Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mayıs, haziran aylarının özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yağışlı geçtiğini, önce 'bal çok olur' diye düşünerek bu duruma sevindiklerini ancak yağışların hiç kesilmediğini söyledi. Yağışlarla aynı dönemde görülen samyelinin bitkilerin çiçeklerini kuruttuğunu, bu yüzden Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde arıcıların yeterli bal alamadığını ifade eden Şahin, bu bölgelerde bal üretiminin yüzde 40-50'lere varan oranda azaldığını dile getirdi. Çiçek balı üretimindeki düşüşü çam balıyla kapattıklarını belirten Şahin, "Bizi kurtaran çam balı üretimi oldu. Kestane balı üretiminde de biraz düşüş yaşandı ama çam balı üretimiyle açığımızı kapattık. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde düşüşe rağmen çam balı üretimiyle rahatız. Ülkemizin ihtiyacı olan bal, Türkiye arıcısının elinde var. Çam balındaki artış yüzde 50'lik kaybı karşılıyor. Bu konuda bir sıkıntımız yok." diye konuştu. Şahin, arı kovanlarının kayıt altına aldığına işaret ederek, "Bu sevindirici bir gelişme. Türkiye'de şu anda kayıt altında 7 milyon 900 bin kovanımız var. Hepsi plakalı. Kayıtsız kovanımız yok. Bu kayıtlı kovanlarımızla ürettiğimiz balları da ortaya koyalım ki sanayide tatlandırıcıyla üretilenle arıcının ürettiği balı ayrıştıralım. Eğer arıcıda bir yanlışlık varsa o da ortaya çıkar ama biz arıcılar olarak kendimizden eminiz." ifadesini kullandı.
"Türkiye'de kilometrekareye 9-10 kovan düşüyor"
Türkiye'nin, kilometrekareye düşen kovan sayısı bakımından dünyada birinci sırada olduğunu dile getiren Şahin, şöyle devam etti: "Türkiye'de kilometrekareye 9-10 kovan düşüyor. Çam bölgelerinde 30-40 kovan düşüyor. Dünyada ortalama kilometrekareye bir kovan düşüyor. 15-18 yıl önce kovan başına alınan bal 19-20 kilogramdı. Şu anda kovan başına alınan bal 14 kilogram olarak istatistiklere geçiyor. Bizim verimi artırmaya yönelik çalışmamız lazım. Üretim alanlarını genişletmemiz lazım. Çam ve kestane balı üretim alanlarını geliştirmemiz lazım. Kekik ve geven alanlarımızı korumalıyız. Kekik ve gevenlerimizi büyükbaş hayvanlarımıza vermemeliyiz. Buraların korunması lazım. Türkiye insanının doğru bal tüketmesinin sigortasıyız. Çam balı da arıcının sigortası."
"En azından 200 bin ton çam balı üretmeliyiz"
Şahin, Türkiye'nin yurt dışına sattığı tek balın çam balı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bununla ilgili proje çıktılarımız var. Türk çam balının kimliklendirilmesi konusunda bakanlığın çalıştığı bir proje var. Türkiye'de ortalama 40-45 bin ton civarında çam balı üretiyoruz. Bazı yıllar 15-20 bin ton, bazı yıllar da 5 bin tonunu ihraç ediyoruz. Yurt dışına bal satışımızın yüzde 90'ı çam balı. Dünya pazarına girebilmek için çam balını daha yoğun üretmeliyiz. Bizim en azından 200 bin ton üretip pazardaki yerimizi almamız lazım. 10 bin ton bal satarak pazarda yer alamayız. Bu konuda üreticilerin önünü açacak projeler yapılmasını istiyoruz. " Küresel iklim değişikliklerinden en az zararı çam alanlarının gördüğüne işaret eden Şahin, çam balı üretim alanlarının planlı şekilde genişletilmesi, her bölgede çam balı alanları oluşturulması gerektiğini söyledi.