Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Ritim Haber'den Cennet Yüzer Cankılıç'a konuştu.
Başkan Aktaş ‘ı nasıl anlatırsınız desem…
“Alinur Aktaş, önceliği insan olan, bir şehir inşa ederken gönüller de inşa etmek gerektiğini düşünen, günü kurtarmanın değil geleceği tasarlamanın derdine düşmüş bir hizmet insanı.”
Rahmetli Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin’le bir gün tarihi binadaki makamında sohbet ederken, telefonu çaldı. Arayan İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tı. O ne zaman arasa yüzüne farklı ve samimi bir gülümseme gelirdi. Yine gülerek açtı.Bir kaç dakikalık görüşmenin ardından telefonu kapattı ve bana “Kerata onun yeri başka” dedi.
Sonra biraz gözlerini pencereye dikerek öylece dalgın dalgın baktı ve “Ustasını aratmıyor. Bak göreceksin çok başarılı olacak.” dedi.
Ben de bunun üzerine öylesine espri olsun diye söyledim:
“Başkanım el verdiyseniz gün gelir belki bu koltukta o da oturur” .
Nitekim öyle de oldu. Tam 9 yıl sonra Recep Altepe’nin yerine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğunda ilk aklıma gelen bu anekdottu. Ve bunu ilk defa burada dillendirdiğim için eğer yazıyı okuyorsa Başkan Aktaş’ da sizlerle beraber öğrenmiş olacak.
******
İnegöl Alinur Aktaş’ın adını ilk 2004 yılında inegöl belediye Başkan Adayı olarak sahalara çıktığında duydu. Bursa’nın efsanevi isimlerinden Rahmetli Hikmet Şahin 2004 yılında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunda yerine AK Parti’nin İnegöl’deki kurucularından genç ve siyaseten pek tanınmayan ama gelecek vaad eden Alinur Aktaş’ı önerdi. Gerçi AK Parti’nin kurucularından olduğu için muhafazakar camia biliyordu ama halk tanımıyordu ve “33 yaşında belediye başkanı mı olur?” diyerek açıkcası biraz da kuşkuyla bakıyordu.
İşte kendisini o yıllardan tanıyorum.Kuşkuyla bakılan genç İnegöl’de 2004 ve 2018 yılları arasında 1 değil,2 değil, 3 dönem belediye başkanlığı yaptı. Girdiği her seçimde partisinin oylarını katladı. Kentin vizyonunu değiştirdi. Alt yapısıyla, üst yapısıyla , kültürel ve sosyal aktiviteleriyle , mobilya sektörüne kazandırdığı ivme ile ekonomik anlamda da katma değer sağladı.Başarısını da ilk olarak 3 Kasım 2018’de Büyükşehir Belediye Başkanı atamasıyla, ardından da tam bir yıl sonra yeni dönem için AK Parti’den Cumhur İttifakı’nın Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterilmesiyle taçlandırdı.
Kendisiyle geçtiğimiz hafta içinde BUSKİ Tesislerindeki Başkanlık binasında bir araya geldik. Hem projelerini hem de özel hayatına dair pek bilinmeyenlerini konuştuk. Ben sordum o cevapladı.
Aralara yazılmamak kaydıyla son siyasi kulisleri, değerlendirmeleri koyduk.
Malum. Türkiye 2014 yılı yerel seçimlerine, içeriden ve dışarıdan bölmeye, parçalamaya, ekonomik çökertmeye yönelik baskı altında bir beka mücadelesi davasıyla gidiyor. Bu amaç altında biranaya gelen Cumhur İttifakı’nın özellikle büyükşehirlerde belediye başkan adaylarına yüklediği büyük sorumluluklar var. Aktaş da bu sorumlulukların bilincinde kendisine verilen büyük ve onurlu görevi yerine getirmek amacıyla kendisini adeta bu kente adamış. “ Ben işime bakarım.Yapacak çok işim var. Benim bu memlekete bir hizmet sözüm, hizmet borcum var, benim bir büyük Bursa hayalim var” diyor. Kampanyasını da bunun üzerine oturtuyor.
Hedefi Bursa’yı daha yaşanabilir, refah düzeyi yüksek, güvenli ve huzurlu bir kent yapmak. “Umuyorum ve inanıyorum ki 5 yıl sonrasının Bursa’sı yaşamaktan daha fazla keyif alınan bir kent olacak.”
