İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, muhtarların katılımıyla kentteki otelde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, muhtarların, gönüllerinde önemli bir yeri bulunduğunu belirterek, devletin milletle temas ettiği ilk kapıda yer aldıklarını dile getirdi.
Muhtarlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ileten Soylu, Erdoğan'ın devletin kapılarını muhtarlara açtığını, kaymakamını, genel müdürünü hatta bakanını da muhtarların emrine verdiğini anımsattı.
Türkiye'nin IMF'ye borcunu bitirip bağını kopartır kopartmaz büyük ve sistemli saldırıya maruz kaldığını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önce Gezi, ardından 17-25 Aralık, sonrasında 7 Haziran seçimleri sonrası artan terör hadiseleri, onun sonrasında baktılar ki olmuyor, 15 Temmuz gecesi doğrudan saldırdılar. Sonra küçük çaplı bir döviz operasyonu, baktılar ki olmuyor, geçen ağustosta büyük çaplı bir döviz operasyonu. Onun öncesinde CHP ile HDP'yi birbirine yapıştırmalar ve İYİ Parti'yi sahaya sürüp onu da CHP ile yoğurmalar ve son iki seçimde Saadet Partisini de bunların yanına katmalar."
Soylu, Avrupa'da bile AK Parti'ye, Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yürüyüşler ve sözde tepkiler gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi bütün bunları görmeyelim diye, bütün bu hadiselerin eskiden başımıza getirilmiş işlerle bağlantısını görmeyelim diye, darbeleri hatırlamayalım, asılan başbakanları, bakanları hatırlamayalım, Çorum ve Kahramanmaraş olaylarıyla hangi fitneleri ortaya koydular hatırlamayalım, çocuklarımıza sağcı solcu diye birbirine nasıl kurşun sıktırdıklarını hatırlamayalım, sonra bizim evlatlarımızı bir sağdan bir soldan nasıl astıklarını hatırlamayalım, PKK'yı nasıl besleyip büyüttüklerini, HDP'nin, PKK'nın emrinde bir parti olduğunu, belediyeleri nasıl PKK'nın eleman ve tedarik merkezi haline getirdiklerini görmeyelim diye, bugün bize diyorlar ki '31 Mart sadece bir yerel seçimdir, kapı kapı gezmenize gerek yok, teyakkuza gerek yok...' Yersek, açık söylüyorum yersek…
"PKK'nın şah damarını kestik"
"Hiç şüpheniz olmasın, onlar belediyelerin nasıl bir güç olduğunu çok iyi biliyorlar." ifadesini kullanan Soylu, belediyeler üzerinden siyasetin, istikrarın nasıl baskılanacağını ve belediyelerin üretmediği hizmetlerle ülkenin kalkınmasına nasıl sekte vurulacağını bildiklerini söyledi.
Soylu, şöyle devam etti:
"Şer ittifakının piyonları bunları bilmiyor olabilir ama oyunu kurgulayanlar çok iyi biliyorlar. İşte Murat Başkan aramızda, Van'da görev yaptı. Oradaki belediyelerde bu anlattıklarımı nasıl da sistematik uyguladıklarını gayet iyi bilir. Biz bu görevlendirme yaptığımız belediyelerle PKK'nın şah damarını kestik. Şimdi onu tekrar birleştirmeye, ona tekrar güç vermeye, onu tekrar milletimizin başına musibet etmeye çalışıyorlar çünkü oradan kendilerine öyle bir güç devşiriyorlardı ki bunu tekrar kuramazlarsa o PKK'yı ve dolayısıyla Orta Doğu coğrafyasını karıştırmaktan başka bir fonksiyonu olmayan bu yapıyı yok olmaktan kurtaramayacaklarını gayet iyi biliyorlar."
