceğin dirençli ve sağlıklı şehirleri için önlemler almak, dersler çıkarmak. Salgın sonrası artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı çok açık. Biz de Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği olarak stratejilerimizi gözden geçirip faaliyetlerimizi yeniden şekillendireceğiz” diye konuştu.
Dirençli şehirler
Artık geleceğin sağlıklı şehirleri kavramının daha fazla tartışılmaya başlanacağını kaydeden Başkan Aktaş, “Bundan sonra kent ve sağlık başlıklarının birbiriyle nasıl bu kadar ilişkili olduğunu anlamak daha fazla önem kazanacak. Dirençli şehirler, öngörülemeyen durumlara hazırlıklı şehirler gelecekte bu süreçleri daha az hasarla atlatacaktır. Biz de farkındayız ki bundan sonraki Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği çatısı altındaki çalışmalarımızı, önerilerimizi, yönlendirmelerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz. Yapılan her işin sağlık boyutunu da düşünmek zorundayız. Biz birlik olarak hem DSÖ Türkiye Ofisi ile hem de Sağlık Bakanlığımız ile yakın işbirliği içinde bulunup, yerel yönetimlerde sağlıklı kent kavramını geliştirmek için köprü olmak istiyoruz” dedi.
Liderlik üstlenmek önemli
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Pavel Ursu, ilaç ve aşı konusunda kesin bir netice alınana kadar 16-18 ay beldi 2 yıl daha insanların virüsten zarar görmeye devam edebileceğini hatırlatarak, eczacılık çözümleri devam ederken, izolasyon ve sosyal mesafe kurallarının tavizsiz sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Pandemi sonrası hayıtın yeniden düzene girmesi noktasında yerelde liderlik üstlenmenin çok önemli olduğunu dile getiren Ursu, “Özellikle sağlığı geliştirecek bir liderlik çok önemli. Ekonomik ve sosyal hayatın devamlılığı için önlemler alınmalı. Bu süreçte ülkeler arasında işbirliği ve bilgi paylaşımı büyük önem taşıyor. Dünyanın böyle bir pandemiye hazır olmadığını gördük. Gelecekte başka pandemi riskleri olacağı da unutulmamalı. Bu nedenle en iyi uygulama örnekleri hepimiz için çok önemli” dedi.
DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Pavel Ursu, İtalya, İspanya ve Fransa’daki yüksek ölüm oranlarının, yaşlı nüfusun fazla olması ve virüsün yayılım hızının yüksek olmasından kaynaklandığını da sözlerine ekledi.