ADAYLIĞIMI İLK SELİM YAĞCI’DAN ÖĞRENDİM
24 Kasım’da Haliç Kongre ve Kültür Merkezi’nde Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan elinizi kaldırdı.Ondan önce size adaysınız diyerek ilk bilgiyi kim ve nasıl verdi?
Üç gün önce genel merkez kaynaklı bilgi akışı olmaya başladı açıkçası. Ama resmi tebliği eski Bilecik Belediye Başkanımız, Ak Parti Bilecik Milletvekilimiz ve Bölge Koordinatörümüz Selim Yağcı bey “hayırlı olsun, Allah mahçup etmesin” temennisi ile verdi.
Adaylığınızın kesinleştiğini öğrendiğinizde ilk hissettiğiniz duygu neydi?
Çok heyecanlandım, mutlu oldum.Tabii ki büyük bir kıvanç duydum, ama bu aynı zamanda büyük de bir sorumluluk. Öncelikle beni bu göreve layık gören çok değerli Genel Başkanım, Cumhurbaşkanım Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere büyüklerimize yürekten teşekkür ediyorum. Bursa tabi çok kadim bir şehir. Bursa çok özellikli bir şehir. Türkiye’nin 4’üncü büyük nüfusuna ve 2’nci büyük ticaret hacmine sahip bir şehir. Dolayısıyla Bursa’mızı gelecek vizyonuna ekibimizle beraber taşımak inşallah bugünden sonra bizim sorumluluğumuzda.
"Bursa’nın makus talihini ve tarihini değiştirmeye geliyorum", diyerek iddialı bir cümle sarfettiniz. Bu değişimin ilk 5 yıldaki köşe taşları neler olacak?
Büyükşehir’de göreve başladığımda ‘yeşili ve görseli daha zenginleşmiş, estetik kaygıların öne çıktığı, kenti temsil eden yapıların ortaya çıktığı ve en önemlisi de trafiği rahatlamış bir Bursa’yı kendime hedef olarak belirlemiştim. Ulaşım, çevre, kentsel dönüşüm, turizm ve tabii ki halka daha fazla dokunan sosyal hizmetler önceliğimiz olacak.
5 yılın sonunda nasıl bir Bursa hayal ediyorsunuz?
Öncelikle şunu net olarak söyleyebilirim ki Bursa’nın gündeminde 5 yıl sonra ulaşım sorunu olmayacak. Bunun için 2035 yılını hedef alan ulaşım master planımızı hazırladık. Bunun yanında 1/100 bin ölçekli planı da günümüz şartlarına göre revize ediyoruz. Umuyorum ve inanıyorum ki 5 yıl sonrasının Bursa’sı yaşamaktan daha fazla keyif alınan bir kent olacak.Bursa gibi nüfusu 3 milyona yaklaşan, Türkiye’nin en büyük ikinci ihracatçısı olan bir kenttin 1-2 yıllık planlamalarla geleceğe taşınması mümkün değil. Bu nedenle Bursa’nın fethinin 700’üncü yılını hedef alan 2026 Şehir Tasavvuru çalışmasını gerçekleştirdik. ‘Trafik ve ulaşım’, ‘şehir gelenekleri ve kentlilik bilinci’, ‘ekonomi’ ile ‘şehir ve iletişim’ konularından hareketle şehir tasavvurunu belirledik. Bursa’yı kendimize göre değil, zihinlerimizi Bursa’ya göre dönüştürmek zorundayız. Kentsel dönüşümü büyük bir mutabakat ve ortak akılla, kadim Bursa’yı geleceğe taşıma iradesiyle gerçekleştireceğiz. Şehrimizi, kültür ve sanat üreten kimlikli bir şehir haline getireceğiz. Bursalılar olarak ailemize, komşumuza, sokağımıza, mahallemize ve şehrimize sahip çıkacağız.
İki adaylı yarışta rakibiniz Mustafa Bozbey’e yönelik seçim taktiği ve ya önerisi verecek olursanız ne tavsiye edersiniz?