PKK'nın Karadeniz'e de sızmaya çalıştığına işaret eden Soylu, "Eylemler yapmaya kalktılar, evlatlarımızı şehit verdik hatta Karadeniz üzerinden kaçak göç için yeni bir rota oluşturmaya çalıştılar, müsaade etmedik. Belediyelerden ekmeklerini kestik, aç kaldılar. Uyuşturucu operasyonları yapıyoruz, oradan da darbe yiyorlar. Devletin gücü var, eksi 30 derecede, 5 metre karda çocuklarımız operasyon yapıyorlar, İHA'larımız var, burunlarını çıkaramıyorlar, ondan da dertleri var. Öte taraftan, Zeytindalı ve Afrin operasyonlarıyla, Kandil'e sürekli yaptığımız ataklarla güneyden de bunları sardık. Her taraftan kapana kısıldılar, bir türlü çıkış yolu bulamıyorlar." şeklinde konuştu.
Soylu, iş ortakları ülkelerin de bunları çıkmazdan kurtaramadığını ifade ederek, şunları belirtti:
"Onun için dertleri büyük ama en büyük dertleri, kendilerini yaslamaya çalıştıkları ve yıllarca baskıyla, tehditle bir şekilde destek almaya çalıştıkları kendi seçmenlerini harekete geçiremiyorlar. 'Apo için yürüyüş yapacağız.' diyorlar, kimse takmıyor. Terörle iltisaklı belediyelere kayyum atadık, oturma eylemi falan yaptılar, kimse yanlarına bile gitmedi. Kan akan musluk afişleriyle siyaset yapıyorlardı, insanların evlerine tehdit mektupları gönderiyorlardı, artık onu da yapamıyorlar. Sadece zarıl zarıl ağlıyorlar. Bir gözleri Amerika'ya, bir gözleri Avrupa'ya bakıyor, 'Bize oradan bir imdat yok mu?' diye. Yok, gelmeyecek, gelse de yetmeyecek."
"Trabzon'dan açık açık söylüyorum, ey PKK, ey HDP, sizi bu milletin elinden kurtaracak hiçbir güç yoktur, o Kandil sönene kadar, bu kadar basit, o son terörist etkisiz hale gelene kadar bize uyumak da durmak da yoktur." diyen Soylu, daha önce dağlarda 15 bin terörist olduğunu, şimdi ise 700 terörist kaldığını söyledi.
Soylu, şöyle konuştu:
"Sadece 2018'de 13 kırmızı renkli teröristi bizim aslanlarımız ortadan kaldırdı, turuncu renkli, kırmızı da değil. Onların sözde lider diye tarif ettiklerini, madem o kadar bu işe hevesliler, Murat Karayılan denilen alçak, aşağılık hayvan, Cemil Bayık denilen alçak aşağılık hayvan niye orada dururlar? Irak'ın kuzeyinde Kandil'de, madem o kadar çok hevesliler, biz onlara çağrı yapıyoruz, gelsinler Türkiye'nin dağlarında da o 700 kişiyi yalnız bırakmasınlar. Buradan çağrı yapıyoruz, haydi gelsinler madem mücadeleleri o kadar kuvvetli, bizim evlatlar bekliyorlar, onları lime lime edecekler. Türkiye'de üst düzey teröristleri kalmadı."
Terör örgütünün de içinde çok büyük bir tartışma başladığına dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
"Terör örgütünü tutmaya çalışan... Önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklayacağız, Amerika'nın PKK ile, Amerikalı generallerin PKK ile PYD ile hangi ilişkileri kurduğunu, onları nasıl gönüllendirmeye çalıştığını, onlara nasıl hediyeler verdiğini, onları nasıl takviye ettiğini… O yakaladıklarımız var ya üst düzeyden yakaladıklarımız tek tek ötüyorlar, adam can havliyle Amerika'yı da satıyor, Avrupa'yı da satıyor.
