Sapanca ilçesinde Anadolu Otoyolu'nda yaklaşık 10 gün önce arızalanan otomobiline bakmak için durduğu emniyet şeridinde tırın çarpması sonucu ağır yaralanan Hasret Kayran'ın beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine 4 aylık hamile eşi Zehra Kayran ve ailesi, organlarını bağışlama kararı aldı. Hemen ameliyata alınan Kayran'ın organları, nakil bekleyen 5 hastaya ulaştırıldı. 8 ay önce hayatını birleştirdiği eşinin acısı hala tazeliğini korusa da organ nakliyle diğer hastalara umut olan Zehra Kayran, buruk da olsa sevinç yaşıyor. "Eşim gitti ama bana Allah'ın hediyesi, bir lütuf olarak bir bebek bıraktı." sözleriyle yüreklere dokunan Zehra Kayran, eşinden kalan en değerli parçasını kucağına alacağı günü iple çekiyor.
"Kaybettim' diyemeyeceğim çünkü yaşattıklarımız var"
Zehra Kayran (27), AA muhabirine yaptığı açıklamada, beklemediği bir anda çok sevdiği eşinin trafik kazası geçirdiğini anlattı. Eşinin olay yerinden geçen bir ambulansla hastaneye kaldırıldığını söyleyen Kayran, "Hastaneye yetiştirmişler. O sırada polis, 'Sadece kafasını vurdu.' dedi ama ben çok telaşlandım. Gözünü kapalı görünce, 'O, ne olursa olsun gözünü kapatmazdı.' dedim. Orada anladım zaten." diye konuştu. Daha sonra eşinin Kocaeli'deki özel bir hastaneye sevk edildiğini, burada beyin ölümünün gerçekleştiğini söyleyen Kayran, sözlerini şöyle sürdürdü: "Organlarını bağışlama kararı aldık. Daha sonra kısa sürede organ bağışlanacak aileler tespit edildi. Bizim için çok zor oldu, 'kaybettim' diyemeyeceğim çünkü yaşattıklarımız da var, başkalarında hayat buldu. O da isterdi böyle olmasını. Beyin ölümü gerçekleşti ama beyine kan akışı yoktu. Vücudu gayet güzel çalışıyordu, organları da sağlamdı. Hem onun için bir şey yapmak hem de diğer ailelere umut olsun istedim. Onun acısıyla duruyorum ama organ nakliyle yaptığım umutla da ayakta duruyorum, bunun da bir mutluluğu var."
Kayran, henüz 8 aylık evli olduğu eşini kaybetmenin acısının tarifi olmadığını dile getirdi. Şu anda 4 aylık hamile olduğunu anlatan Zehra Kayran, "Eşim gitti ama bana Allah'ın hediyesi, bir lütuf olarak bir bebek bıraktı. Artık kendimi bu saatten sonra ona adayacağım. Eşim çok iyi biriydi. Onunla çok gurur duyardım, kimseye bir kötülüğü olmazdı. Şu anda bile gurur duyuyorum onunla. Çok iyi bir yerde olduğunu düşünüyorum. Onun boşluğunu kimse dolduramaz ama bana bıraktığı hediyesi var, onunla beraber yaşamaya devam edeceğim. Onda bulacağım ben de her şeyimi." ifadelerini kullandı. Kayran, Türkiye'de organ nakli konusunda insanların çok fazla duyarlı olmadığını dile getirerek, eşinin organlarını vermeseydi belki bu kadar güçlü duramayacağını belirtti. Fatma Kayran (34) da ağabeyinin başka insanlara hayat vermesinin çok önemli olduğunu söyledi. "En azından onun parçalarının yaşadığını düşünmek, bana da umut oluyor." diyen Kayran, "Çok zor bir süreç atlattık, hiç beklemediğimiz bir şeydi. Kimsenin yaşamasını istemem. Kardeşim her zaman çok iyi bir insandı, hiç kimseye kötülüğü dokunmamıştı. Yengemin kararına destek çıktım. İstedim ki giderken de başka insanlara umut olsun çünkü çok umutlu bir insandı. Çok büyük acı yaşıyorum ama en azından yeğenim olacak, onun için birbirimize destek olmamız lazım. Onu ve başka insanlara umut olduğunu düşünerek sabırlı olmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu. Yaklaşık 10 yıl önce kendisinin de organlarını bağışladığına işaret eden Kayran, "Onun da istediği buydu. Konuşurduk, ona vasiyet etmiştim. O da böyle olsun isterdi." dedi.