Nihayetinde bir seçime gidiyoruz. Ben İnegöl gibi sanayisi, ekonomisi, tarım ürünleri, turizm değerleri ile son 15 yılda ciddi ilerleme kaydetmiş bir ilçeden sorunlarla baş ede ede geliyorum. Rakibim CHP adayı Mustafa Bozbey ise Bursa’nın diğer ilçelerine nazaran başta imar ve çevre düzenlemeleri olmak üzere en son kurulun bir ilçe olması hasebiyle daha sorunsuz bir ilçeden geliyor. Birimiz kentin doğu yakasında diğerimiz batı yakasında ilçe belediye başkanlığı süreçleri yaşadık. İkimizin de belirli melekeleri ve özellikleri var. Güzel bir seçim dönemi geçmesini temenni ediyorum. İnanıyorum ki kazanan Bursa olacak.
ARTIK İKİ TANE İL BAŞKANIM VAR
Cumhur İttifakı’nın adayısınız. İttifak ortağı MHP ile nasıl bir seçim çalışması yapacaksınız?
MHP İl Başkanlığı’nı ziyaret ettiğimizde de dile getirdim. Biz bayrağımızı, devletimizi, milletimizi, vatanımızı seviyoruz. Buna uzanan her elin, yanlış yola giren her düşüncenin bizim kitabımızda yeri yok. İl başkanımızın bana tembihatı, ‘artık bir değil iki tane il başkanın var’. Bu noktada Bursa’mızın menfaatleri için, Bursa’mızın geleceği için yapılması gereken her türlü güzelliği MHP ile elbirliğiyle yapacağız. Cumhur ittifakı bir şeyi daha gösterdi. Türkiye’de belki yıllardır demokratik olgunluktan, karşılıklı yaklaşımlardan bahsedilir ve bu çok başarılamazdı. Belediye başkanı pazarlığı yapmadan sadece ülke menfaatleri doğrultusunda bir araya gelen iki genel başkan ve iki parti var. Temennimiz ve duamız hem Bursa’mız hem ülkemiz için en hayırlı neticenin ortaya çıkması. 17 ilçe ve Büyükşehirle alakalı MHP ile aynı yaklaşımla hareket edeceğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Başkan Alinur Aktaş ve babası Hilmi Aktaş
AK Parti’nin yıpranmamış ismi olarak kamuoyundan belli bir teveccüh görüyorsunuz. Bursa adına beklentiler, istekler çok fazla. Eğer elinizde sihirli değnek olsa idi öncelikle neyi değiştirirdiniz veya yapardınız?
Gönül ister ki bir gece şehri tamamen yıkıp, sabah yeniden inşa edebilsek. Çünkü bugün alt yapıdan ulaşıma hatta çevreye kadar yaşanan sorunların temelinde plansız ve hızlı büyüme yatıyor. Şehir o kadar hızlı büyümüş ki, yerel yöneticiler olarak zaman zaman bu büyümeyi yakalayamamışız.
Gençlerle de iletişiminiz iyi. Sizden beklentileri neler ve Bursa’nın gençleri için öncelikli yapacağınız projeler neler?
Gençler, Türkiye’nin en büyük zenginliği ve geleceğin emanetçisi. Bursa’da 3 milyon nüfusun 838 bin 735’ini, 25 yaş altı gençler oluşturuyor. Gençlerimiz, en önemli değerimizdir. Eğitim çağındaki gençlerin sosyal, kültürel, sportif ve sanatsal anlamda doğru yönlendirilmelerini gelecek için çok önemsiyoruz. Çocuklarımızın ve gençlerimizin bağımlılıklardan uzak durmaları amacıyla spor ve sanata yönlendirilmeleri gerektiğine inanıyorum. Bu hedefle, yaz boyunca Gemlik’te ve Kestel’de yaz kamplarında gençlerimizi ağırlıyoruz. BUSMEK bünyesinde liselere ve üniversite sınavlarına hazırlık kursları düzenliyoruz. Bunun yanında özellikle üniversite gençliğinin yoğun olarak yaşadığı Görükle’ye gençlik merkezimizi kazandırdık. İkinci bir gençlik merkezi için de çalışmalarımız sürüyor.
Cumhur İttifakı olarak 31 Mart’ta sandıktan beklediğiniz oy oranı nedir?