Bu seçimi kuru kuru bir yerel seçim olarak görmek işte bu adamların, bu oyunu kuranların, sistemli şekilde son 6-7 yıldır Türkiye'nin istikrarına saldıranların tezgahına gelmektir. Allah'ın izniyle bu asil millet hiç tezgaha gelmemiştir
"HDP bunları tutan çubuktur, PKK bunları oynatandır"
Bakan Soylu, 24 Haziran seçimlerinde CHP'liler için önemli hatırlatmalarda bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Dedim ki CHP'li kardeşlerimize ne olur hatırlatın, 'Bir oyu CHP'ye bir oyu HDP'ye vereceğiz'den kendilerini kurtarsınlar. Ben bunu bir siyaset konuşması olarak değil, bir siyasi partinin temsilcisi olarak değil, bu ülkenin bir evladı ve terörle mücadele eden birimlerin birisinin başında bulunan biri olarak söylüyorum. Terör örgütünü şımartmaya gelmez. Çünkü terör örgütü Türkiye'nin büyümesini, zenginleşmesini, özgürleşmesini engellemek isteyenlerin oyuncaklarından bir tanesidir. Bu oyuncaklardan bir tanesi olan terör örgütünü şımarttığınız andan itibaren arkasında Karagöz ve Hacivat gibi kukla oynatanlar devreye girerler. Hani oyunun önündeki iki tane Hacivat ve Karagöz figürü vardır ya birisi arkadan çubuklarla oynatır. İşte HDP bunları tutan çubuktur, PKK bunları oynatandır. Bunlara silah ve para veren, binlerce tır yardım yapan okyanus ötesindeki Amerika'dır. O ülkeler de perdenin arkasında yanan mumdur. Bütün tiyatro tam bu şekilde kurulmuştur. Bunların açık açık söylenmesi lazım. Eğer bunları açık açık söylemez de bunları dolanarak anlatmaya çalışırsak maalesef bizim meselelerle yüzleşmemiz gecikir ve gelecek nesillere daha büyük maliyetler oluşur."
Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmişte genel müdür olduğu SSK'yı batırdığını, genel başkanı olduğu CHP'nin de rotasını şaşırarak kendisini PKK ile aynı safta bulduğunu söyledi.
"Türkiye'yi nasıl idare edeceksin?"
Belediye başkanlığı adaylığının son gününde CHP Genel Merkezi'nde yaşananlara değinen Soylu, şöyle devam etti:
"Belediye başkanlığı adaylıkları için son gün olan ayın 19'unda partiyi kapattı adam. Niye? MKYK'dan gelecek birileri itiraz edecek diye. Bildiğiniz kitledi. Sen 10 katlı binayı idare edemiyorsun, Türkiye'yi nasıl idare edeceksin? Şimdi kalkıp da bunlara belediye emanet edilmez. Siz bunların görünen yüzüne bakıyorsunuz. Bir de bunların arkalarında görünmeyen tarafları var. Her tarafa nasıl çörekleneceklerini, hangi illegal unsurları besleyeceklerini, kimlerle iş birliği yapacaklarını… İlk geldikleri zaman diyecekler ki 'Biz zaten devletin sahibiydik, biz yerimize geldik.' Zihniyetleri hep böyle olmuştur. Buradan söylüyorum, Kılıçdaroğlu muhtarlığa adaylığını koysun, aynı şekilde yaptığı gibi kapı kapı gezip onun muhtar olduğu bölgede onun kazanmaması için elimden geleni yaparım."
Bakan Soylu, uyuşturucu ile mücadelede önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"En çok ağırıma ne gidiyor biliyor musunuz? Devletten ve milletten yana ne söylesek ayaklanıyorlar. İttifak kurdular, HDP'yi, FETÖ ve PKK'yı savundular. Allah aşkına bu kadar bel kemiksiz siyaset yapılır mı? Uyuşturucu satıcısını savundular. Ben polislerimize 'Okul önlerindeki uyuşturucu satıcılarının bacaklarını kırın' dedim ya bana söylemedikleri hakareti bırakmadılar. Ne oldu? Yanlış mı yaptık yani? Ben o sözü söylediğim 2017 yılında uyuşturucudan ölen insan sayısı 941'di. 2018 yılında bunu yarı yarıya düşürdük. Bakın şimdi eroini, esrarı gramla değil tonlarla yakalıyoruz. Şimdi bir balık daha yakaladık dün bugün. İşin içerisinde biraz daha çalışmamız lazım. Geçenlerde 260 kilo bir sentetik uyuşturucu hammaddesi yakaladık. 260 ton bonzai üretiyor. Kahrolasıcalar bütün Türkiye'yi zehirleyecekler. 5-10 gramı insanı zehirler, uyuşturucu bağımlısı yapar. Arkadaşlarımızdan Allah razı olsun."