Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi’nin 5 asrı geride bırakmış muazzam bir eser olduğunu Osmanlı mimarisinin erken dönemi örneği olmasıyla da ayrı bir değere sahip olduğunu belirten Ersoy, "Asırlık taşların geçmişin insanlarının sesine dönüşebilmesi gerçekten farklı bir etki. Ziyaretçilerimizin eserlerimize bu gözle bakmaları aslında bu nesnelerin bir insanın fikri ve fili mesajlarını taşıdığını hissetmelerini önemsiyorum" diye konuştu.
Bursa’nın İznik ilçesinde restorasyon nedeniyle 8 yıldır kapalı olan İznik Arkeoloji Müzesi’nde çalışmalar tamamlandı. Müze 8 yıl aradan sonra İslam Eserleri Müzesi adını alarak, bugün Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı tören ile kapılarını ziyaretçilere açtı. Müzede Osmanlı dönemi İznik işi çiniler ile İslam kültürüne ve sosyal yaşamına ait eserler sergilenecek. Restorasyonun ardından teşhir salonlarının da hazırlandığı İslam Eserleri Müzesinde 3 oda bir salon bulunmakta. Müze içinde Osmanlı ve Selçuklu dönemi İznik işi çok sayıda çini vitrinlerde yerini alırken, yine Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait sosyal hayatla ilgili İslam eserleri bulunuyor.
İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet verecek olan müzede bulunan 15 bine yakın arkeolojik eser de ilçenin güneyinde tarihi Yenişehir Kapı mevkiinde bulunan vakıflara ait araziye yapılacak yeni müze binasında sergilenecek. Binanın yapımı için projelendirmenin sürdüğü öğrenilirken, yeni yapılacak olan arkeoloji müzesinde Yunan, Roma, Bizans eserleri sergilenecek. Bu eserler; sütun başlıkları, lahitler, kabartmalar, ambonlar, steller, yazıtlar, çörtenler, altın, bronz, gümüş sikkeler ve yine altın süs eşyalarından oluşuyor.
Nilüfer Hatun İmaretinin hassasiyetle yürütülen çalışmalarının tamamlanmasıyla Türk İslam Eserleri Müzesi adıyla kentlilerin ziyaretine açtıklarını ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Müze ve ören yerlerimiz hem milli kültürümüzün, hem de medeniyet mirasımızın ziynetleridir. Kimliğimizin ayrılmaz birer parçası olan bu değerlerimizi korumak geçmişimize vefa borcumuz geleceğimize karşı taşıdığımız en hassas sorumluluğumuzdur. Aynı zamanda dünyada rakipsiz olduğumuz kültür ve arkeolojik zenginliklerimizin turizm noktasında değerlendirilerek ülkemize ve milletimize uluslararası alanda hakkı olan ekonomik gücü, saygınlığı, tanınırlığı kazandırma sorumluluğunu da taşıyoruz" dedi.
"Çok büyük bir memnuniyet vesilesidir ki son 18 yılda 55 yeni müzeyi ülkemize kazandırdık. Ve halihazırda 25 yeni müzenin uygulama ve proje çalışmaları devam ediyor. Bu sürede yine 154 müzemizi yeniledik ve 40 müzemizde de restorasyon çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu noktada Cumhurbaşkanımızın milli değerlerimize ve kültür varlıklarımıza karşı sergilediği sahiplenmeyi gösterdiği hassasiyeti ve bunlara yönelik çalışmalara verdiği desteği özellikle belirtmek istiyorum" diyerek sözlerini sürdüren Ersoy, "Bakanlığımız kamu diplomasisinde kültür ve turizm faaliyetlerine kadar küresel ölçekte bir çok rol oynarken milletin en üst iradesinin arkamızda durması sorumluluğumuzu arttırmakta ancak o yükü kaldırmada hızlı ve doğru hamleleri yapmada büyük bir itici güç olmaktadır. bu açılış vesilesiyle kendilerine bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum. Pandemi sürecinde yaklaşık 2,5 ay kapalı olan müze ve ören yerlerimizi 1 Haziran itibarıyla kontrollü normalleşme sürecinin tüm kurallarına uygun şekilde ziyaretçilerimize açtık. İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzemizi de bugün bu kervana katıyoruz. Şuanda gerçekten heyecan verici bir kültür varlığının karşısındayız. 6 asrı geride bırakmış bu muazzam eser Osmanlı mimarisinin erken dönemi örneği olmasıyla da ayrı bir değere sahiptir" ifadelerini kullandı.
Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminden eserler
Nilüfer Hatun İmaretinin 1960 yıllarından başlayarak 2012 yılına kadar Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin sergilendiği müze olarak hizmet verdiğini işaret eden Ersoy, "İmaretin bulunduğu alanın tam bir kültür sahası olarak değerlendirilmesi ve yeni arkeoloji müzemizinde buraya yapılmasını düşünmüş olsak da maalesef sergileme açısından yeterliliği karşılayamayacağını gördük. Elbette ki ilk önceliğimiz kültür varlıklarımızın korunması olmuştur. Kimliğine ve dokusuna uygun şekilde değerlendirmek ve hizmete sunmak ise korunması esasından ödün vermemek kaydı ile ikinci önceliğimizdir. Bu prensiplerimize bağlı olarak artık Arkeoloji Müzemizi Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzün mülkiyetindeki bir alana yapıp İznik’e kazandıracağız. Açılışını gerçekleştirdiğimiz Nilüfer Hatun İmareti ise özgün kimliğine çok yakışan bir şekilde İslam Eserleri Müzesi olarak bugünden itibaren hizmet verecek. İznik Arkeoloji Müzemizin proje çalışmalarını tamamlamak üzereyiz en kısa sürede 1 ay içerisinde temellerini atacağız ve 1 yıl içerisinde de yapılacak inşaat sürecinin ardından inşallah gelecek yıl eylül ayında da İznik halkının ve Türk halkının hizmetine sunmuş olacağız. ’Müzemizde tarih sizi kapıda karşılıyor’ desek doğru ifade etmiş oluruz. İslami mezar taşları, kuyu bilezikleri, çeşme ve kitabeler ecdadımızın estetik anlayışına bir kapı açarken fikri dünyasıyla da bağ kurmamızı sağlayacaktır" dedi.
648 eser sergileniyor
Asırlık taşların geçmişin insanlarının sesine dönüşebilmesi gerçekten farklı bir etki olduğunu altını çizen Ersoy, "Ziyaretçilerimizin eserlerimize bu gözle bakmaları aslında bu nesnelerin bir insanın fikri ve fiili mesajlarını taşıdığını hissetmelerini önemsiyorum. Müze ve ören yerleri bu etkileşimi sağlayabildikleri ölçüde başarılıdır. Müzemizde iç mekan teşhiri de zengin bir sunuma sahip. İznik Çinisine ait örneklerin çeşitli medeniyetlere ait sikkelerin dini ve sosyal yaşamı andıran canlandırmaların yer aldığı bu mekanda ziyaretçilerimiz tarihin tarihi kucakladığına şahit olacaklar. Müzenin iç kısmında 558 ve bahçede 90 olmak üzere toplam 648 eser sergileniyor. Ayrıca bir süre daha Roma ve Bizans dönemine ait eserleri burada muhafaza edeceğiz. Arkeoloji müzemiz açıldıktan sonra bu parçaları oraya aktaracağız. İznik binlerce yıllık geçmişinde medeniyetlerin derin izler bıraktığı muazzam bir kültür coğrafyası bu toprakların sahip olduğu zenginliği korumak hem bölgeye hemde ülkemize kazandırmak ciddi bir sorumluluktur. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu sorumlulukta çalışacağımızı ifade ediyorum. Hem tarihi miras değeriyle hem de Türk İslam Eserleri kimliğiyle İznik’e ve ülkemize en güzel şekilde hizmet etmesini temenni ediyorum. Bursa için de bir müjdemiz var Türk İslam Eserleri Müzesi Yeşil Medrese’nin sonuna geldik. İnşallah bu ekim ayında onu da hizmete alacağız. Bursa halkının hizmetine sunacağız" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, milletvekilleri, ilçe belediye başkanlarıyla açılış kurdelesini keserek müzeyi ziyaret etti.