Geçmiş seçim sonuçlarına baktığımızda elbette bazı varımlar çıkartabiliyorsunuz. Nihayetinde Bursa Osmanlı bakiyesi bir kent. Bursa şehirlerden bir şehir değil bunu her konuşmamda ifade ediyorum. Bizim hedefimiz bir önceki seçimlerin üzerine bir oy oranı ile seçimleri sonuçlandırmak istiyoruz.
Göreve gelir gelmez ulaşım ve su ücretlerine yaptığınız indirimlerle takdir topladınız. Bu indirimler devam edecek mi?
Evet, herkesin hayat pahalılığı ve zamları konuştuğu bir dönemde biz raylı sistemle ulaşım ve su fiyatlarında iki kez indirime gittik. Biliyorsunuz, asgari ücrete yüzde 26’yı aşan oranda zam yapıldı. Ardından bizzat Cumhurbaşkanımız tarafından elektrik ve doğalgaz için alınan yüzde 10’luk indirim kararlarıkamuoyuna açıklandı. Biz de Büyükşehir Belediyesi tarafından su fiyatlarında yüzde 10’luk üçüncü bir indirimi daha hayata geçirdik.
Başkan Alinur Aktaş, ablası Asiye Aktaş ve yeğeni (sarışın olan) Erdal Birdane
Alinur Aktaş’ı kısaca anlatın dersem…
1970 İnegöl doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi İnegöl’de tamamladım. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Mezunuyum. Uzun yıllar İnegöl Mobilya sektöründe üst düzey yöneticilik yaptım. Aynı zamanda Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirim. İnegöl Ak Parti Kurucu Yönetim Kurulu üyesi olarak siyasete atıldım. 28 Mart 2004 seçimlerinde 33 yaşımda İnegöl Belediye Başkanı seçildim. Ardından 2009 seçimleri ve son olarak 2014 seçimleri İnegöl Belediye Başkanlığı görevine layık görüldüm. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe’nin istifasının ardından yaşanan süreçte de 3 Kasım 2017 tarihinde meclis üyeleri tarafından Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildim. Evliyim, biri kız biri erkek iki çocuğa sahibim.
Hobileriniz, fobileriniz var mı?
Yoğun bir tempoda çalıştığım ve işimi ciddi kanıksadığım için açıkçası hizmet etmek bizim şiarımız. Bir şeyler üretmek, proje takip etmek… Bunun yanında okumaya çalışıyorum. Günlük gazete, dergilerden ziyade kitap kurcalamaya çalışıyorum. Araba kullanmayı seviyorum ama genelde şoför ile hareket ettiğimiz için çok fazla kullanamıyorum. Dostlarımla, akrabalarımla birlikte olmaktan müthiş keyif alıyorum.
Hayatta keşkeleriniz hiç oldu mu?
Bunu şöyle ifade etmek gerekir. Bir defa yönetici pozisyonunda olan kişilerin en önemli özelliği karar alma iradeleridir. Ancak karar alma cesareti olanlar ilerleyebilirler. İş yapıyoruz; proje yönetiyoruz ve bunları yaparken de belli araştırma, inceleme ve istişareler neticesinde bir sonuca varıp karar varıyoruz. Dönem dönem belki şunun hakkında böyle böyle yapsaydık daha iyi olurdu yademiş olabiliriz ama genel manada olmadı.
Alinur Aktaş en çok neye kızar?
Genel anlamda sakin ve sabırlı bir yapım vardır. Muhakkak suretle herkesin kızdığı bir nokta vardır. Benim ise özellikle kızdığım nokta, bir iş ile alakalı ciddi şekilde tembihlemiş olmama rağmen, özellikle işin takip edilmesi gerektiğini ifade etmiş olmama rağmen işin ihmal edilmesine müthiş bozulurum. Daire müdürü arkadaşlar da belediyede çalışanlar da bunu çok net bilirler, çok ciddi tepki veririm onunla alakalı. Onun haricinde çok fazla kızdığım özellik yoktur.
En çok sevdiğiniz yemek?
Patlıcan musakka, biber dolması ve kuru fasulye. Rahmetli anacığım yaptığında parmaklarımı da yerdim ama tabii onun elinin tadı eşime de geçmiş. Şimdi dışarda yediğimde evdeki o lezzeti bulamıyorum.Bu konuda çok şanslıyım. Eşim diye söylemiyorum bizim hanım gerçekten güzel yemek yapar.
Futbola olan tutkunluğunuzu ve sporun her alanına yaptığınız katkıyı biliyoruz, peki sanatsal anlamda yeteneğiniz var mı? Ne bileyim şiir yazmak, bir müzik enstrümanı çalmak, resim yapmak, şarkı söylemek gibi ya da bunlardan birini yapmayı ister miydiniz?
Ben gençlerle olan buluşmalarımda gençlere mutlaka bir sanat ve spor dalı ile ilgilenmelerini söylüyorum. Okul yıllarımda ben de atletizm sporuyla uğraştım. Okulumun atletizm takımında yer aldım. Ayrıca iyi bir Bursasporluyum. Çocukluğumdan beri Bursaspor maçlarını kaçırmadan takip ederim. Öte yandan dinleyenler ve dostlarım sesimin güzel olduğunu söylerler. Türk Sanat Müziği eserlerini seslendirmeyi severim.
Başkan Alinur Aktaş, eşi Sevinç Aktaş, oğlu Hilmi Aktaş ve kızı Sıla Aktaş var.
İyi bir aile babasısınız. Evde son sözü siz mi, eşiniz mi söyler? Çocuklar en çok kimden çekinir?
Evimizde eşimle ve tüm ailemle ortak bir dil kullanmaya gayret gösteriyoruz. Eşimin de benim de çocuklarımızla aramızda iyi bir iletişim var. Dolayısıyla bizden çekinmek yerine iletişim kurmayı tercih ediyorlar.Artık onlarda bir birey oldukları için ailevi kararlarımızı hep birlikte alıyoruz. Tabii yıllardır siyasetin içinde olduğumuz için çocuklarımın ne zaman bu yaşlara geldiğini, büyüdüğünü pek farkedemedim. Bu konuda eşim sağolsun bana çok büyük desteği oldu. Eğer bugün Alinur Aktaş Bursa gibi Türkiye’nin en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı ise bunda eşimin bana olan desteğinin payı büyük. Kendisinden Allah razı olsun.
Evet boş vaktiniz yok ama olsa idi neyi yapmaktan hoşlanırdınız?
Dostlarımla buluşmayı, hasbıhal etmeyi, biraz daha belediye başkanlığı ve belediye psikolojisinden sıyrılıp samimi sohbetler yapmayı özlemiyor değilim. Dönem dönem yapmaya çalışıyoruz, istişare ediyoruz ama çok sık yapamıyoruz ve onun özlemini kesinlikle çok çekiyorum. Benim şuan farklı birkaç grubum var. Akil Adamlar grubum var. Daha önce partimizde görev yapmış 50 yaş üstü olan 30 kişilik grubumuz var. 4-5 ayda bir onlarla bir araya geliyoruz. Bazen yemek yiyoruz, bazen çay-kahve içerek sohbet ediyoruz ve genel bir değerlendirme yapıyoruz. Eleştiriyorlar, onları dinliyorum. Bunun yanında seçim öncesinde teşekkül ettirdiğimiz farklı iş kollarından 14-15 kişilik bir grubumuz var. 3-4 ayda bir de o arkadaşlarla bir araya gelerek onları dinliyorum, önerilerini ve tekliflerini almaya çalışıyorum. Ama dediğim gibi Belediye Başkanlığı öncesi farklı gruplarla bir araya geldiğimiz, hasbıhal ettiğimiz arkadaşlar ile bir araya gelmeyi çok özlüyorum.
Son olarak Bursa halkına vermek istediğiniz özel bir mesaj var mı?
Alinur Aktaş, önceliği insan olan, bir şehir inşa ederken gönüller de inşa etmek gerektiğini düşünen, günü kurtarmanın değil geleceği tasarlamanın derdine düşmüş bir hizmet insanı. Kişiler, makamlar, mevkiler geçici o yüzden asıl olan gök kubbede hoş bir sada bırakmak diye düşünüyorum. Temelde benim de gönüller inşa etmekten başka bir derdim, bir hesabım olmadı. Bunu inşallah halkımız önümüzdeki süreçte çok daha yakından görecek.
Sayın Başkan bana vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.Seçim çalışmalarınızda başarılar dilerim.